İçinden-nasıl başlasam. Ne desem diye geçiriyordu-o sırada elemanların hepsi,"Tanıştığımıza memnun olduk Zilan."
Zilan derin bir"Ohh" çekti. Başından soğuk terler akıyordu.
Söze nasıl başlayacağını düşünmekten kurtulmuştu.
Başını kaldırıp,"Bende memnun oldum."
Patron Zilan'a yapacağı işi gösterin dedikten sonra oradan ayrıldı.
Elemanların hepsi Zilan'ın yanına yaklaştı.
Damla,"Kaç yaşındasın?"
Zilan,heyecandan kızarmış yüz ifadesiyle"18 yaşındayım. "
Zeynep,"İyi yani hepimizden küçüksün.
Ona göre bize saygılı ol."
Zilan,"Zaten saygısız biri değilim."
Damla,"Görünüşe göre iyi anlaşacağız seninle."
Ömer,"Nerelisin?"
Zilan,"Muş'lu ama annem babam öldükten sonra iki yıldır dayımla beraber Istanbul'da yaşıyorum."
Ömer,"Kürtsün yani."
Zilan,"Evet kürdüm."
Umut,"Gerçekten mi? Peki kürtçe konuşabiliyor musun?"
Zilan,"Evet."
Umut,"Sana isminle hitap etmesem kürt kızı veya yeni kız desem olur mu?"
Zilan,"Neden?"
Umut gülümseyerek,"Adın hoşuma gitmedi."
Zilan,"İsmimle hitab etsen daha çok sevinirim."
Umut,"Bakarız."
Ömer, Zilan ve arkadaşlarının arasındaki konuşmalardan rahatsız olumuş. Oradan ayrılmıştı.
Çünkü başka bir dile, dinne mensup insanları sevmiyor.
Aynı ortamda olmayı hazmedemiyordu.
Zilan'ın Kürt olmasından rahatsızlık duymuştu.
Umut ve Zeynep Zilan'a sorularını üst üste sordu.
Zilan hangisine cevap vereceğine şaşırmıştı.
Sıla,"Tamam yeter! Rahat bırakın kızı."
Damla,"Bence de yeter bu kadar. Gırgır şamata haydi herkes is başına."
Umut,"Peki Zilan'a yapacağı işi kim gösterecek. İşiniz varsa ben gösterebilirim."
Sıla,"Yok canım ben gösteririm. Sen şöyle yandan yandan yerleri silip süpürmeye başla."
Umut,"Şaka yaptım. Ben meşgul bir adamım."
Damla,"Hı hı biliyoruz çok meşgul bir adamsın."
Sıla,"Tamam yeter bırakın tartışmayı hadi iş başı."
Sıla konuşmaları kenardan şaşkın bakışlarla izleyen Zilan'ı aldı takacağı önlüğü verdikten sonra yapacağı işi ve ortamı gösterdi.
Sıla,"Takıldığın veya soracağın bir şey olursa yanıma gel."
Zilan,"Olur teşekkür ederim."
Sıla, gülümseyerek"Hadi işinin başına göreyim seni."
Zilan çalışma arkadaşlarını sevmişti. Üstüne düşen görevi yapmaya başlamış ve ilk görüşte iş arkadaşlarının nasıl insanlar olduğunun analizini kendi kendine konuşarak yapıyordu.
O sırada Umut, Zilan'ın yanından geçiyordu.
Zilan'a,"Ne yapıyorsun yeni kız? Kendi kendine ne konuşuyorsun öyle."
Zilan başını öne eğip,"Arada konuşuyorum kendi kendime."
Umut, gülümseyerek"Niye yüzüme bakıp konuşmuyorsun?
Merak etme yemem seni."
Zilan, bu sözlerin karşısında utanmıştı.
Umut,"Ne diye utandın şimdi?"
Zilan,Daha önce bir erkekle sohbet etmediğinden dolayı. Umut'la konuşmaktan çekiniyordu.
Zilan'ın konuşmadığını gören Umut,"Deli midir nedir?" Dedikten sonra gitti.
Daha sonra Zilan ve Ömer, masalardaki boşları topluyorlardı.
İkisi de aynı anda masadaki bardağı tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜRT KIZI
Short StoryIrkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine pisikolojik bir hastalıktır. Malcolm X Hiç kimse kendi kaderinden sorumlu değildir. Herkes kendi kaderini yaşar ama unutma herkes yaptığından sorumludur. ...