...BİR HAFTA SONRA...
Yine bir iş günüydü. Yoğun bir tempodan sonra Umut ve Zeynep bu boş vakitlerini doğruluk cesaret oyununu oynayarak geçirmek için arkadaşlarını topladı.
İki masayı birleştirerek etrafındaki sandalyelere oturdular.Umut, "Oyunu bilmeyenler için özet geçiyorum."
"Bu oyun için herhangi bir şişe gerekiyor. Şişenin bir tarafı soru diğer tarafı ise cevaptır. Şişeyi çevirdiğinde, soru olan tarafı kime gelirse o kişi soru soruyor cevap olan tarafta kime gelirse o da cevaplıyor. Soru soran kişi doğruluk mu? Cesaret mi? Diyor ikisinden biri seçildiğinde ona göre oyun oynanıyor. Böyle bir şey var ki sorulan sorulara doğru cevap verilmeli ve yapılması istenen şeylerde yapılması gerek. Yani oyun bu şekilde."Zilan ise çok heyecanlıydı. Daha önce köydeki okul arkadaşlarıyla oynadığı oyunu uzun bir aradan sonra tekrar oynayacaktı.
Umut'un gazoz şişesini getirmesiyle oyun başladı.
Umut gazoz şişesini çevirmeden önce herkese doğru söyleyeceklerine dair yemin ettirdi.
İş arkadaşları biraz tereddütte kaldıktan sonra doğruyu söyleyeceklerine dair yemin ettiler.
Zilan'ın zaten saklayacak bir şeyi yoktu.
Onun için gönül rahatlığıyla yemin etmişti.
Umut şişeyi çevirdi.
Şişenin dönmesiyle Zilan'ın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi.
Şişe durdu.
Soru olan taraf Ömer'e cevap tarafı ise Sıla'ya geldi.
Yani Ömer soracak. Sıla cevaplayacak.
Ömer, Sıla'ya"Doğruluk mu? Cesaret mi?" Diye sordu.
Sıla,"Doğruluk."
Ömer, Sıla'ya"Bana çocukluğundan bir sır ver?"
Sıla , biraz düşündükten sonra...
Sıla,"10 yaşında babamın 50 TL sini çaldım. Yani çaldım demeyeyimde aldım diyelim. Dükkândan kendime çikolata alacaktım."diye gülümsedi.
Ömer,"Gülerek bu mu?"
Sıla,"Sen ne bekliyorsun çocukluk döneminden?"
Damla,"Tamam dağıtmayın oyunu. Umut çevir sende."
Umut tekrar çevirdi.
Sıra Umut ve Damla'daydı.
Umut,"Evettt. Sıra bende." Diyerek Damla'ya"Doğruluk mu? Cesaret mi?"
Damla,"Doğruluk."
Umut,"Yaptığın en utanç verici şey?"
Damla,"Karşılıksız sevdiğim adamı yolun ortasında durdurup, Seni seviyorum dedikten sonra öptüm."
Zilan, hariç herkes"Vayyy"
Zilan şaşkındı.
Bir kız böyle bir şey yapabilir miydi? Diye geçiriyordu içinden.
Umut, Damla'ya"Allah belanı versin. Sen neymişsin böyle."
Sıla,"Neyse ne çevir. Sırasının gelmesini heyecanla bekleyenler var." Deyip Zilan'ı gösterdi.
Umut,"Şans işleri bunlar. Kime gelirse."
Umut şişeyi çevirdi.
Sıra Zeynep ve Damla'daydı.
Zeynep,"Doğruluk mu? Cesaret mi?"
Damla,"Doğruluk."
Zeynep,"Seni en çok ne etkiler?"
Damla,"Sevdiğim adamın beni aldatması."
Umut,"O zaman sevdiğin adamı iyi seç ki öyle bir şerefsizlik yapmasın."
Damla,"Hee oldu. Sanki alnında aldatmaz yazıyor."
Zilan sıranın ona gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu ama her sorulan sorulardan sonra konuşmalarına biraz bozulmuştu.
O yüzden dayanamayıp arkadaşlarına,"Hadi çevirin artık."
Umut,"Bakıyorumda çok heyecanlısın. Çok mu seviyorsun oyunu?"
Zilan,"Evet. Arkadaşlarımla hep oynardık."
Umut,"Tamam o zaman bu turu senin için çeviriyorum şansın varsa çıkarsın."
Umut şişeyi çevirdi ama Zilan çıkmadı.
Umut,"Üzülme bir dahaki sefere inşallah."
Sıra Umut ve Ömer'deydi.
Umut, Ömer'e"Doğruluk mu? Cesaret mi?"
Ömer,"Doğruluk."
Umut, kaşlarını kaldırıp gülerek"Karşı cins olarak uyansaydın, ilk yapacağın şey ne olurdu?"
Ömer,"Ne biçim bir soru bu?"
Umut,"O biçimdir kanki. Hadi cevabını alalım."
Ömer, biraz düşündü.
Sonra...
"Aynada kendimi baştan aşağı süzerdim herhalde."
Umut,"Bu ne biçim cevap?"
Ömer, küçük bir gülümsemeyle"Senin sorun ne biçimse, benim cevabımda o biçim. Hadi şişeyi çevir."
Umut şişeyi çevirdi.
Sıra Damla ve Zilan'daydı.
Zilan, sırasnın gelmesinin heyecanıyla gülümsedi ve Damla'ın soruyu sormasını bekledi.
Damla,"Doğruluk mu? Cesaret mi?"
Zilan,"Doğruluk."
Damla,"Birinden ayrılmanın en şaçma nedeni neydi?"
Zilan,"Kimseyle bir ilişkim olmadı. Onun için bir neden de yok."
Ömer,"Yalan söyleme."
Zilan,"Neden yalan söyleyeyim?"
Ömer,"O kadarını bilemem artık."
Zilan,"Yemin ederim yalan söylemiyorum."
Sıla, Ömer'e"Kızı yalan söylemekle suçlamayı bırak."
Damla,"Bu nasıl oyundur kimse cesareti seçmiyor."
Umut,"Aynen öyle. Demekki kimsenin cesareti yok burada."
Zeynep,"Ne alaka oyuna daha yeni başladık."
Sıla,"Hadi çevir şişeyi artık. Oyunu oynanmaz hale getirmeyin."
Umut, Sıla'ın bu sözleri üzerine şişeyi çevirdi.
Şişe durdu.
Sıra Ömer ve Zilan'a geldi.
Ömer, manalı bakışlarla Zilan'a baktı.
Zilan, Ömer'in bakışından rahatsız olmuştu.
Ömer,"Doğruluk mu? cesaret mi?"
Zilan düşündü...
İçinden cesaret diyeyim. En fazla ne sorabilir ki? Diye geçiriyordu.
Zilan,"Cesaret."
İş arkadaşları hep bir ağızdan,"Oooo"
Sıla, Zilan'a"Cesaret demekle hatta yaptın. Ömer'in cesaret soruları seni zorlar."
Zilan Ömer'e bakıp,"En fazla ne kadar kötü olabilir?"
Sıla,"Sen bilirsin. Oynamak istiyorsan buyur."
Ömer,"Başındaki örtüyü çıkar da altındaki saçları görelim."
Zilan'ın gözleri kocaman açıldı.
"Yapamam."
Umut ve Sıla,"Bu neydi şimdi. Sorulacak soru mu?"
Damla,"Bence cesaret kelimesine yakışır bir şey."
Umut,"Sen sus. Bu konuda yorum yapma. Gereksiz insan."
Ömer,"Hadi Zilan aç şu örtüyü artık."
Zilan, Ömer'e"Şaka yapıyorsun değil mi?"
Ömer,"Yoo niye şaka olsun. Hadi artık yapmayacaksan ne diye oynuyorsun."
Umut,"Sanane kızın baş örtüsünden."
Ömer,"Sen karışma, ben doğruluk deyip nasıl sorulara cevap verdiysem o da cesaret dediyse yapacak."
Zilan,"Ben asla öyle bir şey yapmam. Baş örtüm olmaz."
Ömer,"Sen yapmayacaksan ben yaparım."
Zilan'ın heyecanı yerini korkuya endişeye bırakmıştı.
Zilan,"Oynamak istemiyorum artık."
Ömer,"Önce söyleneni yap sonra oynamazsın."
Zilan,"Konuşman boşa yapmıyorum."
Ömer,"Tamam o zaman ben yaparım."
Yerinden kalkacaktı ki...
Umut elini Ömer'in omuzuna koydu.
"Otur." Diye bastırdı.
Ömer,"Çek o elini."
Umut,"Hayır. Bir oyun için ama uzattın sende. Kimse oynamıyor sende onun baş örtüsüne karışmayacaksın. Öyle değil mi arkadaşlar?"
Zeynep ve Sıla"Öyle."
Sıla,"Oyun bitti. Hadi herkes işine."
Ömer,"Oyun bozanlık yapıyorsunuz."
Umut,"Uzatma kanki bir daha bu oyunu oynamayız olur biter."
Ömer, sinirli bir şekilde"Kankiliğin batsın."
Sıla,"Sende kendine adam mı diyorsun? Hem Zilan'ın baş örtüsünden ne istiyorsun?"
Ömer,"Oyundur oyun baş örtüsüyle bir sorunum yok."
Sıla,"Sen ve saçma soruların neyse oyun bittiğine göre herkes işine."Böylece oyun bitti.
Masa ve sandalyeleri düzelttikten sonra herkes işine döndü.
Oyun bittiği için Zilan'ın içi rahatlamıştı.
Oyunu oynanmaz hale getirdiği ve kendisi de bir müslüman olmasına rağmen inancı hakkında yapmayacağı bir şey istediği için sinir olmuştu Ömer'eBöylece gün bitmiş herkes kafedeki işlerini bitirip kendi evlerine gitmişti.
Zilan evde dayısı ve yengesiyle zaman geçirdikten sonra odasına gidip uyudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜRT KIZI
Short StoryIrkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine pisikolojik bir hastalıktır. Malcolm X Hiç kimse kendi kaderinden sorumlu değildir. Herkes kendi kaderini yaşar ama unutma herkes yaptığından sorumludur. ...