Peki ya nedendi bu adaletsizlik?
Zilan kendi kendine konuşmaya devam ediyordu.
Güneşin batmak üzere olduğunu daha yeni fark etmişti.
Oturduğu yerden kalkıp aşağı indi.
Evin önüne geldi, kapıyı çaldı.
Yengesi kapıyı açtı.
Karşısında Zilan'ı görünce,"Aaa ben seni çatıda unuttum. İçeri gir."
Zilan gülümseyerek,"Önemli değil."
Zilan, içeri girdi.
Yengesine,"Dayım daha gelmedi mi?"
Yengesi,"Hayır ama birazdan evde olur. Aç mısın? Sana yemek hazırlayayım mı?"
Zilan,"Yok dayım gelsin beraber yiyelim."
Yengesi,"Tamam dediğin gibi olsun."Zilan yengesiyle televizyon izliyordu.
Birkaç dakika aradan sonra dayısı geldi."Nasılsınız ev halkı?"
Zilan ve yengesi tebessüm ederek,"İyi" Dediler.
Dayısı ayısı önce eşinin sonrada Zilan'ın anlından öpüp aralarında oturdu.
Karısı,"Aç mısın?"
Kocası,"Hem de nasıl?"
Karısı kalkıp sofrayı hazırladı.
Daha sonra,"Sofra hazır gelin yemek yiyin."
Dayısı,Zilan'ın elinden tutup,"Yemek yemeye gidiyoruz."Sofraya oturup yemek yemeye başladılar.
Yemek yedikten sonra oturma odasına geçtiler ve sohbet etmeye başladılar.
Dayısı,"Yarın İnstanbul sokaklarını gezmeye ne dersiniz?"
Zilan,"Evet."Bu duruma çok sevinmişti.
Sadece televizyondan gördüğü İnstanbul'u yarın gezip, görecekti.
Bu konuşmaların ardından
Zilan,"Dayı çatı katına çıkabilir miyim?"
Dayısı,"Gidebilirsin de ne yapacaksın orada?"
Zilan,"Dışarıyı görmek istiyorum."
Dayısı,"Git ama geç kalma."
Zilan odasına gidip günlüğünü bir minder aldı.
Çatıya çıktı.
Minderi yere bırakıp üstüne oturdu.
Gece olmasına rağmen gündüzden farkı yoktu.
Apartmanların ışıklarıve daha birçok rengarenk ışıklarla çok güzel görünüyordu.Gece olduğu için çatının sessiz olduğunu düşünüyordu ama yanılıyordu.
Günlüğünü oturduğu yere bırakıp bunca gürültünün nereden geldiğine bakmak için apartmanın çatısından aşağı baktı.
Aşağıda yüzlerce insan ve arabalar olduğunu gördü.
Bu gürültünün sebebi insanlar ve korna sesleriymiş.
Bir müddet çevreye bakındı ve dönüp yerine orurdu.
Günlüğünü eline alıp bugün yaşadıklarını kağıda döktü.
Zilan bu günden sonra günün sonunda günlüğünü alıp çatı katında yazacaktı.
Dayısının,Zilan"Geç oldu eve gel," diye seslenişiyle çatıdan inip eve girdi.Yengesi, Zilan'a"Çatı katını sevmiş gibisin."
Zilan,"Evet çok güzel."
Yengesi,"Ama oraya gittiğinde kendini kaybediyorsun ve bizi unutuyorsun."
Dayısı karısına,"Karışma yeğenime istediği kadar çatıda kalsın."
Yengesi,"Tamam o zaman ama şimdi herkes yatmaya gitsin yarın dışarı çıkacağız."
Zilan odasına gitti.
Yatağa uzanıp bataniyeyi üzerine çekti.Mutluydu, heyecanlıydı, erkenden yarın olsun diye hemen uyudu.
Zilan mutluluktan erkenden yarın olsun diye uyuduğu gecenin ardından sabah oldu.
Dayısı ve yengesi erkenden uyanmıştı.
Dışarı çıkmak için hazırlık yapıyorlardı.
Dayısı, Zilan'ı uyandırmak için odasına gitti.
Zilan'ın başını okşayarak,"Hadi kalk."
Zilan gözlerini açıp,"Efendim dayı."
Dayısı,"Hani gezmeye gidecektik. Bu saatte kadar uyuduğuna göre sanırım gelmek istemiyorsun."
Zilan,"Hayır...Hayır... gelmek istiyorum."
Dayısı,"Tamam sen hazırlan bende kahvaltıyı hazırlayan yengene yardım edeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜRT KIZI
Short StoryIrkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine pisikolojik bir hastalıktır. Malcolm X Hiç kimse kendi kaderinden sorumlu değildir. Herkes kendi kaderini yaşar ama unutma herkes yaptığından sorumludur. ...