Çete Lideri: -44-

1.8K 106 19
                                    

Medyadaki şarkıyı dinlerseniz sevinirim.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°°•°•°•°•

''Almina? İyi misin korkutma beni.''
Bu ses, Ayaz'a aitti. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Ne olmuştu... Ne olmuştu...

"Ayaz... Bana ne oldu? Neden arabadayım?" Bulunduğum ortam o kadar sıcaktı ki küçük bir çocuk gibi kıvrandım ve kalkmaya çalıştım. Ayaz'ın beni engellemeye çalışmasıyla tekrardan olduğum yerde kaldım.

"Kötü bir şey olduğu yok aslında. Sen sadece şok geçirip bayıldın."

"Neden bu kadar rahat bir insansın ya!" Kalkıp hızla arabadan indim. Temiz hava almam gerekiyordu. Başımı çevirdiğim anda yeşil bir manzara görmemle her şey bir bir zihnime doluştu. Mert'in resmini görünce şaşırmıştım. Ama neden hemen bayılmıştım ki.

"Mert'in kardeşisin..." dedim ona bakmamaya özen göstererek. Yanıma geldi ve bana sarıldı. "Ama üvey."

"Neden bunu saklama gereği duydun? Ya da... Seni buraya Mert mi gönderdi?" En sonki sorumla kaşlarını olabildiğince çattı. Sağ elini alıp alnıma koydu ve ateşimi ölçer gibi yaptı.

"Ateşin falan da yok. Nereden geliyor aklına bu saçma sorular, anlamıyorum." Göz devirip yeşil çimenlerin üstüne bağdaş kurup oturdum ve güneşe çevirdim bakışlarımı. Burası adeta cennetten bir parça gibiydi. Burada sonsuza dek kalabilirdim ama şimdilik Baran'ın gözü önünde olmalıydım.

"Hayatımda da aksiyon bitmiyor. Her gün apayrı bir şey oluyor ve cidden ben bir gün bayılırsam bu sefer zor ayılacağım. Yeter abi bu ne? Mert, sen, Baran, Derin, annem ve babam derken kendimle ilgilenmeyi ihmal ettim. Sahi, Derin bu sıralar ortalarda görünmüyor. Kardeşim sonuçta merak ettim." Yanıma bir çökme hissedince kafamı kaldırdım.

"Derin senin kardeşin mi?" Eveeeeet! Şaşırma sırası ondaydı.

"Evet, ama kardeş gibi değiliz biz. Mesela kardeşler Bir yerlere gittiklerinde birbirine haber verir. Biz de öyle değil mesela."

"Kardeş olduğunuzu nasıl öğrendiniz?"

"Okuldaki dedikodumuzu yapan kızlardan öğrendim. Tabi, Derin de öğrendi. Ama, verdiği tepkiyi görmen lazımdı. Kardeş olduğumuzu hiç istemedi."

"Sen kabul ettin mi onu peki kardeşin olarak?"

Bakışlarımı ondan alıp ışıl ışıl parlayan güneşe çevirdim. Her ne kadar zor baksam da güneşe bakmaya çalışmak hoşuma gidiyordu.

Gözlerimi, gelen güneş ışığıyla beraber kısarak ağzımı araladım. Sanırım biraz dertleşme vaktiydi. Artık hiçbir şeyi içimde tutmak istemiyordum. İçimde biriktirdiğim tüm duygularımı özgür bırakmak, onlardan kurtulmak istiyordum. Ve en önemlisi heyecanlıydım. Ayaz aslında iyi biri gibiydi, ama tam olarak emin olamıyordum. Ben de bir güven problemi vardı bence.

"Ben onu kabul etmeye hazırdım. Hâlâ da ederim. Ama o kardeş olduğumuzu öğrendiğinde bana saldırdı. Sence bu normal mi?"

"Derin'i az çok tanıyorum. Verdiği tepki gayet normal." Bir kez daha şaşırma edasıyla baktım yüzüne.

"Onu nereden tanıyorsun ki?" Derin bir nefes alıp yüzüme baktı.

"Aynı okuldaydık,"

"Anladım."

"Baran'ı çok mu seviyorsun?" Aniden sorduğu soru beynimi karman çorman etmeye yetmişti bile. Baran'ın ismini duyunca içime gelen acı beni kavuruyormuş gibi hissettim. Ona hâlâ deli gibi aşıktım. Ve işin tuhaf yanı da şuydu ki; onla ayrıldıktan sonra ona daha çok bağlanmıştım her ne kadar yanında olamasam da.

ÇETE LİDERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin