Çete Lideri: -26-

3.1K 174 17
                                    

Yeni bir bölümle yine karşınızdayım. Son 4 bölümü erken attım diye mi oylar düştü anlamadım ama bu sefer gerçekten feci ve acınası derece oylar çok düştü. Bu durum düzeltilmezse hikayeyi bitireceğim. Bitirmekten kastım bölüm atmayacağım.

--------------------------------

O heyecanlı günün üzerinden 3 gün geçmişti, o 3 gün zarfında Barandan çıt çıkmıyordu. Sadece okula gidip geliyorduk. İtiraf ettiğime pişmandım ama bir anlık etkiyle oluvermişti. Sanki elimde değilmiş gibi...

Spor çantamı alıp okuldan çıktım. Ders bedendi ve hiç girecek keyfim yoktu. Zaten beden hocası Hüseyin Hoca beni delirtiyordu. Nasıl bir öğretmen delirtir, diye soruyorsanız anlayın derim...

Peşimden gelen Burak'a dönüp baktım. 2 gün önce tanışmıştık ve iyi biri olduğunu düşünüyordum. Arkadaşcı birine benziyordu.

"Selam. Ne yapıyorsun?"

Tebessüm edip koluna girdim. Bu kadar yakınlığı kötü algılamayın her zaman niyet önemlidir.

"Eve gideceğim."

"Ama daha ders bitmedi ki."

"Biliyorum. Ama çok başım ağrıyor üstelik yorgunum."

"Evde annen sana çok mu iş yaptırıyor?" Dediğinde kalbime bir kazık saplandığını hissettim.

Sahi benim annem ve babam kimlerdi onu bile bilmiyordum.

Dolan gözlerimi yavaşça sildim.

Ve gülümsemeye çalışarak konuştum.

"Benim bir annem yok." Gülen yüzü anında solmuştu.

"Çok üzüldüm. Hatırlattığım için özür dilerim."

"Önemli değil, her neyse boşver. Ben gidiyorum."

"Tamam Hoşça kal..."

Yol ucunda Ayçanın evini görür görmez adımlarımı daha da çok hızlandırdım. Ayça şu an kızlarla beraber dersteydi. Okuldan kaçtığımı duyduğunda bana kızacağını biliyordum.

Ayçanın evinin bulunduğu bahçeye girdiğimde yerde bir bebek puseti görmemle ilgi odağım oluvermişti.

Bebek ağlama sesi duyduğumda koşarak kapının önüne gittim.

Burda bir bebek vardı. Hemde erkek. O kadar tatlıydı ki. Öpmemek için hatta ısırmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

Fakat bir sorun vardı.

Bu kimin bebeğiydi, ve özellikle neden burdaydı? Hava da buz gibi...

Yavrucak üşümüştür de...
Endişeyle etrafta göz gezdirdim, annesi nerdeydi? Kimsesi yok muydu?

''Ağaç kovuğundan mı çıktı sanki?" Dedi iç sesim zaten her şeye karışmasa olmuyor. Aslında bir yandan da haklı...

"Ne yapacağım şimdi?''

Uzunca bir süre daha etrafa bakınıp gelen geçene sordum.

"Bu bebeği daha önce gördünüz mü?"

"Hayır."

Hep aldığım cevap...

Hava daha da soğuk olmaya başlayınca bebeği pusetiyle beraber binaya soktum.

ÇETE LİDERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin