Çete Lideri: -12-

5.9K 255 49
                                    

Medya Baran arkadaşlar.  Karakteri değiştirmeye karar verdim umarım beğenirsiniz.

-Her insanı mutlu sanıyorsunuz ama çok büyük birer yanılgı içersindesiniz. Bu dünya da sadece iyiler yaşamıyor. Ya da bu dünya da bir tek kötüler yaşamıyor. İnsanların; şu birbirlerine muhtaç olduğu yalan dünyada anlamaları gerekir destek olmaları gerekir birbirlerine. Birbirlerimi sevmeliler. Bu dünya geçici bir dünya ve şu geçici dünya da bir insanın geçici hevesini kırmayalım lütfen. Herkes birbirine destek olursa; birbirini sevip kollar korurlarsa orası evrenin en güzel yeri haline gelmez mi?

-Bu bölüm de Aşkın tarifsizliği var. 2 kişinin birbirini çoktan beri seviyor olupta birbirlerini tanımadıkları var. Dikkatle okursanız kendinizi, hikayenin içindeki en sevdiğiniz karakter gibi hissedebilirsiniz.

Bölüme geçelim...

İnsanın beyni, kendisine oyun oynardı değil mi? İnsan düşünceler içindeyken bile beyni ona acımayıp ona oyun oynar ya işte ondan bahsediyorum...

Bir insanın en fazla kaç tane hayatı olabilir?

Cevap verelim..

- Özel hayatı

-Aşk hayatı

- Okul hayatı

...

Aşk hayatımı bitmiş, artık yok olmuş kabul sayıyordum. Aşk benim için bir Çömez haline gelip üstüne üstlük bir sobada kavrulmuştu. Acımadan kavurmuşlardı onu , aşkı , aşkımızı...

Aşk hayatım hergün basamak basamak inip çıkıyorken belirsiz bir yerde durup bana el sallıyor, elinde tuttuğu duygularımla oynuyordu. Gülüyordu. Bir kerede beni güldürmüyordu.

Baran, karşımda diz çökmüş ben hıçkırıklarla ağlarken bana teselli olup saçlarımı arkama atıyordu.

Onun bu hali beni üzmüştü çünkü ben onu, böyle biri olarak görmüyordum. Kendi adında; havalı, egoist, manyağın teki olarak görüyordum.

Belki de haksızlık yapıyordum. Her insan kötü olur, diye bir şey yoktu ki.

"Bak, bana hemen ne olduğunu anlat çabuk!" Diye bağırdığında başımı yavaşça dizlerimden kaldırdım ve "Ben artık o okula gelemem. " dedim çaresiz çıkan sesimle. Ailem her konuda çok inatçıydı.

"Neden?  Neden.." diye tekrarladığında cevap vermedim.

Tekrar o konuştu ve ben dinledim.

"Kendini toparlaman lazım daha sana ayrıyetten sorulacak bir hesabım var." Dediğinde ne olduğunu anlayamamıştım.

Neyden bahsediyordu? Anlamayan gözlerimi onun gözlerine çevirdim.

"Ne, ne demek istedin?" Diyerek ayağa kalktım ve saçımı başımı düzelttim. .

Etraf bayağı kararmış gözükse de şu an içimi bir huzur kaplamıştı nedense.

"Berat şerefsiziyle sevgiliymişsin. Pekte düzenli bir ilişkiniz yokmuş da..." dediğinde gözlerimi mümkün olabildiği kadar açmaya çalıştım. Pörtleterek baktığımda sinirle güldü

"Bak ben sana karışıp seni felan korumuyorum, yanlış anlaşılsın istemem. Ama o Berat hiç Tekin değildi... Ayrıldınız dimi!" Diye sonlara doğru bağırarak sorduğunda cevap veremedim. Daha da sinirlendiğinde yavaşça gözlerimi başka yere çevirdim.

ÇETE LİDERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin