Jisoo anlatımı
"Kızlar, biliyor musunuz ben yarın Jin ile buluşacağım!" Dedim heyecan ile.
Onların tepkisini merak ediyordum. Jennie ilk konuşan oldu."Unnie,onun seni sevdiğini düşünmüyorum... Babası, kendi menfaati için oğlunu, oğlu da seni kullanıyor babası ve annesi ile. Aralarındaki tek masum kardeşi. Arada annesinin de seni gerçekten sevdiğini düşünüyorum ama kullanıyorlar."
Heyecanım,yerini gerçekleri bilmenin acısına bıraktı."Biliyorum, Jennie biliyorum... Ama sevmekten vazgeçemiyorum... Beni sevmese de seviyormuş gibi yapması bile beni mutlu ediyor..."
Gözle görülür hüznüm kızları da üzmüştü.
"Unnie, cidden çok mu aşıksın? Babanın gücü yüzünden, babasının onu zorlanmasına rağmen hala vazgeçemeyecek kadar mı çok seviyorsun?"
"Çok ama çok seviyorum Lisa..."
Gözlerim daha fazla dolunca kızlar gelip bana sarıldılar.
"Yia, tamam, ağlamayacağız! Hadi kuaföre gidelim,saçlarımı yeniden kızıl yaptıracağım. Taş oluyorum çünkü hehehehe"
Rosé bunları komik bir şekilde söylediği için güldüm ardından oturduğum koltuktan kalktım."Hadi gidelim!"
Diyip önlerinde ilerlemeye başladım.
Onlarında arkamdan geldiğini ayakkabılarından gelen sesten anladım."Jisoo unnie sende saçlarını değiştirene?"
"Hmm ne renk yapabilirim?"
"Sende benim gibi yeniden kızıla boyat!"
"Olabilir aslında..."
"Bende yeniden griye boyatacağım."
"Ben sadece rengini biraz daha açtıracağım."
Biz böyleyiz işte. Birimiz birşey yaparsa diğerleri de onu takip eder.
Jennie annesine haber vermek adına hayvan gibi bağırdı.
"Anne! Biz kızlarla kuaföre gidiyoruz!""Tamam!"
Annesi de aynı şekilde Jennie'ye bağırdığında kapıdan çıktık.Her zaman gittiğimiz kuaföre sonunda gelmiştik. İçeri girdiğimizde direk üst kattan Moonbyul unnie gelmişti. Burası onun idi bizde bu yüzden hep buraya geliyoruz aynı zamanda harika bir ekip var burada.
"Kızlar hoşgeldiniz!" Diyerek yanımıza geldi.
"Hoşbulduk unnie. Biz saçımızı boyatmaya geldik."
"Özel kata çıkalım, orada yaparız. Hwasa,solar ve wheein de orada." Demişti. Kızlarla onu onayladık ve yukarı çıkmaya başladık.
"Moonbyul unnie, biz çok önemli değiliz. Jisoo unnie taş gibi olsun yeter. Biz sonrada geliriz ama ilk Jisoo unnie. Yarın Jin oppa ile buluşacak. Bizim ona vermek istediğimiz bir mesaj var 'Sevmeden, seviyor rolü yaptığın kıza dönde bir bak!' Olacak tamam mı?"
"Aşk olsun, ne zaman buraya geldiğinizde çıkarken taş gibi olmadınız?!"
"Hiçbir zaman!" Dedik bir ağızdan. Her zaman daha iyi çıkıyorduk.
Saçlarımız çoktan boyanmıştı. Beklerken Jennie'nin telefonu çaldı. Başka bir yere gidip telefonunu açtı. O geldikten sonra Rosé'nin telefonu çaldı. O da gidip açtı. Rosé gelince aynı şeyler Lisa'ya oldu.
En sonunda benim de telefonum çaldı. Özel asistanım arıyordu. Kalktım ve köşeye gittim.
"Efendim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Left Alone | Jinsoo
Fanfiction"Beni nikâh günümüzde, nikâh masamızda yanlız bıraktın. Ve ben sadece bekledim. Ama ne oldu biliyor musun,sen gelmedin ve ben o gün, o masada öldüm Kim Seok Jin..." Bunları bu kadar sakin ama acılı söylemesi canımı çok yakıyordu. Ben,beni seven karş...