Jisoo anlatımı
Gözlerimi açtığımda hala Jin'in kolları arasındaydım. Biraz onu o şekilde inceledim. Zaten yüzünü ezbere biliyordum ama yine de kolları arasında ona bakmak daha güzel geliyordu.
"Jin,hadi uyan." Dedim. Biraz hareket etti ama uyanmadı. "Jin, hadi yaa!" Bir kez daha hareket etti ve dudaklarını araladı. "Öpersen uyanırım." Dedi ve gözleri kapalıyken sırıttı.
Bende kıkırdadım ve kollarından biraz çıkıp ilk sağ yanağını sonra da sol yanağını öptüm. Dudaklarını da büzdü. Daha çok gülüp dudağımı dudağına bastırdım. "Hadi artık, uyanmazsan tokat atarım." Dedim çekildikten sonra.
Gözlerini açtı. "İstediğim oldu uyanacağım zaten. Hem uyanmasam da kıyamazsın ki." Ona bir bakış attım. "Emin misin,dene istersen." Dedim. "Kıyarsın." Diyip kalktı.
Kocaman bir kahkaha attım. O da bana katıldı bir süre sonra. Kahkahalarımız durunca kalkıp odasındaki banyoya ilerledim. Arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. İlk ben suyu açıp yüzümü yıkadım.
Ben çekildiğimde o yüzünü yıkadı. Dolaptan kendi diş fırçasını ve yeni bir diş fırçası çıkardı. Başka bir dolaptan da diş macunu çıkardı. Yeni diş fırçasını bana verdi. İkimizde dişlerimizi fırçalamaya başladık. Aynadan gördüğüm biz çok komikti.
İşlerimizi hallettikten sonra burada olan kıyafetlerimden giydim. Çoğu kez beraber kalmıştık bu yüzden kıyafetlerimden bırakmıştım. Dünkü çantamı tekrar aldım. O çantanın içinde birkaç makyaj malzemem vardı ve onları kullandım. Dünkü hafif topuklu ayakkabılarımı da giydikten sonra hazırdım.
Jin çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Yanına gidince beraber dışarı çıktık. Arabasına bindik ve o beklemeden sürmeye başladı. "Her zaman gittiğimiz kafede kahvaltı yapalım mı?" Diye sordum. Orayı çok seviyordum. "Olur,zaten bende sana oraya gitmek ister misin diye soracaktım." Dedi. Ona gülümsedim.
Bir mesaj sesi duydum. Uzun zamandır mesaj almadığım birinden gelmişti.
Bilinmeyen numara
Jisoo bebeği ne yapacağız? Şu büyük kaosunu ne zaman patlatacaksın?Siz
Bebeği ve annesini benim gizli evlerimden olan Daegu'daki evime yerleştir. Tüm ihtiyaçlarını karşılayın. Onları serbest bıraktığımı bebeğin ve kendisinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağımı söyle kadına. Onlarla işim yok,ben sadece sevgili(!) Kim amcamı yaptığı suçlar ile batıracağım. Jin'in annesi acı çekmeyi hak etmiyor. Ben bazı gerçekleri öğrendim ve gördüm.Bu uzun mesajı yazdıktan sonra telefonu kapattım. Yüzüm biraz değişik olmalıydı ki Jin bana baktı. "Bir sorun mu var?" Dedi. "Hayır sorun yok. Sadece arkadaşımla konuştum biraz moralimi bozdu." Dedim. Jin her zaman bana güvenen ve inanan birisi olmuştu. Çok sorgulamadı ve yoluna devam etti.
"Bir sorun varsa söyleyebilirsin Jisoo,ben seni yaptıkların ile yargılamıyorum,sen ne yaptığını bilen birisisin. Sana olan güvenimi biliyorsun." Dedi gözünü yoldan ayırmazken. "Biliyorum Jin, teşekkür ederim. Belki kafede anlatırım." Dedim ve gülümsedim.
"Nasıl istersen." Kararımı verdim ona anlatacağım. Babasının nasıl bir pislik olduğunu biliyor zaten. O şerefsizin bir sürü planı vardı ve beni zararsız,saf olarak görüyordu. Bu yaptığı en büyük hataydı işte. Tüm planları patlayacaktı.
Sonunda geldiğimizde beraber indik. Elimi tutmuştu. Bir süre ellerimize baktım. İçeride her zaman oturduğumuz masaya geçtik. Görevli bizi görünce çoktan menüyü hazırlatmıştı.
Kısa sürede kahvaltı tabağımız önlerimize konuldu. "Hoşgeldiniz,uzun süredir gelmemiştiniz. Her neyse afiyet olsun." Dedi kız. "Teşekkürler,biraz kötü olaylar yaşadık da bu yüzden oldu." Dedim gülümseyerek.
O yanımızdan ayrılırken tabağımdakilerden yemeye başladım.
Kahvaltımız bitmişti ve kahve içiyorduk. "Jin bazı şeyleri öğrenmeye hazır mısın?" Dedim sonunda giriş yaparak.
Yeridne dikleşti. "Hazırım." Hafif öksürerek ağzımı araladım. "Babanın nasıl biri olduğunu biliyorsun. Anneni milyonlarca kadın ile aldattı. Hepsini biliyorum ben ve hepsi belirli kişiler tarafından gözleniyor.
Aralarından biri hamile kaldı. Geçenlerde de doğum yaptı. Asıl planım o bebeği de ortaya çıkarmaktı. Ama onun masumluğuna kıyamadım. Her ihtiyaçlarını karşılamak üzere bıraktım onları. Annen bilmeyecek,onun da masum olduğunu fark ettim. Başta onun da hayatını söndürecektim ama başka şeyler öğrendim.
Baban şirkette uyuşturucu, kaçakçılık,insan öldürme, kadın- çocuk- adam pazarlama,yasa dışı silah üretimi gibi bir sürü şey yaptı. Ben bunlarında hepsini biliyorum ve kanıtlarım var. Benim için de bir sürü kötü planı vardı. Biliyorsun zaten,sende öne sürüldün.
Babanın artık bir ceza çekmesi gerekiyor." Gözleri dolmuştu. Gerçeklerin çoğunu biliyordu zaten ama yine duymak canını yakmıştı.
Ayağa kalkıp yanına gittim ve ona sarıldım. Onun üzgün olması beni de üzüyordu. "Yap Jisoo, lütfen. Bende böyle bir babam olsun istemiyorum. Ve senden birşey isteyebilir miyim?"
"Tabiki Jin,ne olursa olsun yaparım." Dedim güven veren sesimle. "B-beni küçük kardeşim ile tanıştırır mısın?" Dedi titreyen sesiyle. Ona burukça gülümsedim ve daha da sıkı sarıldım.
"Hadi gidelim o zaman. Ama şuan biraz uzaktalar sanırım. Daegu kadar..." Diyip mahçup bir şekilde güldüm sonra ayağa kalktım ve ona yaklaşıp elini tuttum. Bir anda şaşkın gözlerle bana döndü. Bu kadar çabuk beklemediğini bende biliyordum.
"Hiç gözlerini kocaman açma! Gidiyoruz dedim işte." Dedim. Of'ladı ve hızlıca kalktı ve bana ayak uydurdu.
Hesabı ödeyip çıktık. Bu sefer ben sürecektim. Bu yüzden Jin tedirgindi. Çünkü ben biraz fazla hızlı araba kullanıyorum. Sürekli kaza yapmamın sebebi de bu. Önceki kazamın sebeplero arasında bu da vardı.
Emniyet kemerlerinizi taktık. Jin kemere yapışmıştı ve derin nefesler alıp veriyordu. Onun bu haline kıkırdadım. "Merak etme öldürmem bizi." İlk yavaş bir çıkış yapıp sonradan hızlandım.
Havalimanına geldiğimizde Kim Holding'in Daegu'ya gidenuçağına bindik. Uçak zaten bize ait olduğu için bilet almamıza gerek yoktu. Hatta ben bir pilot olarak uçağı uçaracak kişiyim aynı zamanda.
Uzun zamandır hiç uçmamıştım bu yüzden heyecanlıyım. Üniformamı giydikten sonra Jin'in yanına gittim. Çoktan buraya getirilmiş olan iki bavul yanında oturmuş beni bekliyordu.
"Sen yerleş istersen, kalkış zamanı geldiğinde uçururum." Dedim. Beni onaylayıp ayağa kalktı. Uçağa binip bavulları üstteki bölmelere yerleştirdi.
Uçuş izni verildiğinde kalkışa geçtim.
Bu uçak mevzusunda tedirgin olanınız varsa olmasın. Hiç güvenmediğiniz için tedirginlik yaşadığınızı tahmin edebiliyorum dnxjdlsndbdkslanbd
Ama artık piçlik yapmayacağım hikayenin devamında soft kurgu olarak devam etmek istiyorum artık ndjxhdksksnd
Bana birşeyler oldu fakr ettiyseniz. Sizi ilgilendiren kısım hikayeler. İki bölüm attım, bugün içinde LizKook one shot yayımladım + birazdan çoktan 11 bölüm biriktirdiğim LizKook kurgumu yayımlayacağım dndmxj
Bakarsanız sevinirim. Bir ihtimal yetiştirsem secret Princess'e de bölüm atacağım
20 oy 55 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Left Alone | Jinsoo
Fanfiction"Beni nikâh günümüzde, nikâh masamızda yanlız bıraktın. Ve ben sadece bekledim. Ama ne oldu biliyor musun,sen gelmedin ve ben o gün, o masada öldüm Kim Seok Jin..." Bunları bu kadar sakin ama acılı söylemesi canımı çok yakıyordu. Ben,beni seven karş...