Ölüm kimileri için kötü bir sonken kimleri içinde kurtuluş yoluydu. Belki de sadece bir kaçış yoluydu. Kendimizden, korkularımızdan, yüzleşmek istemediğimiz gerçeklerden ve hayatın zorluklarından kaçışdı. Benim için bir kaçışdı. Dönüşmekten korktuğum kendimden kendimden kaçmıştım. Kendi bencilliğimden, içimde yaşayan canavardan kaçmıştım. O canavar ruhumu yaralıyor benliğimi yok ediyordu. İçimdeki o masum çocuğu katletmişti ve beni de yok etmek istiyordu. Ruhumu yok edip beni kendi gibi bir canavara dönüştürmek istiyordu ya da tüm bunları sadece ben istiyordum ve suçu o canavara yıkmaya çalışıyordum. O canavarı aslında ben var etmiştim. İçimdeki bencillikten var olmuştu bu canavar ve bende bir katliama neden oluyordu. Ben aslında kendi kendimi yok ediyordum. Ruhumun parçaları cam kırıkları gibi etrafa saçılmıştı ve bunu yapan bendim. Ruhumun parçalarını toplamaya çalıştıkça kırılan her bir parça beni daha çok yaralıyordu. Kendi ruhum benden nefret ediyordu. Kırılan ruhum göz yaşlarımından nefert ediyordu. Ben kendi ruhumdan bile kaçmak için ölümü seçmiştim. Korkağın tekiydim. Ne kendimle ne de ruhumun yüzüme vurmak için hazır beklediği gerçeklerle yüzleşecek cesaretim vardı. Korkak gibi kaçmıştım. Kendimi ölümün kollarına bırakmıştım. Çok canım yanmıştı belki ama kaçabilmiştim. Baktığım her yer bembeyazdı. Etrafta hiç birşey yoktu. Sadece beyaz bir ışık. Ölüm böyle bir şey miydi acaba? Sessiz,soğuk ve yanlız. Kulağıma gelen sesle etrafa bakmaya başladım.
"Sen ölmedin."
Ses bir kadın sesiydi ve her yerden geliyor gibiydi ama beni sesin sahibinden çok sözleri ilgilendiriyordu.
"Ne demek istiyorsun?"
"Sen ölmedin. Buna ruhunun derinliklerinde ki öz izin vermiyor. Sen yaşmak zorundasın."
Duyduklarıma inanmak istemedim. Ben ölmek istiyordum ama ölmemiştim. Başaramamıştım kendimden kaçamamıştım. Benden nefret eden ruhum ölmeme izin vermiyordu.
"Ben yaşmak istemiyorum."
Boğuk çıkan sesimle söylediklerimden sonra gözlerimden yaşlar firar etti.
"Kendinden kaçmaktan vazgeç. Senden nefret ettiğini sandığın ruhunla yüzleşmen gerek. Verdiğin her karar senin kim olduğunu anlamanı sağlayacak."
Duyduklarımla şaşkınlık yaşadım. Aslında ruhum benden nefret etmiyor muydu?
"Ne demek istiyorsun?"
"Kendini bir canavarmış gibi görmekten vazgeç. Sen kendinden başka hiç kimse değilsin. Hayatın boyunca doğru kararları vereceğinden eminim. Bu yüzden sen de verdiğin hiç bir karardan pişmanlık duyma."
Parçalanan ruhum yeniden hayat bulmuştu. Kalbim annesine kavuşan bir çocuğun hissettiği mutlulukla çarpıyordu. Ben ruhumu kaybetmemiştim, içimdeki çocuk ölmemişti, ne ben bir canavardım ne içimde bir canavar vardı. Ben hala bendimdim. Kalbim bir kuşun kanat çırpışları kadar hızlı atıyordu. Yüreğime ekilen umut tohumları filizileniyordu. Korkaklığım yerini cesarete bırakmıştı. Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyordum. Artık herkesle ve herşeyle yüzleşmeye hazırdım.
"Şimdi geri dönmen gerek."
Karnımda ve başımda hissettiğim ağrı kendime gelmemi sağladı. Kapalı olan gözlerimi açmak için çbaladım ama başarısız oldum. Bir uğultu gib
duyduğum sesler netleşmeye başladı."Maalesef efendim o ölmüş."
Ses bir kadına aitti ve benim öldüğümü söylüyordu ama ben yaşıyordum. Bunu onlara göstermek için gözlerimi açmaya ve hareket etmeye çalışmama rağmen yapamıyordum. Adeta taşlaşmış olan bedenim hareket etmeme izin vermiyordu. Biraz daha çabaladım ve gözlerimi açtım. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde odamda olduğumu fark ettim. Demek o şeytanlardan kurtulmuştuk. Varlığı onlara göstermek için dudaklarımı araldım ve Bruce'un adı dudaklarımın arasından firar etti. Sesimle birlikte Bruce, Jason ve sanırım şifacı olan kadın yanıma geldi. Bruce'un gözlerinden yine aynı donuk bakış vardı. Bu yine benim canımın yanmasına neden oldu. Jason şaşkın ve mutlu gözüküyordu. Şifacı kadının yüzündeyse çok büyük bir şaşkınlık vardı. Öldüğünü düşündüğü birinin bir anda gözlerini açmasına fazlasıyla şaşırmıştı. Bruce şifacı kadına sert bir bakış attıktan sonra şifacı kadın şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışarak yanıma geldi ve beni kontrol etmeye başladı. İşini bitirdiğinde yüzündeki şaşkın bakışlarla Bruce'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Tutsağı(Askıya Alındı)
FantasySuçsuz olduğu halde kilit altına alınan cehennemin efendisi ve sıradan bir hayatı olan Alexis'in kesişen yolları... Bu acı, aşk, romantizm ve sırlarla dolu hikayede sen de bize katıl. Başlangıç: 06.06.2020