İçimi tarif edilemez bir korku sardı. Burdaki taşlar benim gücümü engelliyordu ama bebeğiminkini engellemiyordu. Onu gücünü kullanmak istiyordum ama bu bebeğim için tehlikeli olabilirdi. İçinde bulunduğum kararsızlık beni yiyip bitiriyordu. Albert denen büyücü Bruce'a yaklaşıp bir şeyler mırıldınmaya başladı. Aynı anda Bruce acı içinde çığılık atmaya başladı. Albert her ne yapıyorsa bu Bruce'un canını çok fazla yakıyordu. Bruce'u bu halde görmek benliğimi parçalıyordu. David'in pis sırıtışını gördüğümde öfkelenmeye başladım. Her an patlamaya hazır bir volkan gibiydim. Bebeğimin gücünü kullanmaya karar verdim. İçimde büyüyen enerjiyi hissetmeye çalıştım. Sonunda bütün bedenim alev aldı. Herkes bana dehşet içinde bakıyordu. Şuan hiç olmadığım kadar korkutucu görünüyor olmalıydım. Bileğimdeki zincir kopup yere düştüğünde hızlıca gidip Bruce'u kurtardım. David'in bana yaklaştığını fark ettiğimde yerde gördüğüm hançeri elime alıp bedenimi saran ateşle ısıttım. David tam arkamda durduğunda aniden arkamı dönüp hançeri kalbine sapladım. Acı dolu çığlığı bütün mağarada yankılandı. Hançeri bedeninde çevirmeye başladım. Acı dolu çığlıkları zevk almamı sağlıyordu. Acizliği beni güldürüyordu. Şuan bir caniden farksızdım.
"Alexis yeter!"
James'in haykırışıyla kendime geldim. David'i bırakıp onlara koştum. Benny ve James'i bağlı oldukları zincirlerden kurtardım. James göz yaşları içinde ağbisine koştu. Yaptığı her şeye rağmen yine de David onun ağbisiydi. Benny'le birlikte Bruce'un yanına koştuk. Hissettiği acı yüzünden yine bayılmıştı. Endişeyle Benny'le birbirimize baktık. Burdan bir an önce çıkmamız gerekiyordu. Gözlerim kaçmaya çalışan Albert'ı fark ettiğinde fevri bir hareketle önüne geçtim.
"Nereye gittiğini sanıyorsun?"
"Şey..ben.."
"Kes sesini bizimle geliyorsun!"
Bedenimi saran alevleri geri çekip Albert'ın kolundan tuttum. James kollarında ağbisinin ölü bedeniyle yanıma geldi. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
"Gitmemize izin verecek misin?"
James'i yaptıkları yüzünden affedebileceğimi hiç sanmıyorum ama yine de gitmesine izin vermek istiyordum. Bakışlarımı ondan kaçırıp başımla onu onayladım. Ağbisinin cansız bedeniyle yanımdan uzaklaştı. Albert'ın kolundan sürükleyerek Bruce'un yanına döndüm.
"Benny hemen burdan çıkmamız gerek."
"Haklısın. Hadi gidelim."
Tam mağaradan çıkacağımız sırada karşımızda bir portal belirdi. Sevinçle Benny'e baktım. Sanırım ordaki sorun çözülmüştü. Benny Bruce'un koluna girdi. Ben de Albert'ı tuttum ve birlikte portaldan geçtik. Portal Beth'in büyü odasına açılıyordu. Jason, Alice, Beth ve Aiden bize endişeyle bakıyordu.
"Neler oldu Alexis? David ve James nerde?"
"Size her şeyi sonra anlatırım ama önce Bruce'u odaya çıkarmamız gerek. Jason şu adamı bir yere kapat ve hemen şifacıyı alıp buraya gel. Tamam mı?"
"Tamam."
Jason beni onayladıktan sonra Benny'le birlikte Bruce'un koluna girdik. Onu odaya çıkarıp yatağa yatırdık. Endişeyle yanına oturup elini tuttum. Ona bir şey olmasından korkuyordum. Kısa süre içinde Jason şifacıyla birlikte geri döndü. Şifacı hemen Bruce'u kontrol etmeye başladı. Bir kaç dakika içinde işini bitirip bize döndü.
"Merak etmeyin Efendi Bruce gayet iyi. Endişelenecek bir şey yok. Sadece bedeni çok zayıf düşmüş. Bu yüzden bir kaç gün uyanmayabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Tutsağı(Askıya Alındı)
FantasíaSuçsuz olduğu halde kilit altına alınan cehennemin efendisi ve sıradan bir hayatı olan Alexis'in kesişen yolları... Bu acı, aşk, romantizm ve sırlarla dolu hikayede sen de bize katıl. Başlangıç: 06.06.2020