Bay Hector ve Jenna geleli bir gün olmuştu. Bu bir günde resmen delirecektim. Jenna denen sürtük sürekli Bruce'a yaklaşmaya çalışıyor. Bruce da onu kıskandığımı anladığı için ona yüz veriyor. Jenna'nın bedenini parçalara ayırıp cehenneme saçmak istiyorum. Jenna denen sürtükle uğraştığım yetmezmiş gibi bir de köprücük kemiğimdeki cehennemin efendisi olduğumu gösteren sembol inatla canımı yakmaya devam ediyor. Ortaya çıktığı günden beri acısı hiç dinmemişti. Bazen bu acı dayanılmaz bir hal alıyordu. Neden bu kadar acı verdiğine bir türlü anlam veremiyorum. Bunu Bruce'a soracaktım ama son zamanlarda ona çok sinirliyim. Jenna denen pisliğe bana inat olsun diye yüz veriyor olması sinirlerimi bozuyor. Odamın kapısının açılmasıyla döndüm. Bruce'un geldiğini gördüğümde kalbim yine hızlanmaya başlasa da bu sefer aklımı dinledim. Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Ne var?"
Sorumla birlikte onun da yüzünde sinirli bir ifade belirdi.
"Benimle böyle konuşma."
"İstediğim gibi konuşurum."
"Beni sinirlendirmekten vazgeç Alexis."
Onun sözünü dinlemeye hiç niyetim yoktu. Ona defalarca Jenna denen sürtükten uzak durmasını söylememe rağmen o onu kıskandığımı itiraf ettirmek için o kıza yüz veriyordu. O beni dinlemiyorsa ben de onu dinlemeyeceğim.
"Neden geldi?"
Bruce hala öfkeliydi. Ellerini saçlarından geçirip konuşmaya başladı.
"Olanlar yüzünden eğitimine devam edememiştik. Hazırlan seni aşağıda bekliyorum."
Dedi ve arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. Yine bana emir veriyor olması beni sinirlendirdi. Tam kapıyı açacağı sırada konuştum.
"Gelmiyorum."
Söylediğim şeyle arkasını döndü. Bana öfkeyle baktı.
"Ne demek gelmiyorum?"
"Duydun işte. Hiç bir yere gitmiyorum."
Ses tonuna yansıyan öfkeyle konuştu.
"Benimle inatlaşmaktan vazgeç."
"Sen bana emir veremezsin. Gelmiyorum konu kapanmıştır."
Bruce daha da sinirlenmişti.
"Sen bu gün o eğitime geleceksin."
"Demek öyle. Peki nasıl olucak bu?"
Bir anda yüzünde ki öfkenin yerini sırıtış aldı. Üzerime doğru gelmeye başladığında yutkundum. Kalbim yine deli gibi çarpmaya başladı ama ona teslim olmaya niyetim yoktu. Üzerime gelmeye devam etti. Geri adım atmadığımı görünce yüzünde ki sırıtış arttı. Yanıma geldiğinde bir anda beni omuzuna aldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun Bruce? Bırak beni."
Omuzuna vuruyor beni bırakması için çırpınıyordum ama bir türlü beni bırakmıyordu.
"Sana bu gün o eğitime gideceğini söylemiştim."
"Gelmek istemiyorum dedim. Bırak beni."
Beni bırakmaya hiç niyeti yoktu. Şimdilik pes edip hareket etmemeye karar verdim. Yüzünü göremesemde Bruce'un zafer kazanmış gibi sırıttığından emindim ama son gülen iyi güler. Koridorda ilerlerken Jenna'nın odasından çıktığını gördüm. Bizi bu halde gördüğünde gözleri kocaman açıldı. Yüzü öfkeli bir hal aldı. Bu hâli çok hoşuma gitmişti. Öfkeden kudurmuş gibiydi. Onu daha da sinirlendirmek için Bruce'un ensesine küçük bir öpücük kondurdum. Jenna öfkeyle odasına girip kapıyı çarptı. Bruce ise bu hareketimi beklemediği için olduğu yerde kaldı. Beni omzundan indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Tutsağı(Askıya Alındı)
FantasíaSuçsuz olduğu halde kilit altına alınan cehennemin efendisi ve sıradan bir hayatı olan Alexis'in kesişen yolları... Bu acı, aşk, romantizm ve sırlarla dolu hikayede sen de bize katıl. Başlangıç: 06.06.2020