Tehdit mektubunu aldığımdan bu yana iki gün geçmişti. Kimin neden beni öldürmek istediğini anlayamıyorum. İki gündür resmen diken üstündeydim. Bu hâlimi Bruce da fark etmişti. Sürekli bana ne olduğunu sorup duruyordu ama onu geçiştiriyordum. Kimin, neden beni öldürmek istediğini öğrenmeden onu da endişelendirmek istemiyorum. Hem zaten bu aralar işileriyle fazla meşgul. Kağıdı yastığının altından alıp incelemeye başladım. Her defasında bir ip ucu bulabilme umuduyla kağıda bakıp duruyordum ama hiç bir şey bulamıyordum. İçimde ki korku sürekli büyüyordu. Birinin omzuma dokunmasıyla irkildim. Karşımda Bruce'u görünce rahatladım. Elimde ki kağıdı görmesini istemediğim için ona göstermeden tekrar yastığın altına soktum.
"Güzelim sen iyi misin?"
"Evet...ben çok iyiyim."
"Bana yalan söyleme."
Bruce ne zaman yalan söylesem bunu hemen anlıyor. Tıpkı şuan olduğu gibi. Yalan söylediğimi anlaması bazen beni zor durumda bırakıyor. Ona yalan söylemek istemiyorum ama başka çarem yok.
"Şey...aslında ben kötü bir şey olmasından korkuyorum."
"Merak etme hiç bir şey olamayacak. Ben her zaman senin yanındayım. Şimdi o kağıdı bana ver."
Bir saniye boyunca ne dediğini düşünemem gerekti. O kağıdı sakladığımı görmüştü ve şimdi de onu istiyordu. Hemen saçmalamaya başladım.
"Ne kağıdından bahsediyorsun?"
"Yastığın altına sakladığın kağıttan?"
"Ee..şey...yani ben kağıt falan saklamadım."
"Güzelim çok kötü bir yalancısın."
Bir şekilde bu durumdan kurtulmam gerekiyordu. Lütfen biri bana yardım etsin. Tam o anda kapının çalmasıyla rahata bir nefes aldım.
"Gir."
Bruce'un gir komutundan sonra içeri Jason girdi. Ona minnet dolu bakışlar attım. O ise bana anlamsız gözlerle bakıyordu.
"Bruce şehirlerden birinde sorun çıkmış oraya gitmemiz gerekiyor."
"Ne olmuş?"
"Henüz bilmiyoruz ama iyi bir şeyler olmadığı kesin. Hemen gitmemiz gerek."
"Tamam. Bu sorunu halletmemiz ne kadar sürer?"
"Sanırım bir hafta kadar orda kalamamız gerekebilir."
"Tamam sen git. Diğerlerine de söyle hazırlanın. Ben de hemen geliyorum."
İkisinin konuşması sonlandığında Jason odadan çıktı. Bruce'un bakışları tekrar beni buldu.
"Güzlim bir hafta yokum. Sensiz olmak istemiyorum ama gitmek zorundayım. Kendine dikkat et olur mu?"
"Olur."
Nihayet Bruce odadan çıktığında rahat bir nefes aldım. Jason tam zamanında gelmişti. Birden açık olan balkon kapısından içeri bir taş düştü. Korkuyla oraya doğru gittim. Taşın etrafında bir kağıt sarılıydı. Kağıdı elime alıp okumaya başladım.
Demek sevgili kocan seni yanlız bırakıyor. Ne kadara da güzel. Benim için korumasız bir avsın.
Dehşetle kağıda baktım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Dikkatlice balkona çıkıp bunu kimin attığına bakmak istedim ama görünürde hiç kimse yoktu. İçimde ki korku giderek büyüyordu. Gece yarısı çoktan geçmişti ama bir türlü uyuyamıyordum. Gözlerimi kapattığım an bir şey olmasından korkuyorum. Keşke şimdi Bruce yanımda olsaydı. Onun yanında kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Sürekli bir şey olabileceği korkusu sinirlerimi bozmuştu. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlıyordu ama uyumamak için direniyordum. Gecenin karanlığının ne getireceğini kimse bilmez. Sonunda daha fazla dayanamayan gözlerim tamamen kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Tutsağı(Askıya Alındı)
FantasySuçsuz olduğu halde kilit altına alınan cehennemin efendisi ve sıradan bir hayatı olan Alexis'in kesişen yolları... Bu acı, aşk, romantizm ve sırlarla dolu hikayede sen de bize katıl. Başlangıç: 06.06.2020