Sehun bey, Junmyeon ile bizi bir sonraki teneffüste bahçede beklediği haberini göndermişti. Mina, ayağına gidecek olmamıza çok sinirlendi ama Tzuyu ile ilgili olduğı belliydi o yüzden boşverdi.
Şu anda Dahyun, Chaeyoung ve Tzuyu hariç hepimiz vardık. Hepimiz derken Sehun'un arkadaşları da dahildi. Junmyeon bizimle birlikte gelmişti, adını sürekli unuttuğum Jongdae ve Baekhyun, Çinli arkadaşımız var dediği için Çinli olduğunu düşündüğüm çocuk bile vardı. Chanbaek ikilisi zaten Sehun'dan ayrılmadığı için buradaydı.
Bu kadar kişi toplanmıştık ama Sehun hala daha bizi niye topladığıyla ilgili konuşmuyordu. "Konuşsana artık neden buradayız?" Mina, daha fazla dayanamayarak çıkışmıştı.
"Jongin'i bekliyorum Mina yenge."
"Sehun, senin yüzünden Jongin'in ayağı iyileşmiyor!" Junmyeon mükemmel arkadaş göreviyle Sehun'u azarladı.
Sehun, takmayarak gelen Jongin ve onu getiren Kyungsoo'ya dönüp seslendi. "Hadi artık bir gelemediniz. Teneffüs bitecek."
"Salak! Ben sana gelmeyeceğim diyorum bir de yanıma Kyungsoo gönderiyorsun kaç kere söyleyeceğim Kyungsoo beni taşıyamıyor diye!" Jongin kaç günün stresini şu anda atmıştı.
Sehun, ayağı çatlak olmasına rağmen Jongin'i kendisiyle birlikte her yere sürüklüyordu sonra da onu olduğu bırakıp gidiyordu ve Jongin'i sınıfına başkaları götürmek zorunda kalıyordu.
Bu başkalarının genelde Kyungsoo olmak istediğini, ama Jongin'in onu kesin olarak istemediğini, ama başka kimse gönüllü olmadığı için ona kaldığını da belirtmeden geçemeyeceğim.
Sehun, "Ağlama Jongin." dedi ve bize döndü. "Kızlar Tzuyu benden ayrılacak galiba."
Sevgili değillerdi ki ne saçmalıyordu bu salak?
"Sehun, siz sevgili değilsiniz ki ne ayrılması?" Chanyeol alayla konuşunca Sehun onu "Kes sesini salak!" diye azarladı. Baekhyun da Sehun'u "Channie'me bağıramazsın diye azarladı." devamında ikisi saçma sapan atışmaya başladılar.
"Kesin be!" diye sanki elinde mikrofon varmışçasına yüksek çıkan sesiyle bağırdı Jihyo.
Jongin sessizlik oluşunca söze girdi. "Bu salak boş yapmaya toplamış hepimizi buraya biriniz beni götürün." duraksadı. "Kyungsoo hariç biriniz."
Baekhyun "Ben götürürüm" diye atladı
Sen kimi nereye götürüyorsun o sıska halinle acaba?
Kolundan yakalayıp Jongin'e gitmesini engelledim, eğer engellemeseydim kesinlikle üzerine düşecekti.
Sonra da Jongin'in ayağına sonsuza kadar elveda diyin.
"Saçmalama istersen Baek." dedim uyarıcı bir tonla.
Yaptığı saçma hareketin farkına varmış olacak ki bana cevap vermeden Jongin'i götürme görevi ona kalmış olan Chanyeol'ün peşine takıldı.
Geri kalanlar olarak Sehun'a attığımız kınayıcı bakışların eşliğinde dağıldık. Sehun arkamızdan bir şeyler söyledi ama ben gram takmadım.
Diğerlerinin de taktığını düşünmüyorum.
"Kızlar ben bir şeyler anlatacaktım ama Sehun akıl bırakmadı ki." Sana son cümlesinde gözlerini devirmişti ama aynı zamanda pot kırmıştı.
Tzuyu merakla Sana'ya döndü. "Sehun ne alaka Sana?"
"Şeyy.... Hah buldum.... Jongin'i her yere sürüklüyor da onu diyordum." Sana, kırdığı potu toparlamak şöyle dursun daha da batırıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucky One
FanfictionNayeon yeni sınıfına doğru yürüyordu ama o kadar heyecanlıydı ki pek ilerleyebildiği söylenemezdi. Sınıfa adımını attığı anda birisi ona kafa attı... İçeride Twicexo var girin ya.