"Hayret, geleceğini düşünmemiştim." apartmandan çıkarken kollarını bağlamış somurtarak beni bekleyen Baekhyun ile dalga geçtim.
Yürümeye başlarken gözlerini devirerek konuştu. "Yol boyunca korkudan ağladığın için geleyim dedim."
"Ben korkmamıştım bir kere!" diye çıkışmamla attığı inanmayan bakışlarla sustum.
Dünkü yaşadığım saçma sapan olayın şokundan tamamen kurtulduktan sonra saç diplerimin ciddi anlamda acıması, artı pek yapabileceğine imkan vermesem de tehdit edilmek aşırı derecede sinirlerimi bozmuştu ve eve dönerken ağlamaktan başka bir şey yapmamıştım.
Tabi susmama sebeplerim arasında Baekhyun ve geçtiği dalgalar da vardı.
Saçma olayım anında grubumuzda dalga konusu olmuş, boklu Sehun mesajlardan dalga geçtiği yetmezmiş gibi bir de aramıştı ve sadece gıcık gıcık kahkaha atıp kapamıştı.
Ölür müsün oldürür müsün...
Bahçe kapısında beni bekleyen 8 kişi ile Baekhyun, son kez dalga geçerek gitmişti.
Arkasından gözlerimi devirdikten sonra merakla "Eee ne oldu anlat." diyen Jihyo'ya döndüm.
"Başka bir şey yok. Ne biliyorsanız o."
"Ama-" diyerek tekrar konuştuğunda sözünü kestim.
"Sadece beni hiç yalnız bırakmayın."
Bu sözüm üzerine onaylayan mırıltılar çıkmıştı ve Momo'nun üzerime atlamasından sonra git gide arada ezildiğimi hissetmiştim.
Kesinlikle olabilecek en iyi arkadaşlara sahiptim...
"Yoongi'nin yanında uyumaktan ne anlıyorsun ya? Gitmeeeee."
Sabah beni yalnız bırakmamaya söz vermiş olan kızlar, öğle arasında bu sözü Momo ve Dahyun'un kantin yerine direkt Jongdae ve Minseok'un sınıfına girmesiyle uçup gitmişti.
Yine bir iki tehditle geri kalanlarını zorla kantine indirebilsem de içeride sevgililerini gördükleri anda hepsi beni satıp gitmişlerdi ve şu an bizim sınıfa gitmeye uğraşan Chaeyoung'un gitmesini engellemeye çalışıyordum.
"Kız sana okul içinde ne yapabilir ki, mantığını evde mi bıraktın bugün sen?"
"Dün de okuldaydık sözde." derken gözlerimi devirdim.
Derin bir nefes aldı. "Bir şey olmaz, otur ve yemeğini ye."
Ağlamaklı yüzle ve sesle yeniden konuşmaya başladığımda ofladı ve gitmeye kalkıştı ama kolundan tutup durdurdum.
"Ben de seninle geleceğim."
"Uyuyacağım!" diye çıkıştıktan sonra devam etti. "Sana herhangi bir yardımım olamaz."
"Tamam ben de uyurum."
Israr ediyordum ve gerçekten uyumak istiyordum çünkü gece doğru düzgün uyuyamamıştım.
Tzuyu ile birlikte yanıma gelen Sehun diğerlerinin oturduğu masayı işaret etti. "Kyungsoo'nun yanından kalktım, oraya geç."
"Uydurma! Seni öldürseler Kyungsoo'nun yanına geçmezsin." Chaeyoung tam olarak aklımdan geçeni çıkışarak söylemişti.
"Aman neyse ne, git hadi."
Dalga geçme girişimini bozduğumuz için somurtan Sehun, Tzuyu'nin elinden tutarak uzaklaştığında yine üzgün ifademle Chaeyoung'a döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucky One
FanfictionNayeon yeni sınıfına doğru yürüyordu ama o kadar heyecanlıydı ki pek ilerleyebildiği söylenemezdi. Sınıfa adımını attığı anda birisi ona kafa attı... İçeride Twicexo var girin ya.