"Gidip Chaeyoung ile konuşman sadece ortamı gerecek Baek." hızlı adımlarla Chaeyoung'a ilerleyen Baekhyun'u kolundan tutarak durdurmuştum.
Chanyeol gıcık olsun diye Jihyo'yu aramak resmen kendi topuğuma sıkmak gibi bir şeydi. O gün bittiğinde Chaeyoung konusunu Baekhyun'a anlatmıştım ve Jihyo ile aynı tepkiyi vermişti.
Jihyo, öğrendiği zaman okula gelip ağzına geleni söylemek konusunda üşengeçti ama Baekhyun yolun yarısından okula geri dönüp Chanyeol'den uzak durmasıyla ilgili Chaeyoung ile konuşmaya çalışmıştı. Bu mantıksız hareketini zorla da olsa engelleyebilmiştim
Chanyeol söz konusuydu ama her şey yine benim başıma geliyordu.
Gözlerini devirmişti. "Sadece 'Channiemden uzak dur diyeceğim' Nayeon."
"Sonra Chaeyoung'un buna morali bozulacak yarı finalde eleneceğiz. Müzikçi de hepimizi Kuzey Kore'ye sürgün edecek."
Yanlış bir şey yaptığımızda imkan varmış gibi Kuzey Kore'ye göndereceği tehditini savuruyordu evet.
"Jihyo'ya da söyledim yarın istediğinizi yapabilirsiniz, asla karışmayacağım ama bugün olmaz."
Yarı final günündeydik. Benim başta Jongdae'yi arayıp nerede olduğuyla ilgili çemkirmek olmak üzere tonlarca işim vardı ama Baekhyun ile uğraşıyordum.
"Tamam tamam ikna oldum." dediğinde tutmuş olduğum kolunu bıraktım ve çoktan yapmış olmam gereken hareket olarak Jongdae'yi aradım.
Bizim okuldan otobüsle yarışmanın yapıldığı okula gidiyorduk, hatta müzikçi şarkı söylecekleri yolda bir kez çalıştırıyordu. Bu yüzden kesinlikle yanımızda olması gereken Jongdae bana direkt diğer okula geleceğini 'bildirmişti.' Başka bir açıklaması olmadığı için idare edememiştim. Ve her zamanki gibi linç yemiştim.
Geldiğinde kesinlikle elimden çekeceği var...
Arkamdan gelen zil sesine döndüğümde gözlerim büyümüştü.
Kıvırcık saçlı bir Jongdae...
Ama güzel bir kıvırcık değil.
Baekhyun, "Sen kıvırcık yapacağım derken ciddi miydin?" derken yanımdan geçip gitmişti.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım ama yanına yaklaştığımda yakından kuş yuvasına daha çok benzeyen saçıyla büyük bir kahkaha attım.
Jongdae iğrenen bir sesle saçlarını gösterdi. "Bu hiç güzel olmadı ya!"
Alayla konuştum. "Saçın daha kısa olmalıydı. Sözümü dinlemiş olsaydın istediğin gibi olurdu."
Baekhyun kafasıyla beni onayladı. "Katılıyorum."
"Bir şeyler bulalım düzeltelim şunu ben böyle sahneye falan çıkmam."
"Yapacak bir şey var mı?" dedim ellerimi iki yana açarak.
Konuşmalarımızı duymuş olan Jisoo, Lisa'nın saçlarını düzleştirirken aynı şeyi yapmamızı önermişti. Jongdae anında atlamıştı tabi.
Yine başıma kaldı...
"Bu saç düzleşir mi Jisoo?" alayla sorduğumda Jisoo, işi bitmiş Lisa'yı göndermiş, önüne Jongdae'yi oturtmuştu. Profesyonel kuaför havasıyla anlamadığım bir şeyler yaptıktan sonra kafasını sallayarak beni onaylamış, düzleştiriciyi elime tutuşturup gitmişti.
Birkaç dakika sonra alayla konuştum.
"Geçen yıl bana, sesini ayarlamayı bile beceremeyen, sürekli..." taklidini yaptım. "aweeeee diye gezinen oyun bağımlısı bir arkadaşın olacak ve saçını düzleştireceksin deselerdi büyük bir kahkaha atardım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucky One
FanfictionNayeon yeni sınıfına doğru yürüyordu ama o kadar heyecanlıydı ki pek ilerleyebildiği söylenemezdi. Sınıfa adımını attığı anda birisi ona kafa attı... İçeride Twicexo var girin ya.