16.Bölüm

237 30 28
                                    

Sınıfa geldiği gibi hiçbir şey söylemeden uyku pozisyonu alan Momo'yu dürtükleyerek uyumasına izin vermiyordum.

Yavaşça doğrularak "Nayeon." dedi.

Bu "Nayeon." kelimesi 'şimdi başlayacağım dürtmene' demeye çalışan bir ses tonuydu.

Sallamadım ve sorumu sordum. "Tzuyu'ye ne aldınız?"

Merakımdan kuduruyordum. Tek kuduran ben değilmişim ki Mina, Tzuyu adını duyar duymaz arkasına döndü ve Momo ile sıramızın üzerine tek elini çenesine yaslayarak dinleme modunu aldı.

Momo bizi takmayıp yeniden kafasını sıraya koydu onun yerine Sana, yerine otururken cevapladı. "Biz de bilmiyoruz ki."

Mina ile göz göze geldik. "Ne demek bilmiyoruz? Çıkışta birlikteydiniz ya."

"Sehun salağı bir iki fikir aldıktan sonra bizi kovdu." Momo, boğuk sesi ile konuştu.

Madem cevaplayacaksın neden şekil şukul yapıyorsun Momo?

Mina, "Başka bir şey de beklemezdim zaten." dedi ve gözlerini devirerek önüne döndü.

Sana içeri girerken gördüğü Junmyeon'un yanına gidip benim asıl merak ettiğim soruyu sordu. "Dün Sehun'a ne kadar verdin?"

Ne saçmalıyorsun Sana?

Hızlıca yanına gittim ve "Sanacığım ne diyorsun?" dedim uyaran bir tonla ve hafifçe koluna dirsek attım.

Junmyeon, "Tzuyu'ye aldığı hediyenin parasını ben vermedim." dedi gülerek ve ekledi. "Eğer onu soruyorsanız."

"Evet onu soruyordum." kıkırdayarak konuşan Sana'ya yine dirsek attım. Mina da oturduğu yerden benim attığım dirsekle eş zamanlı olarak elini alnına vurmuştu.

Junmyeon yanımızdan uzaklaşınca Sana'ya döndüm. "Yuh! Öyle sorulur mu hiç?"

"Siz nasıl sorardınız acaba Nayeon ve Mina hanımefendiler?"

İkimiz de cevap veremedik doğru söylüyordu başka sorulamazdı.

"Cevap veremiyorsunuz tabi." diye ekleyip yerine oturmaya yeltendi ama aynı anda içeri girip "Ne aldınız?" diye Sana'nın üzerine atlayan Jeongyeon ve Jihyo yüzünden oturamadı.

Sana onlara açıklama yapmaya girişti ben de Momo'ya dönüp onu uyandırdım. Biraz pataklanmıştım ama olsundu.














"Ne kadar sıkıcı insanlarsınız siz ya!" diye sızlandığımda Sana arkasını dönüp 'kendin susar mısın susturayım mı?' bakışları atınca susmaya karar verdim.

Momo yine uyuyordu, Jeongyeon'u Jimin götürmüştü, Jihyo telefonuna dalmıştı, Sana ve Mina ise kendi dünyalarında beni takmıyorlardı.

Gidip koridorda dolaşayım bari.

Önce Dahyunların sınıfına gittim ama üçü de sınıfta yoktu. Jongin, Dahyun ve Chaeyoung'un birlikte çıktığını, Tzuyu'yi de Sehun'un götürdüğünü söyledi. Biraz Sehun hakkında dedikodu yaptıktan sonra bana oradan da hayır olmadığını düşünerek öbür kankamın sınıfına yöneldim.

Hem Kyungsoo da orda.

Bir dakika...

Kyungsoo ne alakaydı şimdi?

Neyse.

Sınıfa girdiğimde görmeyi beklediğim sarışın bir çirkin puppy surat yerine kahverengi saçlı birisi vardı.

Lucky One Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin