25.Bölüm

229 26 15
                                    

Okulu bu kadar seviyor olmam normal miydi?

2 hafta tatil, tuhaf bir şekilde geçmişti. Her gün buluşup saçma sapan gezmek üzere aldığımız kararı, dışarıya çıktığımız ilk gün donduğumuz için, her gün birisinin evine gitme kararına dönüştürmüştük.

Mina ve Sana yurtta kaldıkları için onların evine gidememiştik tabiki ama geri kalanların evine bir kez, Jihyo'ya üç kez giderek bir şekilde o günleri geçirmeyi başardım

Ve geri kalan günlerde kudurdum.

Son gün ağzına salatalık soktuğum ve korkumdan satıp gittiğim Baekhyun, ilk günlerde mesajla taciz etme derecesine gelmeme rağmen asla hiçbirine cevap vermemişti. Ben de tabiki ısrar etmemiştim.

Bir de onunla mı uğraşacağım.

Bana sevdiceğimden haber uçuracak bir Baekhyun ortada olmadığı için mecburen bay jöle beyin Sehun ve minnoş çocuk Chanyeol'e kalmıştım.

Jihyo ve Tzuyu telefonlarını kullanmama izin vermişlerdi. Ben de Sehun ile Tzuyu gibi, Chanyeol ile Jihyo gibi konuşarak hem eğlendim hem de öğrendim.

Minnoş(!) boy Chanyeol, beni Jihyo zannnederek Jongin ve Kyungsoo'nun doğum günlerinin ortasındaki günde Junmyeon'a zorla parti yaptırdıklarını ve büyük eğlendiklerini anlatıp bir de 'bunu Nayeon'a söyleme' diyerek benimle, benim dedikodumu yapmıştı.

Bu da her ne kadar Chanyeol'ün haberi olmasa da beni kudurtmuştu.

Kudurduğum günler de bir şekilde geçmiş, okula gelmiştim ve donuyor olsam bile kapıda Baekhyun'u bekliyordum.

Sanki, birazcık, minicik özlemiş olabilirdim.

Kapıda yakalayabilmek adına gerçekten erken gelmiştim ve ciddi anlamda üşüyordum şu an uzaktan görmemle üzerine atladım.

"Günaydın dünyanın en aptal kankası."

Sevgi gösterme stilim de çok güzeldir.

"Sana da günaydın dünyanın en sevimsiz kankası."

İçimde büyük bir yılışma isteği olduğu için koluna girdim.

Yılışma isteğim de onu geçerken sınıfına bıraktığımda 2 haftadır uzak kaldığım sevdiceğimi görmek, yoksa özlediğimden falan değil yalan o.

Piç bir ses tonuyla "Yılışmazsak çok sevineceğim yalnız." demesine rağmen herhangi bir uzaklaşma girişiminde bulunmamıştı.

Durdurdum. "Şey....ben biraz....aman off."

Kankanız eğer Baekhyun ise ve karşınızda piç smile atıyorsa özlediğinizi söylemek çok zordu.

"Anladım Nayeon, ben de seni özledim." diyip gözlerini devirdi. "Her ne kadar bana salatalık yedirmiş olsan da."

Hırsla söyledim. "Sen de Kyungsoo'ya ima yapmasaydın."

Düşünür gibi yaptı. "Duyan olmamıştı ama neyse. Hadi gel barışalım."

"Ben küsmemiştim ki." diyip sarıldım ama karşılık vermeden ittirdi. "Ne kadardır dışardasın sen?"

"Okula geleli 10 dakika kadar olmuştu." dedim minnoş bakışlar atarak.

"Hasta olursan sorumluluk almam." diyip sınıfına girmek üzere bana arkasını döndü.

15 gün sonra bana arkasını dönmüş bir Baekhyun var....

Asla kaçırmadım ve kıçına tekmeyi bastım.

Ayıp olacak ama kendi kıçım donmuştu ve sınıfa gelince kaloriferin yanına gittim. Isınmaya çalışırken camdan gelen geçeni kesiyordum.

Lucky One Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin