Yazım hataları olabilir kusura bakmayın. :)
ADA'NIN AĞIZINDAN;
Berk'le el ele birbirimize bakarak eve doğru yürüyorduk.
Okula gittiğim ilk gün... ilk gün iyi ki de Berk'e çarpmışım diyorum kendi kendime. Aşık oldum diyemem. Seviyorum.
Sizce aşk neydi?
Yanında olmasa bile onun hayalini kurup özlemek mi...?
Sabaha kadar uyumayıp mesaj atmasını beklemek mi...?
Bence aşkın binbir türlü açıklaması var. Her hangi bir insana göre aşkın ne olduğu değişir.
Kapı birden açılınca öyle şok oldum ki. Berk'in elini bırakıp kapıyı açan Pamir'e doğru koşmaya başladım. Şu an Berk'in ne yaptığını umursamadan koştum sadece koştum... o kadar çok özlemiştim ki onu. Şu an karşı da duruyordu. Hiç beklemeden sarıldım. O kadar özlemişim ki...
Pamir "Özledin mi güzelim?" Dedi gülerek. Bu arada Berk'te yanımıza gelmişti.
"Özlemez olur muyum Pamir'im" dediğim de Berk gerçek olmayan öksürüklerine boğuldu. Bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kıskanıyordu. Hoşuma gitmişti:)
Berk "Demek Pamir sensin hmm" dedi. Gerçekten komikti.
Pamir "Evet de sen kimsin? Ada?" Diyip bana döndü. Ah tamamiyle unutmuştum onları tanıştırmayı. Hemen elimi Berk'e doğru götürüp.
"Bu Berk... sevgilim" dedim gülerek. Berk'te sırıtmıştı. Pamir'e döndüğüm de o da samimi bir şekilde gülüyordu.
Pamir "Ah Berk ah çok hata etmişsin Ada'yla sevgili olarak" diyip gülüyordu. O yetmez miş gibi Berk'te gülüyordu.
Berk "Yaptık öyle bir hata" dedi. Dışlandım ya resmen. Ama samimi olmaları beni çok mutlu etti.
Kollarımı göğsümde birleştirip trip atarak Pamir'i kapının kenarından ittirip içeriye girdim. Trip attığımı gören Berk arkamdan gelip sarılmıştı. Onun kolundan kurtulmaya çalışırken birden önümüzde Duru ve Deniz'le karşılaştık. Bizim sevgili olduğumuzu sadece şu an Pamir biliyordu tabi ki onlara söyleyecektik. Ama ailelerimize söylemeyecektik.
Duru "Düşündüğüm şey olduğunu söyleyin lütfen" diye bağırdığında güldüm. Sonra ayak sesleri duyduğumuzda Berk'le öyle bir ayrılmıştık ki inanamazsınız...
Selma teyze(Berk'in annesi) "hoşgeldiniz gelin bakalım" diyip yolu gösterdi. İçeri geldiğimde herkes bir köşeye geçmiş oturuyorlardı.
Yemeklerimizi yiyip Berk'in odasına geçmiştik. Berk'in odası hayal ettiğimden fazla güzeldi. Siyah gri ve beyaz tonlar kullanılmıştı. Yerde iki tane puf vardı onlarda biz oturuyorduk. Pamir, Duru ve Deniz'de yatakta oturuyorlardı. Sohbete dalmıştık saat baya geç olmuştu. Kapı çaldı. İçeriye abim girdi. Berk arkamda ben onun önünde oturuyordum. O da bana sarılıyordu. Aniden içeri giren abim bizi görünce yüzünde ki damarlar ortaya çıktı.
Deniz "Eyvah sıçtın abla" dedi herkes gülerken ben Berk'ten ayrılmıştım. Hemen abimin yanına gidip
"Biraz konuşalım mı abicim?" Diye sordum. Kafasını 'evet' anlamında salladığında kapıdan dışarı çıkmıştık herkes uyuyordu sanırım ama biz bahçeye çıkmıştık.
İlk on dakika hiç konuşmadım. Konuşmadı. Dayanamayıp sordu.
Abim "o herifle sevgili misin?" Diye sorduğun da korkuyordum aslında. Bir kaç nefes alıp geri verdikten sonra korkarak da olsa söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL ALTINTAŞ KOLEJİ
RandomHiç istemediğiniz bir şehire, okula götürülseniz ne hissedersiniz? Babanızın işleri yüzünden doğup büyüdüğünüz şehirden ayrı kalacaksınız ne yapardınız? Babanızla mı giderdiniz yoksa tek başınıza mı kalırdınız? Ama Ada'nın böyle bir seçeneği yok çü...