ÖZEL ALTINTAŞ KOLEJİ

24.Bölüm: Verme

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım.

Yazım hataları olabilir. Kusura bakmayın.

Keyifli okumalar.

Berk'le birlikte aşağı indiğimiz de herkes hala film izliyordu.

"Eee millet leziz pastamı kim tatmak ister?"diye sorunca herkes elini kaldırdı. Bu durum komiğime gitmişti. Gülümsedim. Mutfağa gidip yaptığım pastayı dolaptan çıkardım. Dilimlere kesmeye başladığım son dilimi kesince parmağımı kestiğim için ağzımdan ufak bir çığlık çıktı. Açmıyordu ama daldığım için biraz korkmuştum. Berk koşarak yanıma geldiğinde hemen karşıma geçti.

Berk "Güzelim noldu iyi misin?" Herkes kapının oraya toplanmıştı. Benim için endişeleniyorlardı. Bu çok güzel bir şeydi.

"İyiyim ya dalmışım parmağımı kestim. Küçük bir şey acımıyor. Biraz korktum o kadar" dediğim de Berk parmağımı tuttu ve yıkamaya başladı. Çok korkmuştu. Diğer elimi alıp yüzüne dokundum. Yüzüne dokununca bana döndü.

"İyiyim" dedim bir kez daha. Kafasını sağa sola salladı.

Berk "Yeniden bir şey oldu diye çok korktum" diyince parmağımı çekip Doruk'un uzattığı yara bandını sardım. Herkes içeri gitmişti mutfakta sadece biz kalmıştık. Sevdiğim adamla ben...

"Bana bir daha bir şey olmayacak sevgilim. Korkma" dedim ve ona sıkıca sarıldım. Beni yavaşça geri çekti elini yanağıma koydu.

Berk "sana bir şey olmasını asla izin vermeyeceğim" diyip anlımdan öptü gülümsedim.

"Verme" diye fısıldadım.Tam öpecekken kapıdan biri girdi umursamadık ama sonra;

Abim "Öhöm öhöm" diyince aniden ayrıldık. Berk çok komik görünüyordu. Gülmemek için dudaklarımı bastırdım.

"Abim hoş geldin" dedim ve sarıldım. Ayrıldıktan sonra ellerime dokundu ve parmağımı fark etti. Kaşlarını çattı.

Abim "noldu parmağına prensesim?" Diye sorunca gülümsedim.

"Önemli bir şey değil abi ufak bir kesik" diyip geçiştirdim. Çok uzatmışlardı ve beni sıkmıştı bu konu. "Of tamam sıkıldım hadi şunları götürelim" diyip pastaların iki tanesini alıp içeriye girdim. Herkes eski pozisyonunu almış filme dalmışlardı. Yanlarına gidip;

"Pastalar geldi millet" diyince hepsi doğruldu ve getirdiğimiz pastaları aldılar. Hepsi yedikten sonra;

Pamir "El lezzetini hiç kaybetmemişsin" dedi gülerek cevap vermedim bende ona karşılık olarak gülümsedim.

Ateş "Valla yendiğim en güzel pasta" dedi ve yemeye devam etti.

"Afiyetolsun canlarım" dedim gülerek. Berk'e döndüğümde bana baktığını gördüm sanki dalmış gibiydi benimle ilgili şeyler düşünür gibi...

"Sevgilim" dedim eline dokunarak. İrkildi. "İyi misin?" Diye sorunca kafasını salladı. Hala bana bir şey olursa ne yapacağını düşünüyordu biliyordum. Onu anlıyordum. "Bana bir şey olmayacak" dedim onu sakinleştirir gibi.

Berk "Olmayacak" diye tekrar etti gülümsedim.

Hepimiz pastalarımızı bitirip odalarımıza çekildik. Ama uyanıyordum. Sağa sola dönüyordum yine uyuyamıyordum. En sonunda üstüne hırka geçirip balkona çıktım ve derin bir nefes aldım. Kafamı sağa çevirdiğim de aklıma gelen şeyle hemen odamdan çıktım ve Berk'in odasına girdim. Uyuyordu. Onu uyandırmak istemediğim için yavaşça yanına girdim ama kıpırdamıştı. Gözlerini açıp bana baktı.