Multimedya da Kuzey Akar var.
Olduğum yerde kala kaldım. Şaşırmıştım. Karşımda Berk, Duru, müdür ve bir kadın vardı. Sanırım Berk'in annesiydi. Kendimi toparlayarak;
"Günaydın" dedim kısık bir sesle. Berk bu halime gülüyordu. Ne var yani.
Berk "Günaydın güze-" hayır hemen sözünü kestim çünkü babamın karşısında bana güzelim diyemezdi. Annem anlamış olacak ki;
Annem "Gel Ada masaya otur" dedi Berk'e bakarak.
Geçip masaya oturdum tek yer Berk'in karşısı olduğu için oraya geçmek zorunda kaldım. Yüzüne bakmak istemiyordum nedense. Yarım saattir hiç kimseden ses çıkmıyordu. Ama artık dayanamayacaktım.
"Siz nerden tanışıyorsunuz acaba" diye soru yönelttim.
Babam "Ah söylemeyi unuttum kızım müdürün aynı zamanda bizim şirket ortağımız" dedi. Ve yine şaşırmıştım. Hem müdür hem de patron hmm. Ay ne dedim ben en nefret ettiğim kelime.
Annem "bugün parti gibi bir şey varmış. Neydi o maskeli balo mu ne? Öyle bir şey" dediğinde. 'Ne alaka' der gibi baktım. Aklıma hemen Berk geldi. Berk'e bakarak;
"Tahmin edeyim bu senin fikrin" dedim. Gülerek;
"Nerden anladın güze-" Allah'ım geberticem bu çocuğu. Bir şey söyleyemeyeceğim için öksürdüm. Güzel taktikti.
Müdür "bugün okula gelmeyin dördünüz alışverişe gidersiniz" dedi mutlu olmuştum.
Berk "iyi de bunlar kız kıza gezecekler ben napıcam" dediğinde aklıma bir fikir gelmişti.
"Şey benim bugün abim geliyor sende onla takılırsın. Bizden 3 yaş büyük sorun olmaz her halde" mutlu olmuş gibi güldü.
Babam "harika fikir" dedi ve kahvaltımıza devam ettik.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra kahve içmiştik. Tam son yudumu mu alıcaktım ki telefonum çaldı. Pamir arıyordu.
"Afedersiniz bunu açmam gerekiyorda" diyip mutfağa geçtim. Evimizde çalışan görevli Ayşe abla beni yalnız bırakmıştı.
"Pamir'im" diyerek açtım telefonu.
Pamir "biraz daha açmasaydın bütün Antalya'yı ortalığa katacaktım. Korktum sana bir şey olmuştur diye" tek nefesle konuşmuştu. Sinirliydi bense gülüyordum.
"Aman Pamir abartmıyor musun" diye sorduğum da
Pamir "kendini benim yerime koy bakalım" dedi öyle yaptım. Abov yok yok haklı çocuk.
"Ay tamam tamam haklısın neyse ya 2 gün sonra doğum günüm ne aldın" diye soru yönelttim. Susuyordu yoksa unutmuşmuydu.
"Bana unuttum deme" diye bağırdım hemen. Su içmek için dolaba yöneldim. Telefonu hoparlöre alıp masaya koydum.
Pamir "tabi ki de unutmadım güzelim" ah işte güzelim dedi beni benden aldı. Nasıl küse bilirdim ki buna.
"İkna oldum sanırım" dedim gülerek.
Pamir "Sana çok şaşıracağın bir şey yapacağım ya da alacağım" gizemli konuşuyordu.
"Merak ettim" dedim
Pamir "et bebek" dedi kahkaha atarken. Arkamdan tıkırtı sesi geldiğinde hemen arkama döndüm. Berk tam karşımda dikiliyordu. Bütün konuşmaları duymuşmuydu yani. Offff. Hemen telefonu elime alıp
"Pamir ben seni sonra arayacağım"
Pamir "bir şey mi oldu güzelim?" Dedi
"Hayır bir şey olmadı. Hadi öptüm" diyip kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL ALTINTAŞ KOLEJİ
AcakHiç istemediğiniz bir şehire, okula götürülseniz ne hissedersiniz? Babanızın işleri yüzünden doğup büyüdüğünüz şehirden ayrı kalacaksınız ne yapardınız? Babanızla mı giderdiniz yoksa tek başınıza mı kalırdınız? Ama Ada'nın böyle bir seçeneği yok çü...