Hiç istemediğiniz bir şehire, okula götürülseniz ne hissedersiniz?
Babanızın işleri yüzünden doğup büyüdüğünüz şehirden ayrı kalacaksınız ne yapardınız?
Babanızla mı giderdiniz yoksa tek başınıza mı kalırdınız?
Ama Ada'nın böyle bir seçeneği yok çü...
Sabah uyandığımda yanımda Berk yoktu. Telefonumu alıp saate baktığımda 7 olduğunu gördüm. Okula daha bir saat vardı. Kalkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım ve giyinmeye başladım. Başım çok fena ağrıyordu ama derslerden geri kalamazdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Şu terlikleri yok sayın sndkndkd)
Üstümü giyinip başımı tuta tuta aşağıya indim. Salona baktığımda Ateş, Ediz, Gözde ve Derin hala uyuyorlardı. Sessizce mutfağa doğru yürüdüm. Mutfağa geldiğimde Berk kahvaltı hazırlıyordu. O kadar konsantre olmuştu ki benim geldiğimi görmedi. Arkasından gidip sarıldım.
Berk "uyandın mı güzelim?" Dediğinde kafamı salladım. Bana dönüp "iyi misin?" Diye sorunca.
"Başım çok fena ağrıyor" dediğim başımı tutarak. Hemen anlımı öpüp geri çekildi. Gülerek
Berk "geçti mi ?" Dedi güldüm. "Okula gelme sen bugün" dediğinde kafamı olumsuz anlamada salladım.
"Sınavlar başlayacak geri kalamam. Zaten geçer birazdan. Bir ilaç alayım" dediğimde ısrar etmeden kafasını salladı. Bana bir ilaç uzattığında ağzımı atıp suyla beraber yuttum.
"Yardım edilecek bir şey var mı? Gerçi her şeyi hazırlamışsın ama" kafasını salladı.
Berk "evet en zor görev git içerdekileri uyandır" dedi gülerek.
"İyi de nasıl uyandıracağım onları. Hepsi ayı gibi uyuyor şu an" dediğimde beraber güldük. Sonra durdum aklıma gelen şeyler sürahiye buz gibi su doldurup yanlarına gittim. Berk'te benimle gelmişti bu manzarayı kaçıramazdı.
Berk "bekle video çekeceğim" diyip telefonunu çıkarttı. Kafasını 'başla'der gibi sallayınca ilk Gözde'nin üstüne sonra Ateş'e, Ediz'e ve Derin'i döktüm hepsi aynı anda sıçrayıp şaşırarak etraflarına bakarken bizde Berk'le yumruklarımızı tokuşturuyorduk. Bu hallerini görmek için neler vermezdim.
Ateş "n'oluyo lan" diye bağırınca biz daha da çok gülmeye başladık.
Gözde "abi bu yapılır mı ya? Ne giyeceğiz biz şimdi?" Diyince yavaş yavaş gülmemeli söndürdüm.
"Kızlar ben size benden bir şeyler veririm. Erkekler de Berk'ten giyinir" diyip bir kahkaha daha patlattım.
Derin "lütfen bana bu halimizi çekmediğini söyle Berk" diyince Berk'le birbirimize bakıp mutfağa doğru koştuk. Arkamızdan
Ediz "eğer onu bir yerde paylaşırsanız var ya sizi ..." diye bağırıyordu.
Berk "çok bol yaptınız hadi okula geç kalıyoruz" diyince hepsi gelmişti.
Kahvaltımızı yapıp okula gittik. Ben başımın ağrısının geçtiğini sanmıştım ama daha da şiddetlenmişti.
"Ben lavabo ya gidip geliyorum siz geçin sınıfa" dediğim de herkes onaylamıştı.
