Hiç istemediğiniz bir şehire, okula götürülseniz ne hissedersiniz?
Babanızın işleri yüzünden doğup büyüdüğünüz şehirden ayrı kalacaksınız ne yapardınız?
Babanızla mı giderdiniz yoksa tek başınıza mı kalırdınız?
Ama Ada'nın böyle bir seçeneği yok çü...
Uyandığımda yanımda Berk yoktu. Gitmiş olmalıydı. İyi de bütün okul da yok ki nereye gitti. Bunları düşünürken kapıdan içeriye biri girdi. Kafamı kaldırıp bakamıyordum hala çok yorgundum.
Berk "Uyandın mı güzelim?" Diyince Berk oluğunu anladım. Konuşamıyordum ama kendimi zorlayıp zar zor olsada konuşabildim.
"Evet, nerdeydin?" Diye soru yönelttim.
Berk "Biraz bisiklet sürmeye gittim" dediğinde aniden yerimden kalktım. Bisiklet sürmeyi bende çok severdim ama eski bisikletim hurdaya döndüğü için bu aralar süremiyordum.
"Ya bende sürmeyi çok seviyorum ama bisikletim yok" dedim dudağımı büzerek.
Berk "O zaman hazırlan kahvaltımızı yapıp sana bisiklet almaya gidelim" dediğinde yavaş yavaş banyoya doğru gidiyordum.
Berk "Yarım saatin var" diye bağırınca kafamı salladım. Banyoya girip sıcacık bir duş aldım. Aynanın karşısına geçtiğimde gerçekten de çökmüş olduğumu gördüm. Kapatıcı ve dudak renginde bir ruj sürüp çoktum banyodan. Bisiklet süreceğimiz için spor kıyafetlerimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümü giyinip ayakkabılarımı da giyindim. Odadan çıktığımda o kadar yavaş iniyordum ki merdivenlerden anlatamam. Nihayet beş dakika sonunda masaya ulaştığımda hemen oturdum.
"Günaydın herkese" dedim kısık sesle.
Annem "Günaydın kızım. Yorgun görünüyorsun. Bütün napıcaksınız" dediğinde ben cevap veremediğim için Berk'e baktım o da anlamış olacak ki cevap verdi.
Berk "kahvaltıdan sonra bisiklet almaya gideceğiz Ada'ya sonra da bisikletle gezeriz" dedi.
Annem "hmm tamam çok yorulmayın" dediğinde Berk başını salladı.
Kahvaltımızı edip Berk'in bisikletine oturduk. Ben önde rahatsızca hareket ederken Berk kıpırdama diye uyarıyordu. Ama yapacak bir şeyim yoktu .
"Sen rahatça orda otur bana kıpırdama de oldu canım başka" diye sitem ettim. O bu arada gülüyordu.
Berk "işte geldik, in bakalım" dediğinde hemen indim ve bisikletçinin önüne geldim. Berk yanıma gelince bir adam ona.
"Hoş geldiniz Berk bey" diyip elini uzattı. Demeli hep burdan alıyordu bisikletleri.
Berk "Hoşbulduk sevgilim için bisiklet alacaktık. Benim ki gibi siyah olabilir aslında ne dersin?" Diye sormuştu bana. Bende her zaman sade severdim. Siyah...
"Olur" dedim.
"Tamam o zaman ben sizin kinin aynısından getiriyorum Berk bey" diyip yanımızdan ayrıldı adam. Beş dakika sonra geldiğinde parayı ödeyip çıktık.
