"Şampanya isteyen var mı?" Ten masadaki iki arkadaşına baktı. "Şarap? Bira? Shot?"
Jaehyun ve Winwin Ten'in evine geleli on beş dakika olmuş, onlara birkaç bir şey getireceğini söylemiş ve onlara geitrdiği içeceklerle cehennemin kapısını resmen açmıştı.
John uyuyor vaziyetteydi, Ten'in verdiği öpücük ona yetmiş ve çoktan beşinci rüyasına girmişti bile. Ten ile gerçekten farklıydı; John bunu biliyordu. Kun ile olmadığı kadar farklı ve eşsiz.
Jaehyun Ten'in sorusuna kafasını yavaşça iki yana sallarken Ten gözlerini devirmişti. "Tanrım, çok sıkıcısınız!"
Winwin yutkunmuş ve kendini önünde bulunan shot bardağına uzanırken bulmuştu kendini. Jaehyun ise ağzı açık bir şekilde bakakalmış, arkadaşını sorgulayamamıştı bile.
Ten gülümsedi. "Ah sonunda! Biraz eğlenelim!"
Ten sonra gözleriyle Jaehyun'a önündeki shot'ı gösterdi. "Sen de iç hadi Jae!"
"Ben içeme--"
"Hadi ama, sadece bir shot! En fazla ne olabilir ki!"
***
"Biliyor musunuz? Bu çok kötü bir fikirdi."
Ten kusmaya banyoya giderken Winwin boş şişeler ile dolu masada ağzı açık bayılmış, Jaehyun ise saçma sapan gülümsüyor, arada bir kendi kendine laflıyor, kıkırdıyordu.
" Winwin-ah~ Biliyor musun Taeyong beni doğum günümde becerecek!"
Jaehyun'un anlık itirafını Ten duymuş ve ağzını yıkamak için aldığı su boğazında kalmıştı. "Ne dedin?"
Jaehyun gülerken tekrarladı. Ten bile duyduğuyla yutkunmuş ve Jaehyun'un sarhoşluk derecesini anlındaki ateşe bakarak ölçmeye çalışmıştı.
Winwin uykusundan uyanmış ve sızlanmış, sessizliği bir anda bozmuştu. "Biraz daha hızlı Yuta hyung~"
"Seks partisi mi bu?" Ten sinirleri gerilirken. Evi çokca dağılmış ve arkadaşları kafayı uçurmuş vaziyetteydi. Eğlenmek amacıyla başına bela almıştı anlaşılan. "Hepiniz evinize! Gidin orada kusun!"
Ten şakaklarını ovuşturmuş ve odasına koşar adımlarla gitmişti. Sevgilisine bakıp içerdeki dağınıklığı unutması bir saniyeyi bile almamıştı.
Jaehyun sarhoş aynı zamanda dünyanın en mutlu insanıydı.
Yurt kurallarına göre gece 12.00'den sonra dışarı çıkmak yasaktı ama o buna rağmen onu yurduna geri getiren güvenlik görevlileriye türlü flört etmiş, odasına çıkarken göz bile kırpmıştı.
Eğer şirin görüntüsü olmasaydı görevli ona şu an ceza vermiş, bursunun kısılması için işlem bile başlatmıştı.
Yanakları kızarmış, pembe saçıyla uyum içerisindeydi. Bal rengi gözleri mayhoş ve kısık bakıyor, gamzeleri güldüğü için hep ortaya çıkıyordu. Düz saçları karıştırdığı için dağılmış bazısı gözüne girmeye başlamıştı. Sarsak sarsak yürüyordu ve bu kapıdan içeriye girmek için çok büyük bir eziyetti.
Jaehyun sonunda kapıyı açabilmiş ve içeriye sarsak sarsak adımlarla girebilmişti.
Ya da girememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eighteen // jaeyong
FanfictionJaehyun gideceği üniversite için gece gündüz çalışan sevimli bir öğrenciydi, Lee Taeyong ise Jaehyun'un bir gün yaptığı hatadan dolayı onun peşini bırakmayan baş belası bir tip. [tamamlandı.] #1 nct127 ➖side ships; yuwin, johnten ➖highschool au!