"Başka bir şey ister misin?" kasiyer pembe saçlı genç oğlana sordu.Jaehyun kafasını iki yana salladı, bu sayede pembe saçları biraz dağılmıştı. "Hayır teşekkür ederim" sıcak çikolataları alıp kasadan ayrıldı.
İlerdeki masada el kaldıran arkadaşlarını gördüğünde gülümsedi. Ders aralarındayken genelde hep kampüs kafeye gelirler ve sıcak çikolata içerlerdi. Jaehyun en azından kafasını sınav stresinden böyle dağıtabiliyordu.
Evet, gireceği bir sınavı vardı. Hemde dokuz ay sonra.
Dört kişilik masaya geldiğinde sıcak çikolataları dağıttı ve arkadaşlarından tebessüm aldı.
Ten ilk konuşan olmuştu. "Bu tatlı tipinle garson olursan çalışacağın kafe müşteriden geçilmez"
Jaehyun iltifatla beraber gülümsedi. Güzel gamzeleri belirmişti. Winwin'de Ten'e katılmıştı, Jaehyun gerçekten çok şirindi. Pembe yapmış olduğu saçları ise ayrı bir tatlı duruyordu.
Arkadaşları ona yer açtıklarında Jaehyun'un son anda aklına geldi. "Ah hayır, kapkekleri unuttum"
Elindeki sıcak çikolatayla arkasını döndüğünde söyledi. "Hemen alıp gelirim"
Fakat arkasını döndüğünde kaskatı bir bedene çarpması ve sıcak çikolatanın önündeki bedene dökülmesi bir olmuştu.
Kafe sessizliğe bürünürken Jaehyun kime çarptığını gördüğünde ağzı açık kalmıştı.
Okulun popüler asi çocuğu Lee Taeyong.
"Tanrım şimdi işi bitti" dedi bir kız sesi.
"Tatlı bir çocuktu oysaki"
"Çok pis benzeyecek"
"Tamam fazla bir şey yok sadece belaya bulaştı o kadar"
Jaehyun donakalmıştı "B-Ben özür dilerim" dedi karşısındaki geniş omuzlu bedene bakarak. Siyah saçları önüne düşmüştü ve gözleri görünmüyordu. Jaehyun kendini korku filminde gibi hissetmeye başlamıştı.
Ta ki korku filmi gerçeğe dönene dek.
Taeyong Jaehyun'un sarı tişörtünün yakasını tutmuş ve kendine çekmişti.
Jaehyun öfkeden alev alev olan koyu gözlerin görüş alanına girmesiyle nefesi birden kesilmişti. Şimdi yüzleri çok yakındı. Jaehyun nefesini dudaklarında hissediyordu.
Ten ve Winwin işin bozuk olduğunu anladığında Jaehyun'un yanına fırlamış ve yanında durmuşlardı.
"Bırak Taeyong uğraşmaya değmez"
Yuta arkadaşına bırakmasını söylese de Taeyong Jaehyun'un yakasını bırakmadı veya gevşetmedi, doğrudan Jaehyun'un gözlerinin içine bakıyordu.
Jaehyun ise söylentilerin gerçek olduğunu şimdi anlamıştı. O gerçekten yakından daha da yakışıklıydı.
Jaehyun bakışlarıyla kızarırken sonunda büyük olan yakasını bıraktı.
"Sakın bu yüzü unutma" dedi dişleri arasından. "Çünkü bu yüzü çok fazla göreceksin."
Jaehyun yutkunmuştu. Yanından geçip giden bedene bakarken kalbi ağzında atıyordu. Winwin arkadaşının kırışmış tişörtünü düzeltirken sordu. "İyi misin?"
Jaehyun biraz korkmuştu. Gerçekten koyu gözler ona onu öldürcek gibi bakmıştı. "Sanırım" dedi yavaşça.
Jaehyun yaşadığı şeyin şokunu atlatmaya çalışırken kalbi güm güm atıyordu. O koyu çekik gözlerin aklından çıkmayacak gibi hissediyordu.
Taeyong'un kafasında ise ona karşı akıl almaz planlar dönüyordu. Ve bunu liseden beri onu tanıyan arkadaşı Yuta, onun yan bir şekilde tehlikeli sırıtışından anlıyordu.
🌷
EIGHTEEN
LEE TAEYONGÖyle fırlattım ama sanırım yeni bölüm kitaplar bitince gelir yine de siz tetikte bekleyin 🍑❤️ not; bu hikayede yorum ve oy sınırı olacaktır, çünkü bu daha sağlıklı <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eighteen // jaeyong
FanfictionJaehyun gideceği üniversite için gece gündüz çalışan sevimli bir öğrenciydi, Lee Taeyong ise Jaehyun'un bir gün yaptığı hatadan dolayı onun peşini bırakmayan baş belası bir tip. [tamamlandı.] #1 nct127 ➖side ships; yuwin, johnten ➖highschool au!