26 ❥ Farewell

2.4K 193 249
                                    

Jaehyun gözlerini güneş ışığıyla kısmış ve olduğu yerde kıpırdanmıştı.

Yatağında sağa doğru dönmüş ve koca bir boşluk karşılamıştı onu. Jaehyun saçlarını gözünden çekmiş ve gözlerini ovuşturmuştu.

Dün gece ne olduğunu çok iyi hatırlıyordu.

Beyaz yorganı üstünden iteklediğinde çok yorgun hissediyordu. Bedeni et kesiği olmuş gibiydi. Belirli bölgeleri çok acıyordu; beli, bacakları ve özellikle kalçası.

Jaehyun kollarını çıplak vücuduna sararken ensesine birisi sıcak öpücüklerini bırakmaya başlamıştı bile.

"Günaydın," dedi Taeyong kalın sesiyle. Jaehyun onu duyduğu anda kalbi hızla atmış avuç içleri terlemişti. "Hiç kalkmayacaksın zannettim, o kadar mı yordum seni?"

Jaehyun mırıldandı. "Hayır sadece..."

Taeyong küçüğün boynuna tahrik edercesine dudaklarını sürttü. "Hm, sadece ne?"

Jaehyun çıplak beline kollarına saran hyunguna karşılık paniğe kapıldı, evet, dün birlikte olduğu hyungundan utanmaya başlamıştı. Hâlâ inanmakta güçlük çekiyordu, sırılsıklam aşık olduğu adamla yatmak ona çok imkansız gelmişti.

Jaehyun kulağındaki ıslaklıkla kendinden geçti. "Hyung y-yapma."

"Neyi?" dedi Taeyong. "Sana ne yapıyorum Jaehyun?"

Jaehyun bunun cevabını bilse de yutkundu ve hiçbir şey söyleyemedi. Taeyong onu mahvediyordu, evet, doğru sözcük tam olarak buydu. Jaehyun her ne zaman Taeyong ona dokunsa mahvoluyordu. Bilmediği hisler karşısında eziliyordu Jaehyun.

Taeyong kulak memesiyle uğraşmaya devam ederken Jaehyun yataktan koşarak kaçtı ve bu onda şirin bir görüntü oluşturdu. Ayakları kaçarken poposuna vurmuştu.

Arkasından gülen büyüğü ardında bırakmış ve odasına girip kapıyı kapatmıştı. Tuttuğu nefesi verip kıyafetlerini hemen giyindi ve odadan kendini atıp çalışacağı kafeye koştu.


🌷🌷🌷




Yuta ders çalışan Winwin'i izlerken sıkıntılı nefesini verdi. İçini kemiren his asla bitmiyordu. Winwin en sonunda Yuta'nın derin bakışlarına karşılık verdi.

"Sorun ne hyung?"

"Hiç..." Yuta saçını karıştırdı. "Hiçbir şey Winwin, sen dersini çalışabilirsin." ayaklandığında Yuta Winwin ona sorar gözlerle bakıyordu.

Yuta soğuk bir su hazırladı kendine, buna ihtiyacı olacaktı. Winwin ayaklanıp yanına geldiğinde ise konuşmaya başladı.

"Sana bir şey söylemem gerekli, ama beni sonuna kadar dinleyeceğine söz ver, tamam mı? Sana dürüst olacağım Winwin, çünkü Jaehyun ve sen bunu hak etmiyorsunuz; hemde hiç." Yuta derin bir nefes aldı.

"Jaehyun ve ben mi?"

Yuta devam etti. "Taeyong ile ben sizin üzerinizde bir iddiaya girdik. Ve bu çok ahlaksız bir iddia."

"Ne?" Winwin anlamamıştı. Ya da anlamakta zorluk çekiyordu.

"Hangimiz ilk önce sizi yatağa atarsa diye iddiaya girdik." Yuta sonunda içini kemiren şeyi söylemişti. Üstünden yük kalktığını düşünürken Winwin'in suratı ekşidi.

eighteen // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin