5.BÖLÜM - BAZEN SUSMAMAK NEFES KESEBİLİRDİ, NEFESİMİ KESTİN

6.2K 681 127
                                    

UZUN VE GÜZEL BİR BÖLÜMLE YİNE SİZİNLEYİM :)
Biraz biraz eski halime geldiğime sevindim. Öyle zor günler geçirdim ki, yazmak içimden gelmiyordu bile :)

***
Nefes gözünü bile kırpmadan karşısındaki adama bakıyordu. James kızın şaşkın haline gülümsedi, “Hadi ama Nefes bunu ilk kez sormuyorum sana. Yıllar öncede sormuştum ama ağlayarak yanımdan kaçmıştın. Umarım şimdi de kaçmazsın?” kız gülerek başını sağa sola salladı, ama deminki öpücüğün etkisi, üstüne de adamın sözleri yüzünden konuşamıyordu.
Bu adam kıza hiç mi acımıyordu? Bir insanın içine bu kadar işlenir miydi bir aşk? Allah korusun ölebilirdi yani?

“Peki, böyle ayak üstü sordum ama emin ol daha güzel bir ortamda, daha ciddi bir şekilde soracağım. O zaman konuşabilecek durumda ol güzelim olur mu?” deyip göz kırptı.
Nefes kıkırdadı, “Tamam. ‘Evet’i o zaman söylerim bende.”

James gülümseyerek kızın dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp, ayrıldı. “Seni çok seviyorum nefes kesici.”
Arabaya binerken Nefes yüzünü buruşturdu, “Ne o öyle ağrı kesici der gibi. Efso iyiydi yani.”
Adam da kendi tarafına binerken ufak bir kahkaha attı, “Nefes alma sebebim, nasıl?”
“Daha iyi.”

Birlikte balonun olacağı salona geldiklerinde arabadan iner inmez James kızın elini avuçlarına aldı. İçeri girmeden yan yana bir iki fotoğraf çekilmişlerdi ki Esin ve diğer iki kız arkadaşı onları görmüştü.
“Aa işte bu size bahsettiğim Nefes’in kuzeni.” Sonra Nefes’e baktı Esin, “James’ti adı değil mi?”
Nefes bir tek başı ile onayladı, Esin’in yanındaki iki kız da adama yiyecek gibi  bakınca Nefes hafifçe gerilmişti. James ise kızın ‘kuzeni’ lafına takılmıştı.

“Kuzen mi?” başını iki yana salladı, sonra da sadece Nefes’in duyacağı şekilde kızın kulağına fısıldadı, “Nefes ne kuzeni Allah aşkına? Ben demin senin elini öpüp başıma koymadım ha, hatırlatayım da onu.”
“Ya dün öyle demiştim,” dedi kızararak. Ne diye her dakika şu aklından zaten çıkmayan öpüşmeyi dile döküyordu.

James hala ona yiyecek gibi bakıp, tanıştırılmayı bekleyen üç kıza döndü, “Dün akşamdan bu sabaha olan değişiklikle tanıştırayım kendimi, adım James. Ama Nefes’in kuzeni değil, sevgilisiyim,” dedi kıza aşkla bakıp, beline sarılırken.
“Ama-yani kuzen demişti,” dedi Esin surat asarak. Dün akşam Nefes’in sosyal hesabından adamı bulmuş, takip etmeye başlamıştı bile. Ama adam onu takip etmemişti henüz. Yine de şu dakikaya kadar umudu vardı.
“Yok. Hiç bir kan bağımız yok. Bizim durum biraz karışık. Neyse geçelim mi Nefes’im?”

“Geçelim aşkım.”
Yeniden elele tutuşup, içeri geçtiler. Herkesin masası önceden belirlenmişti. Nefes’le kendilerine ayrılan masaya geldiklerinde James masayı gözleriyle saniye de taradı. O an bu adamlarla dört sene boyunca aynı sınıfta olduklarını düşünüp, deliye döndü.

“Seni Ankara’ya gönderen aklımı yiyim Nefes,” dedi kızın sandalyesini çekerken.
Nefes onu duymazlıktan gelerek, masadakilere kibarca iyi akşamlar dileyip, oturdu. James de yanına oturmuş, sandalyeyi iyice ona yaklaştırmıştı. Kolunu kızın sandalyesinin arkasına yerleştirdi ve hafifçe eğilip kulağına, “Okulun en güzel kızıyla olmak gurur verici,” diye fısıldadı.

Nefes kıpkırmızı olmuştu, “James yapma... Utanıyorum.”
“Biliyorum,” dedi adam gülerek. “Ama yanımda yanaklarının kızarması çok hoş ve bunu sadece benim başarabilmem daha hoş.”
“Hımm, biliyorsun yani.”

“Elbette biliyorum. Mesela Kenan sana ‘güzel olmuşsun’ dediğinde, ona teşekkür ediyorsun. Ben sana dediğimde kıpkırmızı olup, cevap bile veremiyorsun.”
Nefes bakışlarını adama çevirip, göz göze geldi, “Çünkü bir senin beğenmeni istiyorumdur belki. Bir tek senin için güzel olmaya çalışıyorumdur.”

YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin