7.BÖLÜM - ARTİSTLİK DE BİR YERE KADAR

5.9K 698 46
                                    

Özledik gibi :) gelsin bölüm o zaman :))) yeter üzüldüğümüz, eğlenceli bir bölüm sizlerle ........

****
Demir valizi ile inşaat olan pastanenin içinde oturan kızı gördüğünde kapıya yaslanarak güldü. “Ne o kaçak külkedisi, araban bal kabağına mı dönüştü?”
“Hep bul beni zaten!” diyerek çemkirdi adama.

Demir başını sağa sola salladı sonra etrafına bakındı, “Yani çok da yorulmadım açıkçası,” dedi.
Aslı elindeki ayıcığının tüylerini yolup omuz silkti, “Artistliğim buraya kadar işte,” derken etrafını gösterdi, “Gidecek bir yerim bile yok anasını satayım. Abimlere mesaj çektim onların yanına gidecektim de, ınstagrama bakmadılar ilgisiz ikiz kuleler, telefon numaralarını almayı akıl edemedim o da benim akılsızlığım-”

“Estağfurullah,” diye dalga geçer gibi mırıldandı.
Aslı ona dil uzatıp, devam etti “Adreslerini tövbe bilmiyorum. Babaannemler, Emsal sultan, annemin teyzesi hepsi hastanede malum. Burada kaldım böyle. Ama bulacağım gidecek yer. Düşünüyorum sadece.”

Demir bu sefer kahkaha attı, “Bulursun, sana güveniyorum. Bak ne diyeceğim sen bize gel, ben odamdaki dolapta saklarım seni. Yiyecek, su da veririm. Aç-açık kalmasın en azından. Duşunu alırsın, tuvaletine girersin.”
“Civciv besliyor sanki bana.” Sonra sabır çekip, başını sağa sola salladı, “Olmaz orada hemen bulurlar beni.”

Demir içeri geçip, sandalyeyi çevirerek oturdu, “Hedefe ne kadar yakın olursan o kadar görünmez olursun.”
“Aslında iyi fikir ha.” Derin nefes alıp dudaklarını büzdü, “Emir nasıl?”
“İyi iyi, yarın taburcu bile olur.”

Demir’i düşünceli gören kız “Söylemediniz daha değil mi?” diye sordu.
“Söyleyemedik.” Acı ile gülümsedi, “Nasıl söyleyelim Aslı, bir hayalin gerçek olmayacak, o çimlerde koşamayacaksın, top oynayamayacaksın nasıl diyelim?”

Aslı gözündeki yaşı sildi, “Benim yüzümden,” başını eğerek ağlarken, “Beni asla affetmeyecek! O affetse ben affetmeyeceğim,” diye fısıldadı.
Demir yerinden kalkıp, kıza sarıldı, “Öyle düşünme Aslı, lütfen öyle düşünme! İkiniz bunu birlikte aşacaksınız.” Sonra yüzünü avuçlarına aldı, “Dünden beri seni soruyor. Yanına gidelim mi? Bunu ona söylediğimizde gözlerin olsun en azından?”

***

“Şimdi doktor bey ben anlatamadım her halde, benim iki ay sonra çok önemli bir maçım var. Bu maçtaki performansım çok önemli.”
Doktor yutkunarak aileye bakınca, Bulut “Biz konuşuruz doktor bey, teşekkürler yardımlarınız için,” dedi.
Doktor geçmiş olsun dileyip, müsaade isterken Bulut ile Ela sağlı sollu oğullarının yanına oturdular. Nefes Kayra’yla elele tutuşmuş ağlarken, James koltuğun kenarına oturmuş, düşüncelerle boğuşuyordu. Bulut onlardan kibarca dışarı çıkmalarını istedi ve onlar çıktığında bakışlarını yeniden oğluna çevirdi.

“Neler oluyor baba? Ne bu şimdi?”
Bulut bir eliyle oğlunun elini tuttu, diğer eliyle eşinin. “Ben küçüklüğümden beri Hukuk okumak isterdim biliyor musun?” Emir başını sağa sola salladı, Bulut gülümseyerek devam etti, “Bunun için çok çalışıyordum. Gündüzleri lokantada babama yardım ediyor, sonra bütün gece oturup derslerimi yapıyor, sorular çözüyordum. Tek hayalim, tek hedefimdi.”
“Kazanamadın mı?”

“Kazandım. Beni çok ama çok seven bir abla, vefakar bir anne, mükemmel bir yeğen, sonra da ömrümün sonuna kadar bana hayal bile edemeyeceğim bir mutluluk, bir aşk yaşatan annenizi kazandım. Sonra da sizleri. Kocaman bir aile kazandım. Bu hayalimden çok daha güzeldi.” Sonra buruk bir gülümsemeyle baktı oğluna, “Babamı kaybettim ama. Çok acıydı Emir, çok çok acı. Önceleri atlatamayacağımı sandım, aşılıyor, alışıyormuş ama. Ondan sonra anladım ki kaybetmeden kazanılmıyor be oğlum.”

YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin