Uzun ve eğlenceli bir bölüm sizlerle :) bugüne söz vermiştim, sözümü tutamamaktan çok korktum :) Keyifli okumalar.
***
James yataktan kalkarken de, tıraş olup banyodan çıkarken de, elinden telefonu bırakmıyor, mesaj geldikçe sırıtıyordu. Bu da Şermin’in gözünden kaçmamış, hatta Özen’in de Özgür’ün de dikkatini çekmişti. Şermin sebebini düşündükçe aklına gelen tüm duaları okuyordu. Çünkü sonu hiç de iyi olmayacaktı.Kahvaltı sofrasına otururken de elinde telefonu gören Özgür artık dayanamamıştı, “James, oğlum yüzünü özledik.” James’in onu duymadığını fark edince daha güçlü bir şekilde seslendi “James! Sana diyorum oğlum.”
James birden başını kaldırdı, “Ne dedin Özi duymadım?”“Fark ettim onu. Hayırdır kiminle mesajlaşıyorsun böyle ağzın kulaklarında,” dedi gülümseyerek.
James kafasını kaşıdı, “Hiç ya. Arkadaş, komik bir şey yazmış da.”
Şermin çaylarını doldururken ona bakarak, “Söyle o arkadaşa o komik şeyleri yazarken babasına yakalanmasın. Babası çok komik bulamayabilir,” diye homurdandı.“Tamam Şeri ya! Of!” dedi genç adam telefonu bırakıp, kahvaltısını ederken. Her şeyi de sevgili kardeşine bağlamasa olmuyordu. Hayır yani oda evlenmişti, Nefes’i leylekler getirmedi ya!
***
Nefes ise yatakta uzanmış, kulağında kulaklık Aslı ve Ayşegül ile konferans yoluyla konuşurken aynı anda da James’le yazışıyordu.
“Ay inanmıyorum Nefes demek sonunda sana açıldı?”
“Hem de ne açılma. Bak mesajı okuyorum size. Şiir yazmış.”
“Oku bakalım,” dedi Ayşegül heyecanla.“Ruhumun sıradan bir nefese değil,
Sana ihtiyacım var, bilmezsin.
Ömrüm geçmez sensiz,
Ne Pazartesinin stresi kaldı,
Ne de Cumartesinin neşesi...
Günlerimin adı bile sensin.
Seninle geçen her günüm neşe dolu,
Sensiz olan her gün ise özlem...
Bilmezsin aşkınla yandığım senelerin acısını,
Anlar mısın bilmem anlatsam içimdeki savaşı?
Yine de ben sussam,
Sen omzuma yaslansan
Dinlesek o bizi anlatan şarkıları...
Sevgilim, günümün aydınlığı
İyi ki varlığınla süslendi her sabahım...
Günaydın...”“Ayyy... Nefes çok romantik.”
“Yemin ediyorum dibim düştü,” dedi Aslı elindeki ekmeği ısırarak, “Benim kadar olmasa da güzel yazmış.”
“Ay ölüyorum ben bu adama ya! Çok aşığım çok! Böyle sımsıkı sarıp, aşkımdan öldüresim geliyor.”
“Oha Nefes oha!”Nefes kıkırdadı, “Ee ne cevap yazacağım ben şimdi bu ayıcığıma? Baksana ne güzel şiir yazmış.”
Aslı hemen atıldı, “Ben sana yazdırayım mı?”
“Evet ya, süper olur. Böyle aşkından öldüğümü bilsin.”“Tamam. Günaydın mesajı önemli çünkü.”
Ayşegül de araya girdi, “Kesinlikle katılıyorum Aslı’ya, Günaydın mesajı çok önemli. Tüm gününün nasıl geçeceğini o belirliyor.”
Nefes cevap yaz kısmına geçti, “Evet seni dinliyorum Aslı, söyle yazayım,” dedi.
Ve Aslı anında aklında toparladığı sözleri sıraladı,“Sen ki benim değişik isimli aşkımsın,
O yüzden sıralara bile yazamadım adını.
Ama ey sevgili her yerde şifreli bir şekilde kazılısın,
Ben Çakıl sen de benim Bambam’ımsın.
Ve en güzel günaydınımsın.”“Aslı bunun güzel olduğuna emin misin sevgili kardeşim? Bi adamın yazdığına bak bi de buna!”
Aslı kız göremese de yüzünü buruşturdu, “Tabi ki eminim. Yolla sen. Hem o Bambam’ın kendi olduğunu da anlar.”
Ayşegül sessiz kalırken, Nefes ‘Gönder’ tuşuna bastı ve yaklaşık iki dakika sonra adamdan cevap geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNAL
Любовные романыİlk gözlerini açtıklarıydı onlar için aşk... Çünkü yüreklerini de ilk onlara açmışlardı. İlk içlerini titretendi aşk... Çünkü yüreklerindeki tüm ırmaklar izinsiz, sorgusuz onlara akmıştı. Şimdi izini yanlış topraklarda sürüyordu aşk... En yanlış adr...