19. BÖLÜM - BEN BABAMIN KIZIYIM

6.9K 637 17
                                    

VE BUGÜNKÜ SON BÖLÜM :)

***
“İyi günler James ile görüşecektim.”
Kadın ciddi bir şekilde “Üçüncü kat,” dedi.
“Peki teşekkürler,” deyip, üçüncü kata çıktı. Bürodan içeri girdiğinde kalabalık ve bir sürü cam oda ile yüzünü buruşturdu. Etrafta koşuşturan insanlar, fazla gürültülü bir uğultu zaten ağrıyan başını daha fazla zonklatmıştı.

“Şey... Affedersiniz, James’in odası nerede acaba?” diye sordu bir kızı durdurarak.
Kız onu boydan boya süzdü, “Kamil James odasında değildi, nerede?”
“Tülin’in odasında,” dedi adam başını bilgisayardan kaldırmadan.
“Şu oda,” dedi kız ve işine devam etti.

Nefes kıskançlığını belli etmeden, gösterilen odaya doğru yürüdü. Odanın önüne geldiğinde camdan içeriyi görebiliyordu. Oldukça hoş ve bakımlı bir kız masasında otururken, James ayakta yanında eğilerek bilgisayarda bir şeyleri kıza anlatıyordu.
“Bir bana zamanın yok!” diye homurdanarak, kapıyı çaldı ve içeri girdi.

İkili aynı anda kapıya baktıklarında James şaşırmıştı, “Nefes, hayatım?”
“Merhaba.”
“Hoşgeldin,” dedi kızın yanına gelip, yanaklarından öperken. Sonra masadaki Tülin’e döndü, “Ara verelim mi Tülin ya?”

“Olur. Yemekten sonra devam ederiz,” dedi ama çok da memnun olduğu söylenemezdi.
“Gel odama geçelim canım,” derken kızı belinden tutarak yönlendirdi.
Odadan çıktıklarında Nefes adamın yüz ifadesine baktı, “Sinirlendin mi geldiğim için?”
James kaşlarını çattı, “Saçmalama Nefes’im, mutlu oldum. Sadece şaşırdım. Ama iyi ki geldin.”

“Dünden beri telefonun kapalı.”
“Sabah açtım aslında.” Odaya girene kadar herkes onları süzmüştü. “Geç otur canım.”
“Neden aramadın o zaman?” diye öfkeyle sordu.
Adam yüzünü sıvazladı, “Ne diyeceğimi bilemiyorum ki Nefes, sana karşı ailene karşı çok mahcubum.”

“Sebep?” dedi inanamayarak.
“Yapmamam gereken bir şey yaptım, kendimi tutmam gerekiyordu. Özür dilerim.”
Nefes başını sağa sola salladı, “Ya Jojo ikimizde o gün istedik. Ne bu şimdi?”
James başını kaşıyarak, saçlarını dağıttı, “Elbette istedim, istediğini de biliyorum. Heves asla değildi, bundan da eminim. Ama dünkü yaşanan durum beni çok gerdi.”

“Tamam, haklısın hoş bir durum değildi. Ama benim suçum ne James? Beni neden cezalandırdın?”
Adam telaşla yerinden kalkıp, kızın yanına oturdu ve ellerini tuttu, “Saçmalama aşkım, ben kendime öfkeliydim, kendimi cezalandırıyordum. Özür dilerim, böyle düşünmene sebep olduğum için çok özür dilerim.”

Kız ona sarıldı, “Yapma James, ne olur. Bir daha sakın ortadan kaybolup, uykusuz gecelerimin sebebi olma.”
“Söz, söz veriyorum aşkım. Bir daha asla seni yalnız bırakmayacağım.” Ondan ayrılıp, yüzünü avuçlarının arasına aldı, “Uykusuz mu kaldın?”

Kız başını aşağı yukarı salladı, “Evet. Çok üzgündüm. Tüm gece uyuyamadım.”
James gülümsedi, “Özür dilerim. Bu gece telefonda seni ben uyutacağım,” sonra yanağına bir öpücük kondurdu, “Çok yakında da kollarımda uyutacağım seni.”
“Tamam,” dedi hafifçe gülümseyerek.
“Hemen evlenelim Nefes, en yakın zamanda.”
“Ev biter bitmez,” dedi kız da ona sevgiyle bakarak.
“Ee şimdi müstakbel karıcığım ne içersiniz? Madem iş yerime baskın-“
“Sürpriz,” diye onu ciddi bir surat ifadesi ile düzeltti.

“Aa pardon, tabiki sürpriz yaptın, bir şeyler ikram edeyim. Sonra da birlikte öğle yemeği yeriz, ne dersin?”
“Olur. Sade bir kahve alırım.”
“Emredersiniz prenses,” dedi gülümseyerek ve hemen arayıp, ikisine kahve söyledi.
Nefes etrafına bakınırken, camın dışında bir masada durup, güya arkadaşı ile konuşuyormuş gibi yapan ama sürekli onlara bakan kızı görmesi ile kaşlarını çattı.

YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin