18.BÖLÜM - KISKANÇLIK KISKACI

5.6K 594 18
                                    

bugün üç bölüm birden geliyor :)))

***

James kapıyı açtığında, “Bulut dayı? Eloş? Hayırdır?” dedi şaşırarak.
Ela sevimli bir şekilde gülümserken, Bulut genç adamı itip, “Kızım nerede?” diyerek içeri girdi ve Aslı ile oğlunu da kızının yanında gördüğünde donup kaldı.
Nefes ayaklandı birden, “Baba?”

Bulut koşup, kızına sarıldı, “Ela kızım iyi misin?”
“İyi-iyiyim de sen iyi misin? Ne oldu?” arkada mahcup bir şekilde duran annesine baktı, “Anne?”
James gözlerini yumup, açtı. “Bir dakika ya, şimdi bu neydi baskın falan mı?”
Ela’nın homurdanarak gözlerini kaçırmasını gören Nefes babasından ayrılıp ona baktı, “Siz beni takip mi ettiniz?”
Bulut “Şey... Tam takip değil. Yolumuz üstüydü...” diye geveleyince Nefes hayal kırıklığı ile baktı ikiliye.

“İnanamıyorum size ya.”
James öfkeyle güldü, “Ne olduğunu sandın Bulut dayı ya da ne olacağını? Ki olsa bile bu benle Nefes’i ilgilendirmez mi?” Nefes ona uyaran bakışlar atsa da James dolmuştu artık.
“O benim kızım, hala beni ilgilendirir.”
“Benim de nişanlım, çok yakında da eşim olacak. Özel anlarımız bizi ilgilendirir. Hayır evde yalnız olsaydık ve senin düşündüğün bir an yaşasaydık bile, bu şekilde baskın yapman doğru mu? Yaşadığımız yanlış bile olsa, seninki de çok doğru bir davranış olmazdı Bulut dayı!” başını sağa sola salladı, “Ben biraz çıksam iyi olur,” diyerek ceketini alıp çıktı evden. Asıl öfkelendiği kendisiydi, kendineydi öfkesi, hırçınlığı. Sevgilisine dokunmuştu, lanet olsun ki adamın karşısında da kendini adam akıllı savunamamıştı.

Ela da Bulut’a bakıp başını salladı ve evden ayrıldı.
Nefes de James’ten farksız değildi. Babasının hareketi yanlış bile olsa, onların yaşadıkları da çok doğru değildi. “Size inanamıyorum ya, herkesin içinde bizi düşürdüğünüz şu hale bakın!” odadan koşarak çıkınca Aslı da peşinden gitmişti.

“Baba bu olmadı ya,” dedi Emir başını geriye atarak.
“Ya gerçekten biriniz bile bana hak vermiyor mu? Adam kapıyı açtığında üstsüzdü, ıslaktı.”
“Evet baba, çünkü sabahın beşinde benimle pastaneye geldi, yarınki doğum günü için yapacağım hazırlığa yardım etti. Orada da bir filmi konuştuk. Kızları da çağırıp, hep birlikte izleyelim, dedik. Üstü başı da battığı için Nefes gelmeden duş almak istedi. Hepsi bu!” sonra ayağa kalktı, “Ve James haklı baba, onları farzet ki uygunsuz yakaladın, ne yapacaktın? Nefes’in utanmasından, James’in mahcup olmasından başka eline ne geçecekti?”

“Bilmiyorum. Kafa kalmadı ki, gece gördüğüm kabuslar yönlendiriyor beni.”
“İyi, Nefes umarım seni affeder de o kabusların gerçek olmaz. Görüşürüz,” diyerek o da evden ayrıldı.

***

“Anlat bakalım,” dedi Özgür oğlu gibi gördüğü delikanlının yanındaki kayalığa oturarak.
“Özi sana anlatamam,” derken yüzünü buruşturdu.
“Bugün baba rolü yok.”
“Peki ya dayı?” dedi kaşlarını kaldırarak.
“O ne demek?”

“Eğer Nefes’in de dayısı ya da eniştesi rolünde değilsen, olur.”
Adam güldü, “Olay derin galiba.”
James önündeki denize baktı, “Çok utanıyorum Özi.”
“Neden?”
Adama çevirdi bakışlarını, “Bugün Bulut dayı evi bastı. Yani Nefes’le tek olduğumuzu sandı.”

“O hatalıymış. Sen neden utanıyorsun?”
“Çünkü düşündüğü şey... Yani... Of!” küçük bir taş alıp, denize attı.
Özgür anlamadan baktı, “Ne Jojo? Anlatsana,” dedi.
“Bizi farklı bir şekilde göreceğini düşünmüştü. O anda kendimi savunamadım, Nefes’i savunamadım ve çekip gittim. Çünkü biz Nefes’le...”

YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin