15.BÖLÜM - EVLENME TEKLİFİ

5.2K 655 86
                                    

Sizce kim kime edecek ;)

***
J: “Varsın nefessiz bıraksın aşkın...
Nasıl bir felaketsin anlamadım...
Bir yanım deniz gibi bakışlarınla,
Bir yanım yeşillik dolu bir orman soluğunla...
Neşenle kalabalığım, susmuyor mutluluk kulaklarımda...
Bir yanım sessiz, sakin ve dingin o huzurunla...
Yokluğunu sevmem bile tuhaf değil mi?
Çünkü seninle ilgili olan hiçbir şeyden nefret edemiyorum.
Ki yokluğun olmasaydı,
Sana kavuşmam böyle görkemli olamazdı.
Hoşgeldin hayatıma Nefes’im...”

N: “Ya yapma şunu sevgilim ya. Ben yazamıyorum öyle şeyler :( üzülüyorum sonra.”
J: “Sen o asık suratını değiştirip, gülümse bana bir ömür yeter.”
N: “İyi geceler o zaman :)”
J: “Seni çok seviyorum, iyi geceler. Yokluğuna bir çizik daha atıyorum. Varlığın çok yakın.”
N: “Gıcık :P”
J: “:D”

***

“Günaydın hala,” dedi Nefes heyecanla gülümseyerek, “Sevdiğin börekten yaptım, bak!”
Şermin onu sararak öptü, “Oy canım gelinim, hoşgeldin. Aman da aman kaynanasına yağ da çekermiş.”
Nefes kıkırdadı, “Çok tuhaf oldu. Yani senden de zilli kaynana olmaz, ne yapacağız biz. Kavga da edemem seninle.”

Şermin kahkaha attı, “Ben annemin kızıyım deli kız. Annen ne zaman annemle kavga etti de ben seninle edeyim? Emir yok mu?”
“Aslı’yı alıp gelecek o.”
“İyi hadi gel mutfaktayım ben.”

Nefes surat asarak hasır çantasını çıkarıp, astı ve ayakkabısını da hızla çıkarıp, terlik giyerken bir yandan da etrafa bakınıyordu.
“Daha uyuyor seninki. Geç uyandır istersen.”
“Nasıl ya? Ben heyecandan erkenden uyandım, o nasıl uyur?”
Şermin kahkaha attı, “Ay kıyamam, erkek milletin romantikliği bir açlığa bir uykuya kadardır. Hem hafta içi çalışıyor diye, ben ona sen gelince uyandırırız dedim. Hadi git uyandır, neredeyse her şey hazır.”

“Tamam,” dedi sevinçle ve onun odasına doğru gitti. Kapıyı hafifçe araladığında adamın karın üstü ve üstsüz yattığını gördüğünde yutkundu. Ne çekiciydi şu haliyle. Derin bir nefes alarak yaklaştı. Sırtındaki dövme dikkatini çekti, kimseye ne olduğunu bir türlü söylememişti. İtalyanca el yazısı ile bir şey yazıyordu. Hatta bir ara fotoğrafını çekip, internetten bakmak bile istedi, ama bir türlü harfleri ayıramamıştı. Çok ustaca harmanlanmıştı.

Hafifçe elini değdirdi dövmeye, belki sorsa söylerdi, artık nişanlılardı sonuçta ve o bunu düşünürken bir el onu ayaklarından tutarak yatağa çekti.
“Ay!” diye bağırdığında adam dudakları ile susturdu onu. Kısa ve sıcak bir öpücüktü.
“Ne güzel bir günaydın bu böyle?” dedi James gülümseyerek.

“James çok kötüsün, ödümü kopardın. Uyumuyor muydun sen?”
James düşünürken kızı biraz daha yanına çekti. Şimdi Nefes altta o üstteydi. “Aslında uyuyordum. Sonra sihirli bir koku burnuma doldu ve beni uyandırdı.” Kızın yanağına bir öpücük kondurdu, “Sen benim yörüngeme girdiğin an benim ruhum öyle senle doluyor ki, değil uyumak, gözümü bile kırpasım gelmiyor.”

Nefes eli ile yüzünü yelledi, “Asıl sen beni nefessiz bırakıyorsun James.”
Adam ufak bir kahkaha attı, “Sen her sabah beni uyandırmaya gelsene, ne güzel güne dudaklarınla başlamak alışkanlık olabilir yani.”
Nefes onun çıplak omzuna vurdu, “Bir günden alışkanlık mı olur be?”

“Valla konu sen olunca bende sınır, kural çok da bir şey ifade etmiyor. Şaşırma yani, her şey mümkün.”
“Bir şey soracağım,” dedi omzunu okşarken.
Adam gözlerini yumdu “Dövme mi?”
“Evet!” diye çıkıştı. “Ne yazıyor neden söylemiyorsun?”
“Ne koştun peşimden ama. Çok tatlıydın.”

YANLIŞ ADRES DOĞRU AŞK * A.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin