-29-

124 7 12
                                    

Yüzlerce kağıdın arasında sıkışıp kalmıştım.

Yaklaşık üç buçuk saattir sadece bu kağıtlarla uğraşıyordum. İnanılır gibi değildi.

Sanırım kendimi ödüllendirmenin vakti gelmişti.

Kendime gidip kahve alacaktım !

Elimdeki son kağıttaki numarayı da bilgisayara girdikten sonra gözlüklerimi çıkarıp tüm ciddiyetimle ellerimi semaya kaldırdım.

"Yüce rabbim sana binlerce kez şükürler olsun ki bu kulunu sonunda ferahlığa çıkardın."

Ben duamı ederken içeriye giren Giray bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Selen ? Kafayı mı yedin yoksa hatim indirmeye mi karar verdin."

Ters ters Giray'a bakıp ayağı kalktım.

"Kes sesini Giray yoksa sana bir tane koyarım bir tane de girdiğin kapı koyar."

Korkuyla bana bakarken güldüm.

"Şaka, şaka. Hadi gel kahve içelim aşağıda."

Değişen ruh Halime ayak uydurmakta zorluk çeken Giray'a hak verdim.

Ben bile ruh hallerime ayak uydurmakta zorlanıyorken etrafımdakilerin allah yardımcısı olsun.

"Yusuf aradı mı hiç ya da bir etkileşimde bulundu mu ?"

Yusuf ile en son Doğum günümde beraberdik.

Beni sevdiğini söylediği gün...

Bir daha onu hiç görmemiştim. Üstelik şirkete de gelmiyordu.

"Giray ben ağlayacağım galiba."

Deyip başımı Giray'ın sırtına vurdum.

"Neden ağlayacaksın kızım durduk yere ? Şizofren misin sen ?"

Başımı tekrar Giray'ın sırtına vurdum.

Mübarek kapı gibi sırtı vardı.

"Selen çabuk girişe bak hemen !!"

Giray'ın arkasında olduğum için kafamı girişe doğru uzatmıştım.

Yusuf tüm ihtişamıyla şirkete giriş yapıyordu.

Onu o kadar özlemiştim ki...

Her an dayanamayıp koşup boynuna atlayabilirdim.

Bizi gördüğünde ilk önce bana bakmıştı. Daha sonda Giray'a bakıp yanımıza geldi.

"Giray, şensoy ailesini bu gün şirketimizde ağırlayacağız. anlaşmalar hazır mı ?"

Giray bana baktığında başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Hazırmış."

Dedi Giray gülüp.

Yusuf göz ucuyla bana bakıp bakışlarını kaçırdı.

"Güzel toplantıda görüşürüz o zaman."

Dedikten sonra gitmişti.

Giray'la birbirimize bakıp anlamayan bakışlarımızla arkasını dönmüş giden Yusuf'a baktık tekrar.

Bu da neydi şimdi ?

Sinirle Yusuf'un arkasından koşup bindiği asansör kapanmadan kendimi içeriye resmen atmıştım.

Yusuf şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Asansör kapıları kapandıktan sonra kendimi tutamayıp Yusuf'un saçlarına yapıştım.

~YAĞMUR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin