-31-

121 10 2
                                    

Yusuf'ların evine gelmiştik.

Yusuf o kadar heyecanlıydı ki sürekli derin derin  nefes alıyordu.

"Biraz sakin olur  musun evlenemeden öleceksin kalp krizinden."

Dedim gülerek.

"Tövbe desene kızım. Daha bizim altı tane çocuğumuz olacak."

Gözlerim yerinden çıkacaktı nerdeyse.

Altı çocuk mu ?

"Ordan bakınca çocuk yapma makinesine falan mı benziyorum ?"

Bir de gerçekten baştan aşağı beni inceledi.

"Of  Yusuf hadi ! senin şapşallıkların bitmeyecek."

Arabadan indiğimde o da inmişti.

Büyük kapıdan içeriye girdikten sonra benim de Yusuf'tan bir farkım kalmamıştı çünkü herkes bahçede oturuyordu.

Herkes bizi gördüğünde ilk önce şaşırmış sonra mutluluk çığlıkları  başlamıştı.

Özellikle deniz, Eda ve Ege'den gelmişti o bağırışma.

Gülerek yanlarına gittiğimizde  oturmamız için bize de yer açtılar.

"Selen kızım hoşgeldin ne güzel ettiniz barıştınız. Allah bir daha ayırmasın sizi."

Yusuf'un annesi bana sarıldığında ben de ona sarıldım.

O çok iyi biriydi ve ben ona sarıldığımda sanki annemin boşluğunu dolduruyor gibiydim.

Herkesle biraz sohbet ettikten sonra Yusuf boğazını temizledi.

"Benim kıymetli Ailem. Sizinle paylaşmak istediğim bir mevzu var."

Deniz ayaklanıp hırkasının şapkasını başına geçirdi ve ellerini cebine soktu.

"Mevzu nerde ben oradayım hadi gidelim."

Kahkaha atıp Deniz'e otur işareti yaptım.

"Deniz otur allah aşkına ya bir iki dakika ciddi ol lütfen."

Dedi Yusuf isayankar bir şekilde.

Deniz ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp sustu.

"Biz... Selen ile evleniyoruz."

İlk önce büyük bir sessizlik olmuş daha sonra ise olanlar olmuştu.

Eda ilk önce şaşkınlıktan kendini tutamayıp çığlık atmış Nasibe teyze'yi dürtüyordu.

Kadıncağız şok olmuş olacak ki donup kalmış bir şekilde Yusuf'a bakıyordu.

Ege haberi duyduğu. Gibi Yusuf'un üzerine atlamış yerde Yusuf'un üzerinde tepiniyordu.

Diğerleri ise gayet normal bir tepki veriyordu. Tebrik edip sevindiklerini söylüyordu.

Fakat Deniz...

Deniz ne yapıyordu öyle ?

Yerde olan  Yusuf ile Ege'nin başında Yusuf'a bir şey işaret ediyordu.

Daha dikkatli baktığımda dudaklarını işaret edip ağzı kapalı bir şekilde bağırıyordu ve kıpkırmızı olmuştu.

Kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda herkes neye güldüğümü anlamıştı.

Onlarda gülmeye başlamıştı.

Sonunda Yusuf Deniz'in işaretlerini anlayınca Ege'nin üzerinde tepinmesini unutup o da gülmüştü.

~YAĞMUR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin