-25.Bölüm-

41.3K 1.9K 840
                                        

Selam dostlarımmmm,

Bu bölümü güzel okuyucum edaefe1210 'a ithaf ediyorum. Beğenmen dileklerimle.

UMARIM BEĞENİRSİNİZ❣️

Multi;Arya

Telefonumla ilgilenirken hala bakışlarının bende olduğu hissediyordum. Geldiğimizden beridir çekmemişti bakışlarını.

Bahçeye girdiğimizde bizimkilerin çardakta oturduğunu görmüştük. Oraya ilerlerken Boranın bakışlarının üzerimde olduğunu biliyordum ama hiç bakmamıştım. Çardağa gelince direkt kendimi Bora'dan en uzak köşeye geçmiştim. Arda ve Merte günaydın demiş telefonumla oynamaya başlamıştım.

"sınıfa çıkalım mı?" aramızda bulunan rahatsız edici sessizliği bozan Merte minnetle baktım ve oynadığım oyundan çıktım. Telefonumu tekrar kot ceketimin cebine yerleştirdim. Okul kıyafetlerimizin üstüne bişeyler giymek yasaktı ama kimse umursamadan giyiyordu. Karışmıyorlardı zaten.

Hep beraber onaylayarak ayağa kalktık. Arkamı dönmüş okula doğru giderken Boranın sesini duydum.

"Arya konuşalım mı?"

Durdum. Bir günde sesini özlediğimi farkettim. Sabah kızlar günaydın diyince sadece başını sallamıştı. Yani bence. Bakmadım. Uzatmayın. Tamam.

Arkamı dahi dönmeden soğuk sesimle "Hayır."

Yürümeye devam ettim. Dinlemek istemiyordum. Gözlerine baksam gamzelerini görsem belkide affedecktim. Bu kadar kolay olmamalıydı.

Sınıfa girince herkesin kendi halinde takıldığını gördüm. Bazı Kızlar arka sıralarda dedikoduya dalmış, bazılar öğretmen masasının üstüne oturmuş tırnaklarını törpülüyordu. Erkekler ise saçma sapan hareketler sergiliyordu. Sınıfın çoğunu tanımıyordum. Aslında tanıma gereği duymuyordum.

Sırama gelince Bora ile oturamayacğım aklıma gelirken en arkada oturan Ecenin yanına geçtim. Mertten rica edersem izin verirdi herhalde. Bizimkilerde gelince Bora boş sıraya baktı ardından bakışları beni buldu. Kaşlarını çatıp hızla yerine geçti. Merte baktığımda başını salladı.

Ece gelip yanıma oturunca yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Bu ne içindi şimdi?"

"içimden geldi. Ayrıca öpemez miyim?" son cümlemi biraz cırlayarak söylemiştim. Yüzünü buruşturmasından sesimden rahatsız olduğunu anladım.

"kulağımı öptün Arya." dedi sesimin rahatsız ettiğini belli ederek. Yoksa kulağından falan öpmedim yanağını öptüm.
"iyi be bir daha öpmem" zaten alınganlığım üstümdeydi. Her şeye kızabilirdim.

Yanağımı vakumlayarak "tamam tamam öpebilirsin" dedi. Gülümseyerek başımı sıraya koyup kollarımı etrafıma sardım.

Şu anda Ecenin yanında oturuyordum resmen. Ama ben Borayı özlemiştim. Hemde çok. Bir tarafım ne kadar çok affetmeyi istesede diğer yanımda yaptıklarını hatırlatıp onu afetmemem gerektiğini söylüyordu. Süründürmek istiyordum onu. Hepsini fitil fitil burnundan getirecektim.

Çalan zille başımı kaldırdım. Ders coğrafya olduğu için uyuyamazdım. Çünkü öğretmeni izin vermiyordu. Kaçık karı.

Önümdeki defteri karalarken aklıma yine Bora geldi. Aslında hiç çıkmıyordu ki. Şu an defteri karalayacağıma ona sarılıyor olabilirdim. Ama tüm bunların sorumlusu oydu.

İçeri giren Coğrfaya hocamızla hep beraber ayağa kalktık.

"günaydın çocuklar. Oturabilirsiniz."

KOLEJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin