21.BÖLÜM

1.4K 151 114
                                    

Arkadaşlar okula gitmeleri kısa sürecek. Direkt yaz tatiline atlatıcam. Yaz için planlarım var;)

(birkaç gün sonra)

Tatil bitmişti. Bugün okul vardı. Hiç de heyecanlı değilim. Zaten kim heyecanlı olur ki?

" Kızım Azra geldi seni bekliyor"
" Geldim"

Azra istekli. 2 hafta sevgilisiz kaldı yazık. Hatta 2 hafta dan fazla sürdü sanırım. Neyse o benim kankam onu kötülememeliyim bence.

" Oo bakıyorum da çok istekliyiz"
" Yok canım, sadece evde çok sıkıldım. Hem son sınıfız. Lise hayatının bitmesine son 1 dönem."
" Orası öyle tabi."

Kahvaltımızı yapıp yola çıktık. Evet, kahvaltımızı. Azra hanım evde yemiyor bizde yiyor. Neden mi? Nedeni yok. Neyse ki üniversitelerimiz farklı olacağı için tek başıma yerim.

Okula yaklaşmıştık. Okulun karşısındaki kafeden simit kokusu geliyordu.

" Sende düşündüğümü mü düşünüyorsun?" Diye sordum.
" Ne zaman aksini iddia ettim ki"

Koşarak kafeye girdik. Şansımıza kimse yoktu. Hemen birer simit alıp okula girdik. Yolda yürürken bir şey yemem. Çünkü rahat olmaz.

Sınıfa girdim ve sırama oturup simitimi açtım. Tam yiyecektim ki Doğu gelip yanıma oturdu.

" Sen nasıl bir yüzsüzsün"
" Sana da günaydın"
" Gider misin? Seni le oturmiycam"
" Ama ben seninle oturucam" onu itmeye çalıştığım sırada Toprak ve Evren geldi.

" Kalksana, kız istemiyo işte"
" Bak sen şu işe, gelde kaldır o zaman" Toprak Doğu nun yakasından tutup yere attı. Sonra yanıma oturdu. Canıma değsin. Haketti pislik. Evren de bi önümüze oturmuştu. Arkasına döndü.

" Kanki yanıma gelsene"
" Oldu, ben kalakayım Doğu tekrar otursun"
" He sırf o yüzden yani"
" Başka neden olabilir"
Evren hiçbir şey söylemeden önüne döndü. İyi bı çocuğa benziyor. Ama Toprak'ı delirtiyordur.

Evren le olan ilk konuşmamız normaldi. Ama Toprak'la konuşmamız. Kendini çok yakışıklı sanıyordu. Ki öyle zaten ama...neyse ya. Ben bunları düşünürken Toprak bey simitimden bir ısırık almış. Ama nasıl bir ısırık. Pardon yarısını koparmış.

" Ya neden yiyosun?"
" Bilmem, öyle duruyodu bende yedim"
" Sen öyle duran herşeyi yiyon mu?"
" Hayır" of. Delirtecek bu çocuk beni. Diğer yarısını da uzattım.

" Al bunu da ye."
" Tamam" insan azıcık centilmen olur ya. Ne kadar odun ve gıcık bı insan. Sinir ediyo insanı ya. Ellerimi karnımda birleştirip camdan dışarıya baktım. Ne!? Aras'ın burada ne işi var! Aras dediğime bakmayın, benden 5 yaş büyük.

Koşarak aşağıya inip açtığı kollarına atladım. Beraber yere düştüğümüzde gülmeden edemedim.

" Dur kız yavaş"
" Ya siz de mi İzmir'e taşınıyorsunuz"
" Hayır"
" Of ya, bı siz bir de anneannem eksik"
" Ara ara gelince daha güzel oluyo. Bıkmıyoruz birbirimizden."
" Olabilir"
" Anneannemlere gitmişsiniz, yakalayamadım orda. 10 dakika önce geldik buraya da. Bende ilk seni görmeye geldim"
" İyi yaptın abicim"
" Kalkta bı bakiyim sana" ayağa kalkıp Aras'ı kaldırdım.

" Vay uzamışız"
" Tabiiki de. 5 aydır görüşmüyoruz ne bekliyorsun ki"
" Biliyorsun, iş sıkıntısından güzelim"
" Neyse tamam. Kızmıycam sana, bugün güzel bir gün. Okulu asıp gezelim mi?"
" Merak etme canım kuzenim 1 hafta sizdeyim"
" Yaşasın, o zaman ben okula gidiyim okul hemen bitsin. Sonra sen beni almaya gelirsin."
" Anlaştık. Çıkışta beraber tatlı yeriz."
" Tamam hadi görüşürüz" dedim ve el sallayarak okula girdim. Sonra sınıfa çıktım. Neyse ki hoca daha gelmemişti.

Toprak'tan
Tripli hanımefendi bize. Birde camdan dışarıya bakıyor. Tripçi kız. Birden koşarak sınıftan çıktı. Ne gördü dışarıda ya.

Camdan aşağıya baktığımda Defne birisiyle yerde oturmuş gülüyordu. Bu kim be. Konuşmaları da epey sürdü. Evren sırıtarak bana döndü.

" Ne o, kızmış gibisin?"
" Yok bişey, hem ne kızması?"
" Bilmem, elin yumruk olmuş gibi"
" Önüne dön Evren"

Sonunda geliyor. Ya bide el sallıyor ya.

" O kim?"
" Sana ne, seni ne ilgilendirir?"
" Kızım söylesene, insanca soruyoz"
" Senin insan halin bu mu?" Dedi simiti göstererek. Hâlâ bu konuda mı ya cidden.
                                 ***

Okul çıkışına kadar hiç konuşmadık. En azından küs değildik. Sadece biraz dargındı. Çıkışta aynı yoldan gidicez zaten. Yolda konuşuruz.

Zil çaldı. Defne direk Azra'ların sınıfına gitti. Azra 'oha, ne güzel, akşam sizdeyim' falan diyordu. Bu kişi Defne'lerde mi kalacak. O zaman kuzeni falandır heralde.

Önde Azra'yla ikisi. Arkada Evrenle ikimiz gidiyoruz. Defne gülümseyerek el salladı. Kime salladığına baktım. Aynı kişiydi. Üçü beraber bı arabaya binip gittiler.

Hızlıca eve gidip odama girdim. Hemen sabah olmasını istiyorum. Yoksa Defne'lere giderim.

Defne'den
Yakışıklım bizi dondurmacı ya götürmüştü. Hâlâ yanlız mış. Esmer ve masmavi gözleri olan ve benim kuzenim olan Aras'ı kimse beğenmemiş mi? Hayatta inanmam.

" Evet kızlar akşam oluyor gibi, hadi eve gidelim"
" Tamam ama hâlâ yanlız olduğuna inanmıyorum"
" Beni benden iyi tanıyorsun ufaklık"
" Bu ne demek"
" Birşey demek değil, hadi bakalım."

Eve gelince yemek yedik ve gece yarısına kadar Aras'la oyun oynadık. Azra'da bizde kalıcaktı ama annesi eve gel demiş. Uykum gelince beni odama götürsün diye uyuma taklidi yaptım.

" Gerçekten uyumadığını biliyorum Defneciğim. Bu hoşuna gidiyor değil mi?"
Yavaşça kafamı salladım.
" Benim de hoşuma gidiyor" dedi. Gözlerimi azıcık açarak yüzüne baktım. Gülümsüyordu. Bende gülümsedim.

" İyi geceler"
" Sanada" arkasını dönüp güldü.
" Biliyordum"
" Ya sesinden dolayı uyandım"
" Aynen, haklısın" dedi ve gitti.

Toprak nasıl da kıskandı ya. Kıskandı de mi? Ben yanlış anlamadım. Ama genede kimseye söylememek te fayda var. Eğer kıskanmadıysa yerin dibine girerim.

Azra da Aras'ı seviyor. Hatta bı ara aşıktı. Ama küçükken. Şuan abisi olarak seviyor. Tıpkı benim gibi. Ama ben kardeş olarak görüyorum. Abim değil. Benim için, aynı yaştayız.

Okuduğunuz için teşekkürler:)

Bölüm nasıldı???

Kalbimin KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin