3.BÖLÜM

2.7K 277 32
                                        

" tamam ben verdim" dedi abiye gülümseyerek parayı uzatırken

" gerek yoktu aslında ama sağol" mahcupça gülümsedim elindeki poşete uzanırken. İki poşeti de kendi doğru çektiğinde kaşlarımı çattım.

" taşıyabilirim"
" biliyorum, taşıuabilirsin" dedi gözlerini devirerek. Ee der gibi salladım kafamı. Tekrar gözlerini devirip konuştu.

" kızım iki centilmenlik yapalım dedik"

Söylediğine gülmemek için kendimi zor tutarken dudaklarımdan kıkırdama kaçtı. Toprak gözünün ucuyla bana bakıp sessizce 'ohoo' dedi. Aman paşam çok büyük iyilik yaptı da biz değerini bilemedik.

" teşekkür ederim" dedim evin önüne geldiğimizde. Poşetin birini uzatıp sırıttı.

" ne demek" dedi göz kırparak. Gevşek dedim içimden. Bir anda kaşları çatıldı. Yoksa dışımdan mı söylemiştim. Ruhsuz Bi şekilde bana döndü tekrar. Bu çocuk harbi deliydi.

Kapının önüne gelip tıklattım. İçeriden koşma sesi gelince güldüm. Kapıyı benim gibi gülümseyen babam açtı. Seviyorum bu adamı. Çok seviyorum.

" günaydın Mehmet Amca"

" günaydın Toprak oğlum gel kahvaltı yap"

" sağol Mehmet Amca bizimkilerde hazırladı beni bekliyorlar başka zaman"

" unutma bak her zaman bekleriz"

Toprak babama gülümseyip anahtarla kapıyı açtı. Benim hala anahtarım yoktu. Bütün gün evde olacaktım zaten ama şimdiden çıkarttırmak en mantıklısıydı.
***

Kahvaltıdan sonra karşı komşumuz annemleri kahveye çağırdı. Annem beni de zorladı ama canım sıkılıyordu orada. Tabii öyle söylemedim, yorgunum dedim ve odama geçtim. Daha 10 dakika bile olmamışken kapı çaldı. Bir şey unuttular herhalde diye düşünüp kapıyı açtım.

Karşımda Azra'yı görmeyi tabii hiç beklemiyordum. ikimizde sevinç çığlıkları atarak sarıldık. Azra benim tek ve en yakın arkadaşımdı. Taşındığımız zaman uzaklaşacağız diye çok korkuyordum ama daha ilk haftadan bize gelmişti.

" çok özlediim"

" bende çok çok özledim " dedim daha sıkı sarılırken.

Onu eve alıp kahve yaptım. Her buluştuğumuzda kahve yapıp internetten fal bakardık. İnandığımızdan değil de eğlence için. Biz taşınmadan önce bir haftalık tatile gitmişlerdi ve vedalaşamamıştık. Şimdiyse sanki hiç bir şey olmamış gibi dedikodu peşindeydi.

" tatlı çocuk hımm, adı neymiş"

" Toprak"

" güzel, Defne Toprak hıım" dedi sanki çok önemli bir şey düşünüyormuş gibi.

" ya kızım kafayı mı yedin. Daha yeni tanıştık hem sen tatlı dediğime de bakma bazen aşırı sinir bozucu olabiliyor"

" belki o da senden hoşlanıyordur" dedi beni hiç tınlamayarak.

" o da ne demek Azra, sanki ben hoşlanıyorum demişim gibi" yaw he he der gibi kafasını salladı.

Kalbimin KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin