BÖLÜM I-III

19 5 0
                                    


Gece sabaha kavuşamamışken gidebildiğim kadar gitmek, yapmış olduğum hatadan kaçmak istedim. Gördüğüm o yüzü unutmak, bu geceyi bir daha hatırlamamak istedim. Sokaklarda yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. Nereye gittiğimi bilmeden çok uzun süre yürüdüm. Canım acıyordu. Ama bu benim yüzümden yaşanmıştı. Ve bu öğrenildiğinde de her şeyin sorumlusu ben olacaktım. Bir şekilde hayatımın en büyük hatasını yapmıştım. Nasıl olduğunu düşünmek istemiyordum. Sonuç ortadayken kimse nedeni, nasılı ile ilgilenmezdi. Ki beni sadece biri ilgilendiriyordu ve onun bunu duyduğunda ne yapacağını tahmin ediyordum. Her şey mahvolmuştu ve bunun tek sorumlusu bendim.

Kerem beni seviyordu. Kerem beni annesi ile doğmamdan sonra beni ilk kez görmeye geldiği günden beri seviyordu. Annesi ona beni çok seveceğini söylerken belki aramızdaki sevginin aşka dönüşeceğini asla düşünmemişti ama zaman bizeaşkı vermişti. Yıllarca asla bana neden toleranslı davrandığını, koruduğunu sorgulamamıştı ama en sonunda ne olduğunu anladığında benden bir adım öndeydi. Birbirimizi ilk kez aynı anda anladığımızda uzun süre masum bir şekilde birbirimizin aşkına sahip olmuştuk. Hayatımıza ilk günden sonra başka birinin gölgesi bile düşmemişti. O benim için her şeyden, kendi isteklerinden, özgürlüğünden bile vazgeçmişti. Bir gün bile istemediğim hiçbir şeyi yapmamıştı. Tartışmalarımız bile diğerine olan sevgimizden kaynaklanırdı. En kötü günümüzde de en iyi zamanımızda da, en büyük acımızda da mutluğumuzda hep birlikte olmuş, hep birbirimize destek olmuştuk. Ama her şey paramparça olmak üzereydi. Bunu yapan kişi bendim ve ne olacağını da çok iyin bir şekilde biliyordum. Kerem beni ne kadar severse sevsin asla affetmeyecekti. Öğrendiği andan itibaren asla unutmayacak, unutamayacak ve affedemeyecekti. Ve beni arkasında bırakmasına benden nefret etmesi değil bana hala âşık olması neden olacaktı.

Evin kapısından girerken eve kadar yürüdüğümü ancak kapıya geldiğimde anladım. Yol o kadar boş ve tanımadığım bir yer gibiyken eve gittiğimi bile anlamamıştım. Bahçede sadece büyükannemin şöforünü görsem de eskisi gibi onunla sohbet etmek bir yana yüzüne bile bakamadım. Sanki yaptığım şeyi biliyordu. Sanki Kerem'e ihanet ettiğimi daha o anda herkes öğrenmişti. Benden başka kimsenin şu anda bilmiyor olduğunu bilmeme rağmen bunu bilen kişi bendim. Ona ihanet etmişken, hayatımızı, geleceğimizi yok etmişken birilerinin bunu bilip bilmemesinin de önemi yoktu. Kendime, aşkıma, hayallerime, mutluluğumu tek bir hata ile sonsuza kadar yok etmiştim. Zamanı geri çevirip her şeyi düzeltmek istesem de bunu yapmam mümkün değildi. Tek bir hamle ile sevdiğim adamı yok edecek şeyi yapmış, onun gülüşünü soldurmuştum. Bana olan sevgisine, güvenine, bizimle ilgili hayallerine ihanet etmiştim. Annesi olmamı istediği çocukların babasına ihanet etmiştim. Asla affedilmeyecek bir şey yapmıştım. Kendimi yok ettiğim gibi onunda kıyametine neden olmuştum. Öğrendiği andan itibaren onun için yok olacaktım. Sonsuza kadar onsuz kalacaktım.

"Ne oldu sana?" Büyükannemin sesini duyduğumda ancak eve girdiğimi anladım. Gideceği yer için çıkmaya hazırlandığı her halinden belli olsa da beni gördüğü anda bundan vazgeçmiş olduğunu biliyordum.

"Çok kötü bir şey yaptım." Gözlerimden yaşlar aktığında büyükannem kolumdan tutup beni odama götürdü. Yatağıma otururken elimden ağlamaktan başka bir şey gelmiyordu. Ve onun benim ağlamamdan en az kerem kadar nefret ettiğini hatırlarken onu düşünmek yine, yeniden bana acı verdi.

Ağlamamı kontrol altına almamı bekleyen büyükannem en sonunda konuşmam için baskı yapmaya başladığında bunu daha fazla geciktirmemin mümkün olmadığını anladım. Ona her şeyi olduğu gibi anlatırken ise her bir kelimemde daha da sinirlendi. Sözlerimi bitirmemin ardından ise benden uzaklaşıp camdan güneşin şehrin tam tepede iken yansıdığı Boğaz'ın sularına bakmaya başladı. Uzun bir süre konuşmadı. Ama ellerini ne kadar sıktığını uzaktan bile görüyordum ve bu benim daha çok ağlamama neden oluyordu. Eğer duyduğu şeylerden başka bir şey yüzünden bu halde olsaydı benim ağlamamı dindirmek isterdi. Lakin o bile yaptığımın şeyin nelere neden olacağını biliyorken benim için hiçbir şey yapmaya katlanacak halde değildi. Ona darılamazdım. Ben sadece kendime ve Kerem'e değil insanların beni gördükleri halime de ihanet etmiştim. Bana diyecekleri, yapacakları her şeyi o an yaşanırken kabul etmiş olmalıydım.

SARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin