MultiMedya : 😍
🦋
O ağlamaklı sesin sahibi tabiki Güler'di. Odaya, ağlayarak öyle bir girişi vardı ki kadının, Ateş ve Nazlı'yı fark etmemişti bile.
Güler : Kızım!
Sımsıkı sarıldı kadın, kızına.Güler : Haberi ilk aldığımda nasıl korktum.. İyisin değil mi annecim?
Nazlı : İyiyim anne.. Gerçekten, bir şeyim yok.
Güler : Yüzün..
Dedi kadın hüzünle. Parmaklarını, Nazlı'nın yaralarında gezdirdi.Bunun üzerine ikili birbirlerine sarılıp tekrar ağlamaya başlamışlardı.
Güler : Ah benim küçük kızım.. Çok mu canını yaktılar? Nasıl kıydılar sana?
Ateş'in içi burkulmuştu karşında ki manzaraya..
Sessizce çıktı odadan. O çıkarken, Erdem giriyordu.
Erdem : Oğlum?
Dedi Ateş'e dönerek.Belki de en çok böyle zamanlarda arıyordu ailesini..
Erdem ona oğlum dediğinde, sarılmamak için zor tutmuştu kendini.
Erdem : Sen nasıl oldun? Pansuman yapıldı değil mi?
Ateş : İyiyim ben baba.. Merak etme.
Dediğinde Erdem biranda onu kendine çekti.Erdem : İyiyim, iyiyim diyorsunda.. Acı çektiğin her halinden belli be çocuk..
Ateş : Çok korktum ben baba! Bana bir şey olacak diye değil ama.. Nazlı'mın kılına zarar gelecek diye ödüm koptu. Ama engelleyemedim! Ve şimdi o yaralar, o kadar çok üzüyor ki onu.. İçim gidiyor baba, onu öyle gördükçe içim gidiyor.. Ağlamasın istiyorum. Ama ağlıyor! Belki canı yanıyor, belki yüzünde ki yaralar canını sıkıyor, belki düğünün erteleneceğini düşündüğü için üzülüyor.. Ama üzülüyor! Üzülmesin istiyorum, gözünden düşen her bir damla yaş için dünayaları yakabilecekken, bugün hiç bir şey yapamamış olmak çok canımı yakıyor..
Başını, Erdem'in göğsüne yaslamış içini döküyordu genç adam.
Tıpkı baba-oğul gibilerdi şimdi.Erdem : Biliyorum oğlum.. Biliyorum çünkü görebiliyorum.. Gözlerinde ki o acı, benim gözlerimde ki o acıyla aynı.. Evet herkes üzgün, herkes endişeli, herkes korktu ama biz.. Biz seninle mahfolduk oğlum.. Hayatımızın en değerli kadını söz konusuydu.. Seni anlıyorum, çünkü Nazlı'nın kılına zarar gelse, tüm dünyayı karşıma alabilirim.. Oysa yapamadım. Çünkü bazen, bazı şeylerin olması gerekir..
Önüne geçemeyiz, engelleyemeyiz.. Ne yaparsak yapalım, o şey mutlaka olacaktır. O yüzden şükretmeliyiz Ateş. Daha kötüsüde olabilirdi.. Ama olmadı. Çok şükür sadece bu kadarı ile atlattık. Üzülme sende, Allah'ın gücüne gider sonra. Hadi oğlum, topla kendini.. Nazlı'nın sana ihtiyacı var.Ateş minnetle, Erdem'in yüzüne baktı. Ve ikili bir kez daha sarıldı birbirlerine.
Ateş : Baba..
Erdem : Söyle oğlum.
Ateş : Nazlı'yı alıp, birkaç günlük bir tatile çıksak olur mu? Kafası dağılsın istiyorum. Düğüne kadar toparlar biraz.
Erdem : İyi düşünmüşsün oğlum. O zaman Bahar'a söyleyelim, Nazlı için eşya toplasın. Bu arada Nazlı'nın haberi var mı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİBELALI ||Tamamlamdı||
FanfictionHayat bu, zor şeyler yaşanır.. Üzülünür, acı çekilir, yeri gelir hıçkıra hıçkıra ağlanır.. Ama yanında yüzünü güldürecek, acını dindirecek ve gözyaşlarını silecek insanlar varsa, bunların önemi yoktur. Onların hikayesi de tıpkı böyleydi. Çok acı çe...