mektup kırk üç | gün yetmiş bir
Hermione'nin Bakış Açısından:
Bugün ödevimizin teslim günüydü. Neyse ki büyük bir kavga olmadan bu ödevi bitirebilmiştik. Arada tartışmalar olsa da bu tartışmalar fiziksel çatışmaya dönüşmemişti.
Malfoy ise... Sessizdi. Önceki zamanlara göre daha soğuktu. Gerçi bunun sebebi biraz da ben olabilirdim. Son zamanlarda yazdığı mektuplar gerçekten ilginçleşmeye başlamıştı. Sözcüklerin ardında bir anlam aramaya çalışmaktan yorulmuştum.
"Sonunda ödevi bitirdik, Malfoy ve Zabini'den kurtuluyoruz," Harry'nin konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine gidiyorduk. Ayrıca son zamanlarda bu üçlüden de uzaklaşmaya başladığımı fark etmiştim. Ron, Lavender ile birlikteydi. Ben ise bu ikilinin her geçen gün daha ne kadar beni sıkabileceğini düşünüyordum.
Gerçekten, tamamıyla saçma bir eşleşme.
Uzun zamandır Harry'ye cevap vermediğimi fark ettiğim anda konuşmaya başladım. "Evet, aranızdaki gerilimi izlemek korkutucuydu."
"Ben de zorlanacağımı düşünmüştüm ama Neville ile görmezden gelindiğimiz için daha kolay oldu," dedi Ron. O kadar kendime odaklanmıştım ki, onun grubunda Crabbe ve Parkinson'un olduğunu unutmuştum.
Sonunda sınıfa gelmiştik. Sınıfa girdiğimiz anda Ron kendini Lavender'ın yanında bulmuştu. Harry ve ben ise bir sıraya oturduk.
"Hermione?" Adımın seslenilmesiyle sağ tarafıma döndüm. Bana seslenenin Cormac olması beni biraz şaşırtmıştı.
"Evet?" dedim sorar namında.
"Profesör Slughorn'un Yılbaşı Partisi için bir partnerin yoksa sana eşlik edebilir miyim?" Cormac'ın beklenmedik sorusuyla ne cevap vereceğimi şaşırmıştım.
"Ben..." Kelimeleri aklımda toparlamaya çalışıyordum. "Tabii, olur."
Ne?
"Harika," dedi ve gülümseyerek önüne döndü.
Pekâlâ, bunu isteyerek yapmamıştım. Aklım o kadar karışıktı ki ağzımdan çıkan sözcükleri düşünmüyordum bile.
Önümdeki kitaba indirdiğim bakışlarımı kaldırdım ve etrafıma baktım. Bu sırada gri gözlerin üzerimde olduğunu hissettim. İçimden bir ses uzun zamandır öyle olduğu düşünüyordu. Bakışlarımız birleştiğinde gözlerinde bir şeyler aramaya çalıştım. Ama fazlasıyla soğuk bakıyordu.
Profesör Snape'in gelmesiyle önüme döndüm ve tekrar aklımdaki sorularla savaşmaya başladım. İçimde bir ihtiyaç vardı ve bu ihtiyaç isteğini söndürmem gerekiyordu.
15.12.1996
Gerçekten çok uzun zaman oldu. Yani benim sana en son yazdığım mektubun üzerinden 38 gün geçti. Son zamanlarda bir şeylerin değiştiğini anlayabiliyorum. Bana yazdığın mektuplarda anlam aramaya çalışıyorum ama buna rağmen benden uzaklaştığını hissedebiliyorum.
Bunlar... Benim yapmayacağım şeyler ama yapıyorum işte. Neden yaptığımı bilmiyorum bile. Her zaman mantığımla hareket eden ben, duygularımın kontrolü almasına izin veriyorum.
Yardım çağrını aldım, Malfoy. Fakat durumun ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum, daha doğrusu düşündüğüm kadar kötü olmamasını umuyorum. Sana nasıl yardım edebileceğim konusunda bir fikrim yok. Eğer gerçekten yardım istiyorsan, bana bir yol açmalısın.
H. G.
Oylarınızı benden esirgemeyin lütfen 😿😿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
100 letters | dramione
FanfictionHermione Granger ve Draco Malfoy. Onların aşkı bir imkânsız gibi görünüyordu ama bunu umursamadılar. Gözlerden uzak bir şekilde yaşadılar. Onlar, aşklarını 100 mektubun içinde yaşadılar. Yayımlanma Tarihi: 6 Temmuz 2020