"Napıyosun be manyak!" Furkanı ittirip ışığı açtım.
"Sen çok mu dizi izledin canım böyle duvara yapıştırmalar falan." Güldü. Arkasından elinde tuttuğu poşeti çıkarıp bana uzattı.
"Al." Alıp paketi açtım. Pandoradan bir bileklikti.
"Teşekkür ederim." Gülümsedim. Pandora istediğimi nerden biliyordu? Üstünde bebek charmı vardı. Kaşlarımı çattım.
"Bebek ne alaka be?" Güldü.
"Bebek gibisin Asel. Küçücük."
"Sana kaç kere diyeceğim sen uzunsun diye." Tekrar güldü.
"Asel kabul et artık. Işıl ve Edada senden uzun." Koluna vurdum.
"Bana kısasın diyip durma! Ben sana çok uzunsun diyor muyum?"
"Hakikaten boyun kaç? Bir söylemedin şunu sır gibi saklıyorsun. Var mısın 1.60?"
"Furkan! 1.62yim ben!" Pandorayı ona uzattım.
"Sen taksana."
"Yok ya, istersen bir de elini öpeyim." Geri çektim bilekliği.
"Aman. Takmazsan takma." Bileğimi çekip elimi kendisine doğru uzattı. Elimden bilekliği alıp taktı. Gülümsedim.
"Tekrardan teşekkür ederim ama sen nasıl bildin pandora istediğimi?"
"Meslek sırrı kızım." Yanağımdan makas aldı.
"Sakın bir daha yapma onu."
"Neyi? Bunu mu?" Tekrar makas aldı.
"Furkan!"
"Tamam tamam." Saçlarımı eliyle dağıttı. Kapıya doğru gitti.
"Bu arada artık sana küçük diyeceğim. Çünkü gerçekten küçüksün." Taklidini yaptım. Kahkaha atarak odadan çıktı. Bende arkasından çıktım. Salona girince Cedi ve Metecanın haline kahkaha attım. Üstlerine garip bir kostüm giymişlerdi.
"Napıyorsunuz siz ya?"
"Demin bir iddiaya girdik ve kaybettik maalesef Asel. Lütfen kurtar bizi!" Metecan ağladı ağlayacaktı. Ama gerçekten bu da yapılmazdı. Kostüm çok komikti.
"Valla ben karışmam. Girmeseydiniz iddiaya."
Yarım saat boyunca Metecan ve Eda kavgasına maruz kaldıktan sonra sonunda Eda pes etmişti. Mete koşa koşa kostümü çıkarmaya gidince güldüm.
"Manyak ya." Dedim hala gülerken. Kızlara döndüm.
"Yıllık izni ne zamana ayarlıyoruz?" Kızlar dudaklarını büzdüler.
"Bakalım Kerim bey yine izin vericek mi üçümüzün de aynı anda çıkmamıza." Dedi Eda. Kerim bizim hastanenin başhekimiydi ama önceden de dediğim gibi kankamdı kendisi.
"Hallederim ben Kerim'i ya. Bana bir şey demez." Dedim.
"Kimmiş bu Kerim?" Dedi Cedi Işıl'a bakarak.
"Benlik bir şey yok. Kerim Asel'in kankisi."
"Aselin kankası olmayan kişi yok maşallah." Dedi Furkan elinde kahveyle salona girerken.
"Ay neyse ne zamana alıyoruz söylesenize. Ben şimdiden kendime internetten bir sürü şey aldım." Eda güldü.
"Oğuzhan için mi yoksa kız?" Eda'ya yanımdaki yastığı fırlattım.
"Kes sesini."
"Bence eylüle alalım yine ya. Eylülde çok iyi oluyor deniz." Dedi Işıl. Kafamı salladım.
"Sizde geliyorsunuz dimi Cedi?" Cedi kafasını salladı.
"Eylül benim boş ayım bana uyar." Furkan'a baktım.
"Sen?" Bana baktı. Dudaklarını büzdü.
"Kesin bir şey diyemem." 'Anladım' anlamında kafamı salladım. Kesin gelmeyecekti. Ama olsun. Tatilimi hiçbir şekilde kimse bozamazdı! Bekle bizi Bodrum.
Selam. Şimdi şey yapmayı düşünüyorum. Şu sıralar bence hep aynı şeyler oluyor o yüzden 1 ay gibi bir süre atlatıp direkt tatil zamanına gelinsin istiyorum. Hem daha eğlenceli olur diye düşündüm. Ne dersiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
collision || Furkan Korkmaz
Storie d'amore"Ya sen aptal mısın?" Dedim sinirle eline vurarak. "Aptal mı? Karşında Furkan Korkmaz var kızım. Senin yerinde olmak isteyen kaç kişi var biliyor musun?" Furkan&Asel