0.1

7.7K 174 13
                                    

Medya; Asel

"Şuna bak Işıl. Adamın her hali karizma değil mi ?"

"Kızım tamam Cedi'de yakışıklı ama Furkan favorimdir."

deyip güldü Işıl. Kimler hakkında konuştukları hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu kafamı tabağımdan kaldırmadan hızlı hızlı yemeye devam ediyordum sadece.

"Asel? Bir şeyin mi var tatlım?"

Eda bana seslenince kafamı kaldırdım.

"3 saatlik uykuyla duruyorum Eda ve başım çatlıyor ayrıca bugün nöbetteyim. Daha ne olsun?" deyip güldüm. Daha sonrasına "Cedicik ve Furkancık" konusu kapanınca hastanedekiler hakkında konuştuk. Her öğle yemeğinde yaparız bunu asla şaşmaz.

Yemeği yedikten sonra kalkıp birimlere gitmek için asansörlere bindik. Bizden başka kimse olmayınca birkaç fotoğraf çekinip birimlere dağıldık.

Hastaları kontrol ettikten sonra hemşire odasına girip koltuğa yayıldım ve gelen mesajlara baktım.

Eda: KIZLAR! Ne gördüğümü asla bilemezsiniz bu arada!

Işıl: Ne oldu yine be manyak?

Eda: Sıkı dur Işıl.

Eda: CEDİ VE FURKAN BURADA! ASEL'İN KATTALAR!

Işıl: Asel, eğer onları görüp bizim için imza almazsan sana 2 hafta küserim görürsün.

Gözlerimi devirdim. Dedikleri kişileri bir kere bile görmemiştim! Sadece günde 30 defa konuştukları için haklarında her şeyi biliyordum.

Asel: Kızlar farkında mısınız bilmiyorum ama çocukların tiplerini bile bilmiyorum. Gelin kendiniz yapın ne yapıyosanız.

Stajyerlerden biri hasta geldiğini söyleyince yanlarına gittim.

"Hangi odaya aldılar?"

"401 Asel abla. Doktor beyde içeride."

Kafamı sallayıp VIP odası olan 401 e yürümeye başladım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Bir tane 2 metrelik adam yatağa uzanmış sırıtarak Özgür beyle konuşuyordu.

"Ah Asel gel. Bak bu hasta benim özel hastam. Zaten sende tanırsın genç kızlar hastadır kendisine biraz. Bütün kontrollerini yapın, bana mesaj olarak at sonuçlarını."

Allah aşkına! Bütün genç kızlar hasta diye benimde mi hasta olmam gerekiyor!

"Tamam hocam yaparım ama hastamızı tanımıyorum diğer genç kızların aksine." dedim. Özgür hoca her zaman yaptığı gibi beni kolunun altına alıp gülümsedi.

"Tahmin etmiştim zaten Aselcim. Senin fındıklara sor onlar kesin tanıyorlardır." Gülümsedim. Eda ve Işıldan bahsediyordu.

"Ah bu arada sizi tanıştırmadım bu arada. Cedi, bu Asel. Kendisi buranın yıldızıdır. Ne istiyorsan ona söyleyebilirsin. Ben şimdi gidiyorum sonra yeniden uğrarım."

Demek bu 2 metrelik adamın adı Ce- BİR DAKİKA NE? Bu Cedi o Cedi. Kızların Cedisi. Kızları sonra çağırmaya karar verdim ve işime koyuldum. Bende Özgür hocanın arkasından çıkıp damar yolu açmak için gerekli malzemeleri aldım ve yanıma Esmayı çağırdım. Esma benim biricik stajyerimdir.

"Esmacım, tansiyon aletini alıp 401 numaralı odaya gel."

"Cedi Osman'ın odasına mı?! Uçarak geliyorum Asel abla." demesine gülümsedim ve kafamı sağa sola salladım. Ne olacak sizin bu haliniz! Tekrardan kapıyı tıklatıp içeri girdim. Arkamdan Esma girdi.

"Önce size damar yolu açıp serum takıcam. Ondan sonra stajyer arkadaşımız tansiyonunuzu ölçecek." dedim Cedi'ye bakarak. Cedi gülümsedi.

"Tabi, buyurun." deyip kolunu uzattı. Esma'ya yaklaşmasını söyledim. Esma 1. sınıf olduğu için daha pek bir şey bilmiyordu. Turnikeyi taktım.

"Bak şimdi Esmacım. Zaten turnike sayesinde damar anında kendini belli etti. Görüyor musun? Damarın girişinde 45 derecelik açıyla damara giriyorsun ve sonra yavaşça ilerletiyorsun iğneyi. Fazla bir şey yok zaten." Esma kafasını sallayıp teşekkür etti. Ben serumu takıp Esmaya kontrolleri yapmasını söyledim. Cedi'ye geçmiş olsun dileyip odadan çıktım ve kızlarla olan whatsapp grubumuza girerek olanları anlatmaya başladım.

Kızlarla konuşurken bir anda sert bir şeye çarptım ve telefonum elimden düştü. Ah sert bir şey dediğim bir insanmış!

"Önünüze bakmaya ne dersiniz?"

kafamı kaldırıp baktığımda yine bir 2 metrelik insan vakasıyla karşılaştım! Bu ne yahu bugün 2 metre insanlar günüde benim mi haberim yok?

"Kusura bakmayın ama sizce tek önüme bakmayan ben miyim? Baktınız sizi görmüyorum çekilseydiniz kenara!" Telefonumu yerden aldım ve doğruldum.

"Özür dilemesi gereken yerde! Çattık!" dedi 2 metrecik. Yüzü birini andırıyordu ama ne kadar baksam da çıkaramıyordum.

"Beyefendi, emin olun işim başımdan aşkın. O yüzden müsaadenizle." deyip yanında karınca gibi kaldığım 2 metrelik adamın yanından geçip gittim derdim ama keşke gidebilseydim.

Dünyanın en klişe olayını yaşadım! Yandan geçeyim derken ayağım kenarda duran sandalyenin kenarına takıldı ve adamı resmen devirdim. Şaka değil tam düşecekken beni tuttu ama bende o korkuyla çok fazla tutmuş olmalıyım ki ikimizde yere kapaklandık.

collision || Furkan KorkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin