Kahvemi yudumlarken Furkan'a baktım.
"Bir şey diyeceğim."
"Deminden beri susmandan anladım zaten. Ne kurdun kafanda söyle bakayım." Güldüm.
"Salak. En son ilişkin ne zaman oldu?" Bu sefer gülen o oldu.
"Ne o beni mi merak etmeye başladın artık?"
"Ay aman sormadım say ya."
"Tamam tamam 5 yıllık ilişkim vardı. 1 yıl önce bi-" ağzımdaki kahveyi püskürtüp öksürmeye başladım.
"5 yıl ne Furkan?"
"Ne var kızım? Senin en uzun ilişkin şu aşağıdaki lavuklaysa zevkine sıçayım."
"Evet onlaydı. Nolmuş yani?"
"Kızım insanda göz olur nizam olur."
"Aynaya bak önce sen. Emre senden daha yakışıklı." Tabi ki Furkan daha yakışıklıydı ama ona bunu herhalde söylemiycem.
"Ne? Güldürdün beni Asel. Senin zevk zevk değil bak ben sana söylüyorum." Gülerek omzuna vurdum.
"Ah bu arada aklıma gelmişken. Cedi Işıldan mı hoşlanıyor?" Dedim. Işılla Cedi hakkında konuşmuştuk ve Cedi'den artık bir fanı olarak değil gerçek anlamda hoşlandığını söyledi. Tabi bunu Furkan'a söylemeyecektim ama en azından ağzından laf almalıydım.
"Nerden çıktı şimdi?"
"Bilmiyorum sanki Cedi'nin Işıla bakışı bir farklı geldi gibi gibi." Dedim gülerek.
"Ay çok yakışırlar Furkan!"
"Saçmalama ya yok öyle bir şey." Dedi beni geçiştirme ses tonunu kullanarak. Gözlerimi kıstım. O da gözlerini kıstı. İkimizde oflayınca,
"Işıldan hoşlanıyor."
"Cediden hoşlanıyor." Dedik aynı anda.
"NE! NE DEDİN DEMİN SEN!" Çığlık atarak ayağa kalktım ve zıpladım.
"İşte bu be!" Dedim sonra da. Furkana çakması için elimi uzattım. Kolumdan tutup yerime oturttu.
"Işıla bir şey çaktırırsan bozuşuruz." Dudaklarımı büzdüm.
"Ama ik-."
"Asel."
"Ama Furkan ikiside hoşlanıyor birbirinden. Aralarını yapmazsak belkide hiç olamayacaklar."
"Onlar bulur bir yolunu Asel. Anlamayacaklar mı sanki?" Haklıydı. Kafamı salladım. Ayağa kalkınca aşağıdan ona baktım.
"Nereye?"
"Eve gidiyim artık. Yarın antrenman var."
"Ee Ceydacık geliyor mu bari?" Dedim gülerek. Somurttu.
"Hayır ama istersen sen gel." Kafamı olmaz anlamında salladım.
"Nöbetteyim yarın maalesef." Kafasını salladı. Kapıya doğru yürüdük.
"Uğrarım yarın." Dedi. Gülümsedim.
"Tamam. İyi geceler o zaman."
"İyi geceler."
Sabah alarmın aptal ve rahatsız edici sesiyle uyandım. Mutfağa gidip çay koydum.
"Kızlar! Kalkın!" Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp tekrardan mutfağa girdim.
"Kızlar!"
"Geldik geldik!"
Kahvaltımızı ettikten sonra hepimiz arabalarımıza binip hastaneye vardık.
"Ay ama bir şey diycem. Siz şimdi bensiz buluşucaksınız. Hiç mi yüreğiniz sızlamıycak?" Dedim ikisininde koluna girerek. Aslında amacım Furkan'ı görmekti. Benim yanıma uğrayacağını söylemişti ama yine de 5 dakikalık bir görüşmeden ne olurdu. Kızlarla birimlere ayrıldıktan sonra 4e kadar hastalara bakıp sonra Emre gerizekalısının yanına gittim vip hastalara bakmak için.
Emreyle işim olduğundan fazla sürünce kendimi birime gitmeden önce dışarı attım temiz hava almak için. Telefonuma bakınca saatin 11 olduğunu gördüm. Daha nöbetin bitmesine çook vardı. Kafamı kaldırdığımda Ceyda'nın koşa koşa bir yere gittiğini gördüm. Gittiği yöne baktığımda Furkan'ın bu tarafa geldiğini ama Ceyda'yı fark etmediğini gördüm. Ceyda koşarak Furkan'ın boynuna atladı ve dudağından öptü. Öylece kaldım. Arkamı dönüp içeri girip kendimi hemşire odasına attım. Ağlamadım. Hiçbir şey yapmadım sadece oturdum. Yanıma gelir veya arar bir şey yapar diye. Yapmadı. Ne aradı ne mesaj attı. Güldüm. Her zamanki gibi kazanan Ceyda olmuştu.
Ay bir şey diyeceğim kızlar. Aşırı hızlı gelişiyor sanırım olaylar ama aklıma yazacak hiçbir şey gelmiyor cidden işte anca böyle hafif kaoslu bir şeyler yazıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
collision || Furkan Korkmaz
Romance"Ya sen aptal mısın?" Dedim sinirle eline vurarak. "Aptal mı? Karşında Furkan Korkmaz var kızım. Senin yerinde olmak isteyen kaç kişi var biliyor musun?" Furkan&Asel