2.1

2.7K 83 9
                                        

Furkan uzanıp ışığı açtı. Elimdeki vazoyu bırakıp mutfağa girdim. Furkanda arkamdan geldi. Kupamı alıp suyun altını açtım. Kupaya kahveyi döküp suyun kaynamasını bekledim.

"Konuşmayacak mısın?" Cevap vermedim.

"Senin yerinde olsam ben de konuşmazdım, haklısın. Ama söylediklerimde ciddi değildim yemin ederim Asel." Yine cevap vermedim. Yanıma gelip koluma dokundu.

"Özür dilerim. Sadece 5 dakika. Beni sadece 5 dakika dinlemeni istiyorum. Anlatıcaklarımdan sonra yine konuşmak istemezsen bir daha seni asla rahatsız etmem." Ona döndüm.

"Anlat. Süren başladı."

"Burda olmaz. Kahveni alıp bahçeye gel." O gittikten sonra gülümsedim. Beni umursuyordu! Su kaynayınca kahvenin üstüne döküp karıştırdım. Kupayı elime alıp bahçeye çıktım. Gidip karşısına oturdum. Kolumdaki saatime bakıp ona baktım.

"Beni egolu biri olarak düşünebilirsin ama her zaman bir basketbolcu olmamdan kaynaklı kızlar etrafımdaydı. Hepsi iyi davranıyordu hiç senin gibi davranan çıkmadı Asel. Her ağzına geleni söyleyen biri hiçbir zaman karşımda olmamıştı." Ensesini kaşıdı. Dikkatlice ona baktım.

"Hazal benim eski sevgilim değil. Sadece orda şakasına olsun diye söyledi, Cedilerde o yüzden gülmüştü zaten. 5 yıllık eski sevgilim, Olcay. Beni aldattı. Benimle ilişkisi bir çıkar ilişkisiydi. Ama ona olan sevgimden ben bunu göremedim." Yine durdu.

"Olcaydan sonra ilk defa hoşlandığım bir kız olunca daha temkinli olmaya çalıştım. Daha yavaş davranmak istedim. Aslında geldiğimiz gün, Hazalla sana nasıl söyleyebilirim diye sormak için buluşmuştum. Seni Oğuzhanla öyle görünce benden hoşlanmadığını düşündüm." Kaşlarımı çattım.

"İyi d-."

"Dinle. Lafımı bölme." Biraz öne kaydı.

"Neyse işte. Söylediklerimde yemin ederim ciddi değildim. Ciddi olsam sana intikam alalım der miydim? Söylediklerimde ciddi olacak en son kişi benim. Aldatılmış biri olarak." Dedi. Saatime baktım.

"Süren doldu." Dedim gözlerinin içine bakarak. Ayağa kalkıp yanına oturdum.

"Çok önemli bir şey sormam gerekiyor." Dedim. Kafasını salladı.

"Sen salak mısın?" Önce kaşlarını çattı sonra gülümsedi.

"Estağfurullah Aselcim. Sen varken düşer mi bana salak olmak." Koluna vurdum.

"Furkan!" Güldü.

"Tamam tamam." Bana döndürdü kafasını.

"Barıştık mı?"

"Yoo ne münasebet canım." Dedim. Gözlerini devirdi.

"Biz geldik!" Işıl elinde 2-3 tane poşet bahçeye girdi. Bahçedeki masaya poşetleri koyup bize geldi.

"Napıyodunuz bakayım siz?"

"Halay çekiyorduk canım." Dedim alayla. Taklidimi yapınca güldüm.

"Diğerleri nerde?" Arkasına baktı.

"Cedi şimdi arkamdaydı." Geldiği yere geri gitmeye başladı. Sola dönünce çığlık atması bir oldu. Cedi manyağı korkutmuştu Işılı. Işıl çığlık atınca bende korktum bu yüzden kahve elime döküldü! Kahveyi sehpaya koyup kenardaki peçeteyle elimi sildim.

"Cırtlak sesini senin ben." Furkan gülünce ona döndüm.

"Ha ha çok komik." İyice gülünce kahveyi elime aldım.

"Bak dökerim eline Furkan. O zaman kim gülüyormuş görürüz."

"Döksene hadi Allah aşkına." Gözlerimi kısıp ona baktım. Kahveyi yine sehpaya koyup tekrardan ona döndüm.

"Yarışa var mısın? Yüzme yarışı." Gözlerini devirdi.

"Asel ben 2 metreyim sense 1 buçuk metre."

"Sana boyum 162 dedim!" Güldü.

"Ha 1 buçuk ha 162."

"Aman yapmıyorsan yapma. Gideyim de Oğuzla yapayım." Koltuktan kalkarken kolumdan tutup geri oturttu. Kolunu boynuma geçirip beni göğsüne yasladı ve saçımı dağıttı.

"Bırak! Aptal! Bırak dedim." Geri çekilip saçımı düzelttim.

"Napıyonuz lan!"

"Geldi manyak." Dedim Cediye bakarak.

"Napıyon kız fındık." Yanağımdan makas aldı.

"Yapma şunu demedim mi ben sana." Omuz silkti.

"Asel! Kalk yemek yapıcaz." Edaya orta parmağımı gösterdim.

"Kahvaltıyı Asel hazırlasın. Akşam yemeğini Asel hazırlasın. Paşam istersen temizliği de ben yapayım." Gözlerini devirdi.

"Napıyosan yap ya."

"Evde kalıcan." Dedi Furkan.

"Merak etme sen koçum. Alan alır beni." Gözlerini devirdi. O an nedense bir parlama oldu beynimde. Oğuzhanla Hazalı yapıcaktım! Oğuz zaten Hazalı beğenmişti. Hazalın da ona bakışları boş bakış değildi yani.

"Furkan, Hazal'ı ara yemeğe gelsin. Bende Oğuzu çağırıcam." Ona dönüp göz kırptım.

"Çaktın köfteyi?" Cedi kahkaha attı.

"Şu kızın lafları beni öldürücek." Güldüm.

İşte budur! Kendi yuvamın %70ini kurmuş sayılırdım. Başka yuvalarda kurabilirdim değil mi?

collision || Furkan KorkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin