1.9

2.5K 87 28
                                        

Ben ilerlemeye başlayınca Oğuzda ilerlemeye başladı. Furkanın yanına varınca durdum.

"Eve mi gidiyorsun?" Kafasını salladı.

"Tamam. Evde görüşürüz." Yanından geçtim. Oğuzda arkamdaydı. Aptal Furkan. Aptal! Oğuz somurttuğumu fark edince tabii ki çekinmeden pat diye sordu.

"Hoşlanıyor musun?" Kafamı çevirdim.

"Hayır." Evet.

"Kimden neyi saklıyorsun Asel? Gayet anlaşılıyor işte. Üzüldün onu öyle görünce." Omuz silktim.

"Yanındaki kızda fenaydı he." Gülerek koluna vurdum. Meryem aklıma gelince tekrar elindeki telefonu almaya çalıştım ama öyle sıkı tutmuştu ki aptal.

"Ama neden!"

"Aldattı." Gözlerimi kocaman açıp olduğum yerde kaldım.

"NE!" Yoldan geçenler bize baktı ne yapıyor bu deli diye. Ama şok olmuştum ne yapabilirdim?

"Aldattı işte Asel. Konuşmayalım daha fazla." Kafamı salladım ve daha fazla üstelemedim.

Biraz sahilde yürüyüp dondurma yedikten sonra eve geldik.

"Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz Ogim. Sultana selamımı söyle." Anahtarımı almadığım için zili çaldım. Kimse açmayınca bahçedelerdir diye evin yanından dolaşıp bahçeye çıktım. Tahmin ettiğim gibi.

"Selam!" Hepsi bana baktı.

"Selam güzellik." Biraz daha ilerlediğimde Hazal'ın burda olduğunu gördüm. E oha ama Furkan! İnsanda biraz utanma olur.

"Ben içeri geçiyorum." Dedim Hazal'a bakarak.

"Otursaydın." Dedi Eda Furkanın boş yanını göstererek. Diğer yanında da Hazalcığı vardı.

"Yok uzanıcam biraz." Dedim ve içeri geçtim. Kendimi koltuğa atıp televizyonu açtım.

"Yukarı gel." Furkan merdivenlerin orda durmuştu. Ona baktım.

"Ne diye?"

"Yukarı gel Asel." Kalkıp arkasından yukarı çıktım. Odasına girince ben de arkasından girdim.

"Noldu?"

"Ne bu hallerin?"

"Ne varmış halimde?"

"Ne mi var? Asel orda Hazal var diye oturmadın." Kaşlarımı çattım.

"Ee ne olmuş yani? Sevemedim kızı. Senlik bir şey yok." Güldü. Alayla.

"Benlik bir şey yok öyle mi? Ne zaman belli ediceksin benden hoşlandığını?"

"Ne saçmalıyorsun Furkan allah aşkına. Gelm-."

"Asel! Ne istediğini ne zaman bileceksin diyorum. Sadece küçük bir adım bekledim senden. Küçücük bir adım atsaydın bana ben sana koşa koşa gelirdim."

"Neyden bahsediyorsun sen ya? Ceydayla öpüşen ben miyim! Tatile geldik, hasta oldum gayet iyiydin, hatta bana milka bile aldın ama sonra bir bakıyorum eski sevgilinlesin! Ben mi ne istediğimi bilmiyormuşum yani?"

"Ceydayı ben öpmediğimi sana söyledim. Hazalla da aramızda başka bir mevzu vardı. Hazala özel bir şey." Bu sefer alayla gülen ben oldum.

"Ya da boşver ya. Belki de Emre seni bu yüzden aldattı. Hiçbir zaman ne istediğini bilen bir kız olmadın belki de." Bu sefer gözlerim dolmuştu.

"Ne dedin sen?" Gözlerinin içine baktım. Yine alayla güldüm. Sinirle alnını ovuşturdu.

"Ben öy-."

"Sen öyle demek istememiştin. Ne demek istemiştin Furkan?" Durakladım.

"Ben habire acaba Furkan benden hoşlanıyor mu diye düşünmekten kafayı yiyordum az kalsın! Gelmiş bana neler zırvalıyorsun. Üstelik canımın yakıldığı bir olayı böylesine bir şekilde söyleyerek. Şaka gibisin gerçekten."

Kolumu tutmaya çalıştı ama kendimi geriye çektim ve kapıyı açtım. Kendi odama girip kapıyı gürültüyle kapayıp kilitledim. Aptal olan Furkan değil, benmişim meğerse.

collision || Furkan KorkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin