42.bölüm

29.3K 1.8K 600
                                    


Multi: Bizim tayfa

Çağan Şengül- Nehir (şarkıya aşık oldum😍 Bizimkilere o kadar uygun ki... Artık bu şarkıyı mahallemizin şarkısı ilan ediyorum🤍)

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum cancağızlarım:)

"Benim Amerika'ya dönmem gerek."

Komik şaka.

Kendimi şaka yaptığına inandırıp kıkırdadım. Ama o benim aksime son derece ciddi bir ifade ile yüzüme bakıyordu. Eğer gözlerindeki o hüznü görmeseydim bu ciddiyetini bile alaya alacaktım. Gülüşüm yüzümde yavaş yavaş solarken gözlerimi kırpıştırdım.

"Sen ciddi misin?"

Başını usulca salladı.

"Neden ki?" diye sorarken sesim titremişti. Beni bıracak mıydı? Bırakmazdı ki. Matt böyle biri değildi, o beni asla bırakmazdı.

"Yeni projemizin Amerika'da sunumu yapılacak" dedi "hem önceden orada yaşadığım için, hem de projeyi hazırlayan ben olduğum için sunumu benim yapmamı istiyorlar." 

Önce bir durdum. Demek iş için gitmesi gerekiyordu. Bana merakla bakarken tepkisiz kalmamın onu endişelendirdiğini biliyordum. Birden tüm dişlerim görünecek kadar büyük gülümseyip öne atıldım ve yüzünü avuclarım arasına alıp sıktım "ay ay benim sevgilim proje mi yapmış?"

Bana şaşkınlıkla baktığında kıkırdayıp dudaklarımı yanağına bastırıp hızlı bir öpücük kondurdum "aferin sana" dedim. Son kez yanaklarını sıkıp onda uzaklaştığımda bana hala şaşkınlıkla bakıyordu. 

"Kızmadın mı yani?" diye sordu kaşlarını yukarı kaldırarak. 

İş için gitmesi gerekiyorsa kızmam için bir neden yoktu ki. Zaten çocuk tüm gün benim peşimde dolanıyordu. İşten beni üniversiteden almak için erken ayrıldığını biliyordum. Hayır anlamadığım bu kadar işten kaytaran bir adamı nasıl hâlâ kovmamıştılar. Ben olsaydım onu çoktan şutlardım. Evet kendi sevgilim kuyusunu kazacak kadar da değişik bir kızım. 

Başımı hızla iki yana sallayıp "senin başarılarına niye kızayım canım? Aksine çok mutlu oldum" dedim gülümseyerek. Cevabım onu rahatlatırken derin bir nefes alıp başını salladı. "Hem temelli gitmiyorsun ya" dedim arkama yaslanırken "döneceksin." Bana baktı ve "döneceğim" dedi. 

"Ne zaman?"

"İki hafta sonra." Uzunmuş.

"Farklı günlerde üç kez yapılacağı için bu kadar uzun" dedi ben daha bir şey söylemeden. Başımı salladım "iyi şanslar Charlie" dedim gülerek. Dudaklar yukarı kıvrılırken bana bakmayı kesip arkasına yaslandı ve arabayı çalıştırdı.

"Aslında gitmeyi kabul etmeycektim. Ama bu işte tek başına değildim ve benim yüzümden başkaları sorun yaşayacaktı. Bu yüzden bunu kabul etmek zorunda kaldım" dedi. 

"Neden kabul etmeyecektin ki?"

Başını çevirip bana kısa bir göz atdı ve hafifçe gülümseyerek "özlersin diye" dedi. Kaşlarım yukarı kalkarken yüzüne baktım. Cevap vermediğimi fark edip "ne? Özlemez misin?" diye sordu. 

Omuzlarımı kaldırıp indirdim "ne özleyeceğim ya alt tarafı iki hafta" dedim umursamazca. Ama nasıl yalan. Deli gibi özleyeceğimi şu an bile hissediyordum. 

Cevabımdan memnun olmadığını belirtircesine kaşlarını çattığında gülümsedim. Onun bu sinirli hali karşısında keyiflenirken "Ne oldu?" diye sordum. Bana bakmadan mırıldandı "yok bir şey."

Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin