Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum bebeklerim :))
Geçen bölüm kırdığım kalbinizden öpüyor ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Keyifli okumalar🧡
Matthias'dan
Direndiğim için zorlansalar da nihayet beni dışarı çıkarmayı başaran doktorlar hızla içeri girip kapıyı yüzüme kapattıklarında küfrettim. İlk iş olarak kapıyı yumruklamaya başladım. Düşünme yetimi katbetmiş gibiydim. Tek istediğim Nehir'in iyi olduğunu kendi gözlerimle görmemdi. Kapıdan vazgeçip duvarın bir kısmını kaplayan camın önüne geçtim.
Gözlerim tekrar sevdiğime ulaştığında ellerimi cama koydum. Başındaki doktorlardan biri monitör ile ilgilenirken diğerleri Nehir'in vücuduna takılmış kablolar ile ne olduğunu anlamadığım bir şeyler yapıyordu. Aniden hepsi durdu ve gözlerini monitöre çevirdi. Bakışlarını takip ettim. Gördüğüm düz çizgiler ile kalbim sıkıştı.
Nehir'i ameliyat eden doktor yanındaki kızı kenara itip Nehir'e kalp masajı yapmaya başladı. Gözlerim Nehir ile monitör arasında gidip gelirken hiçbir şeyin değişmediğini görmek beni çıldırtıyordu. Doktor başını çevirip yanındaki kıza bir şeyler söyledi. Kız yanlarından uzaklaşıp kısa süre sonra defibrilatör ile geri döndü. Doktor hala kalp masajına devam ediyordu. Gözleri ise monitörde idi.
Nehir'in yana düşen başına baktım. Göz yaşımlarım yanaklarımı ıslatırken sakinleşmek için kendimi zorluyordum. Nehir güçlüydü, benim sevgilim güçlüydü. Başaracaktı biliyorum.
Nabzı zayıf bir şekilde atmaya başladığında titrek bir nefes verdim. Doktor kalp masajını bırakıp elektroşok vermeye hazırlandı. Elindeki cihazı Nehir'in vücuduna yapıştırdı. Nehir'in göğsü kalkıp kısa sürede tekrar yatağa yapıştı. Monitördeki zayıf nabız değişmemişti. Yanındaki kıza bir şey söyledi. Ardından tekrar aynı işlemi yaptı. Bu kez Nehir'in vücudu daha şiddetli bir şekilde kalkıp indi.
"Hadi güzelim" diye fısıldadım gözlerim değişmeyen nabızdayken "hadi bebeğim, bırakma beni."
Üçüncü denemede nihayet nabzı normale döndüğünde gözyaşlarımın ıslattığı dudaklarımda bir gülümseme can buldu. Bir elim hala camın üzerindeyken diğerini kalbime bastırdım. Gözlerimi bir an bile Nehir'den ayırmazken doktor cihazı yerine bırakmıştı. Kendisi de yanındaki doktorların yaptığı işleri kontrol ettikten sonra elindeki kağıda yazılar yazan çocuğa bir şeyler söyledi. Ardırdından Nehir'e son kez bakıp yanından ayrıldı.
Kapı sesi ile başımı ona çevirdim. Doktor neredeyse annem yaşında bir kadındı fakat annem gibi gülümsediğini söyleyemezdim. Aksine sürekli kaşları çatıktı. Bunun yanı sıra ne yaptığını biliyor gibi kontrollü davranması ona güvenmemi sağlıyordu.
Bakışları beni bulduğundan camın önünden ayrılmadan "iyi olacak mı?" diye sordum. Omzunun üzerinden kapalı kapıya baktı. "Nehir senin neyin oluyor?" sordu. "Kız arkadaşım" dediğimde kaşları yukarı kalktı. İlk kez dudaklarının yukarı kıvrıldığını hissettim. Belki de hayal görmüştüm pek emin değilim çünkü şu an yine o sert ifadesi ile bana bakıyordu.
Yanımdan geçip gidecekken önüne geçtim. "Cevap vermediniz" dedim "Nehir iyi olacak mı?"
"Senin gibi bir bekleyeni olduğu için bu kadar güçlü olmalı" dedi. Anlamayarak yüzüne baktım. Neden soruma cevap vermek yerine konuyu başka yerlere çekiyordu ki?
"Yani?" diye sabırsızca dedim.
Başını salladı "iyi olacak" dedi.
Nefesimi rahatlar gibi dışarı verip gülümseyerek başımı salladım. Biliyordum, Nehir'in beni bırakmayacağını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDI
HumorBen Eskişehir'in Odunpazarı ilçesindeki Leylak mahallesinin asi kızı, ailesinin ikinci göz ağrısı, babasının prensesi, anasının kuzusu, abisinin herkesten sakındığı kişiyim. Ben parlak mavilerinden ışık asla eksik olmayan, her lafa bir cevap bulan...