VUSLAT BİR HAYAL

Bölüm 29: Geçmişin Kâbusları

Upuzun bir bölümle karşınızdayım. Bu arada Reyhan ve Semih'i özlediniz mi?Eğer öyleyse size bir sürprizim var. Bu bölümde sizlerle olacaklar. 

Sizinle bir güzel haber paylaşayım... Sonunda direksiyon sınavını geçtim. Şimdi evraklarımın gelmesini bekliyorum. Tabi bu süreçte kötü şeylerde oldu; ama bunları paylaşarak sizi üzmek istemiyorum. En kısa sürede görüşmek dileğiyle:) Bu arada finale son adımlar... Yorum yapmayı unutmayın:) 

Umut ananas suyu ile portakal suyunu sehpaya çok sessiz bir şekilde bıraktı; ancak ne eşinde ne de Eleine'de onları yudumlayacak hal kalmadığını biliyordu. Artık bir baba olarak davaya bakabildiği için kendisi de berbat hissediyordu.

"Ya peki gazetelerde yayımlanmamış bilgiler? Bir taklit olmadığından emin miyiz?"

"Cinsel organa kesiyle yazılmış roma rakamları... 12'den devam ediyor. Bu o Eleine. Amerika'da üç tane İtalya ve Fransa'da birer tane..."

"O zamanki gibi olursa geriye 6 kurban kaldı ve birinin çoktan yakalanmış olduğunu varsaymalıyız."

"Evet. Ben gidemem; ama sen gidebilirsin."

"İyi ama nereye?"

"Eleine her şey Fransa'da başladı. Yani Fransa'da devam edecek."

"O zaman Michigan'da ve İtalya'da işlenen cinayetler dürtüseldi. Bunca zaman Amerika'da olan ve öldürmeyi bırakmış olan katili bir şey tetiklemiş olmalı." Umut KArin onaylarcasına başını salladı.

"Kendi evindeki cinayet ve bundan sonraki işleyeceği daha fazla cinayeti önlemek için FBI'dan Ajan Kite, İtalya'dan bu davayı üstlenmiş bir komiser de ekipte olacak. Ajan Kite'ın da profilci ve sicili parlak bir ajan olduğu söylendi. Bir yandan da neyin tetiklemiş olabileceğini araştırmanızı istiyorum. Ben de buradan destek olacağım." Seri katil davaları diğer cinayet davalarından farklı olurdu. Her katilin bir imzası olmazdı; ama ayırt edici özellikleri olurdu. Bazı kişilerin kurbanı seçtikleri kesim, bazılarında kurbanı işaretledikleri yer, cesedi bıraktıkları bölge ve cesedin bırakılma şekli, öldürülme şekli gibi pek çok kriterden en az birisi benzer olurdu. Bu kriterler bazen cinayetlerin çözülmesinde kilit nokta olurken bazen de en büyük gizem olmalarını sağlardı. 

Bakmış oldukları bir davada seri katil kurbanlarını huzurevinden kaçırdığı yaşlı kadın ve erkeklerden seçip, sonra parçalanmış bedenlerinin fotoğrafını anatomik olarak dizdikten sonra çekip paylaşıyordu. Fotoğraflar takip edilemez IP'ler ile kapalı bilgisayarlar (daha önce hiç internete erişilmemiş bilgisayarlar) üzerinden paylaşıldığı için oradan da bir ipucu çıkmıyordu. Cesetler ve ceset parçaları ise hiç bulunamıyordu. Katil kendi becerileri doğrultusunda işlemiş olduğu cinayeti en doğru şekilde medyaya yayma yöntemini bulmuştu. Hem cinayeti bildirme şekli, hem kurbanını seçtiği kesim ve yer hem de cinayet yöntemleri ile cesetlerin bulunmaması ortak özellikler taşıyor; ancak hiçbir sonuca götürmüyordu. 

Bu dava İnterpol de dahil uluslararası pek çok kuruluş tarafından incelenmesine karşın dahası suç dünyasının Kahin adını verdiği Umut Karin de davada yer almasına rağmen çözülememiş dosyaların olduğu yerde rafa kalkmıştı. Sosyal düzeni korumakla görevli tüm iç ve dış kurumlar ve toplum için tam bir utanç kaynağıydı.

Bu cinayette ise katilin seçmiş olduğu kurbanların bluğ çağına ermemiş erkek çocuğu olması, öldürülme şekli, çocukların anal bölgedeki tahribattan tecavüze uğramış olduğunun tespiti, cinayet şekli, katilin cesedi topluma arz etme şekli ortaktı. İmzası ise kullanmış olduğu kurtboğan zehri ile cinsel organlara işlenmiş Roma rakamlarından sıralamalardı.