helinyagmurr_ mutlu yıllar!
Şarkıyı açmayı unutmayın, iyi okumalar!
❄️
"Bir varmış, bir yokmuş... Uzun - çok uzun zaman önce cennette Tanrı'nın çok sevdiği meleği yaşarmış. Onu o kadar çok severmiş ki, ona Sabah Yıldızı dermiş. Fakat bir gün, Tanrı sıkılmış ve cennetin arka bahçesinde toprak ve suyun karışımından oluşan insanı yaratmış.
"Bu varlıklar ölümsüz de değilmiş, sadece ve sadece cahil, iradesiz yaratıklarmış. Tanrı yarattığı oyuncakları o kadar beğenmiş ki, ateşten yaratılan, ölümsüz ve bilge olan meleklerini unutuvermiş. Sabah Yıldızı Tanrı'nın gözde meleğiyken, diğer meleklerle birlikte geri plana atılmış.
"Tanrı bununla da yetinmemiş. İncir yapraklarıyla etrafta aval aval koşturan insanlara, ateşten yaratılanların ibadet etmesini istemiş. Melekler arasında büyük bir tartışma çıkmış ve hiç kimse onlara ibadet etmek istememiş. Melekler ordusunda büyük bir öneme sahip olan Sabah Yıldızı'nı Tanrı yanına çağırmış ve ondan, diğer melekleri ikna etmesini istemiş.
"Sabah Yıldızı kendisine karşı çıktığında, onu bu ayaklanmanın kaynağı olarak görmeye başlamış. Tanrı'nın gözünde güvenilirliği sarsılan Sabah Yıldızı için bu son olmamış. Cennette, Tanrı'nın insanlara yasakladığı meyveyi yerken yakalaması üzerine, insanlar suçu Sabah Yıldızı'na atıp onun kendilerini kandırdığını, zihinlerini bulandırdığını söylemiş.
"Bilge ve kudretli Tanrı, en sevdiği meleğin kendini savunmasına izin vermeden onu cennetten kovup kapıları üzerine kapatmış. Kendisine fırsat verilmeyen melek, sonsuz ömrünün geri kalanında dünyada yaşamaya başlamış.
"Tanrı yarattığı insanların kendi yolundan şaşmasını da kaldıramamış. Aslında Tanrı, çok takıntılıymış. Oyuncaklarını dünyaya fırlatıp onları da cezalandırma kararı vermiş. Bundan sonra, sadece hak eden insanların cennete geri dönebileceğini söylemiş. Geri kalanı mı? Onları Sabah Yıldızı'na zorla vermiş.
"Böylece Sabah Yıldızı, insanların yalanları yüzünden cennetten kovulmuş ve insanlara işkence etme şansı tanımış. Fakat her şeyi bilen Tanrı'nın görmezden geldiği bir şey daha varmış, Sabah Yıldızı bunu hiç istememiş.
"Dünyaya düştüğü andan itibaren insanlar ona isimler takmış. O artık Sabah Yıldızı değil, şeytan olarak anılmaya başlamış. Kim ne suç işlerse, kim kötülük yaparsa suçu şeytana atmış. Böylelikle, Sabah Yıldızı kendine verilen şeytan ismiyle bütünleşmiş ve Tanrı'nın bile unuttuğu oyuncaklarına işkence etmek için elinden geleni yapmaya başlamış.
"Bir rivayete göre, şeytan bile bir yerden sonra insanlarla uğraşmaktan sıkılmış. Aynı vakitlerde, dünyaya kötücül varlıklar bırakmış. Bu varlıklar tahmin edeceğin üzere, tıpkı insan görünümde fakat şeytanın birçok gücüne sahip gölgelermiş. Gölgeler-"
"Sıkıldım," diye mırıldandım. "Kollarım ağrıdı."
Oturduğu sandalyede rahatça arkasına yaslanıp sırıttı. Ne kadar süredir buraya bağlı olduğumu bilmiyordum ama kollarım acımaya başlamıştı. Boynumdan göğüslerime akan kan bile çoktan kupkuruydu.
"Şeytan diyeceğim bir sürü kişiye denk geldim fakat gerçek anlamda şeytan olduğunu düşünen biriyle karşılaşmamıştım." Güldüm ama bunu yaparken boğazım acımıştı. Tırnaklarının bıraktığı izler acı vericiydi.
"Bu gölgeler," diye devam etti sözlerimi yok sayarak. "Şeytanın yer yüzündeki gözleriymiş. İnsan gibi yaşar, şeytan gibi eziyet ederlermiş... İnsanlar onlara karşı büyük savaşlar açmış, bazılarını yok etmeyi başarmış. Ama bir çoğu, kendilerini gizlemeye karar vermiş. Çok uzun yıllar geçmiş, insanlık gelişmiş ve gölgelerin varlığı unutulmuş. Sadece bazı mitlerde geçen şeytani varlıklar olarak resmedilmişler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Efendisi | GÖLGE
Fantasy-Tamamlandı. Bu kitap Gölge serisinin ikinci kitabıdır. Melodi'nin hayatında her şey yolunda gitmeye başlamışken öldürülen bir kızın cansız bedeni üzerinde kendisine bırakılmış bir not bulunur. Kendini feda etmezse herkes birer birer ölecektir. ...