Ali Merdan Bey 15 ine basmıştı. Okçuluk dersleri alırken hizmetlilerden birinin kızını gördü. Masmaviydi gözleri.
“Baba. Nazlının gözleri de böyle mi.”
“Nazlının gözleri daha parlaktır oğlum. Safir gibi masmavi. Hem bakma helalin olmayan kıza. Nazlı da bakar başka adamlara görürsün.”
Ali Merdan indirdi hemen başını.
..........
“Babaaa! Babaa!”
Nazlı koştura koştura eve geliyordu. Eteğinin ucu çalıya takılmış yırtılmıştı hafif. Veysel iri cüssesiyle çıktı evin kapısından. Uzun ince peri gibi kendisine koşan kızına baktı. Yarı yolda karşıladı ağlamaktan yüzü kızaran kızını. Denizleri gözleri boğulmuş gibi bakıyordu Nazlısı.
“Nazlım. Ne bu halin. Ne oldu anlat hemen.”
Nazlı derin nefesler almaya çalışarak kesik kesik konuştu babasına.
“Çeşmeden su almaya gittimdi. Bi adam önümü kesti pis pis konuştu. Zor kaçtım buraya.”
Veysel burnundan derin derin nefesler aldı. Daha 16 sındaydı kızı. Hangi deyyus bakardı şuncacık kızına.
’13 ünü geçince köylünün gözü durmaz’
Durmuyordu gerçekten. Kızını korkutmadan sinirini içine sakladı Veysel. Yüzünü saçını okşuyor sarılıyordu kızına.
“Geçti yavrum geçti. Anlat bana şu adamı ne vardı üstünde başında. Eşkali neydi.”
Nazlı gördüğü kadarını anlatmaya başladı. Şişman bi adam. Üzerinde yeşil, desenli bir yeleği var başında da külahı. Pis pis dişleri, pala bıyıkları.
Daha da anlatmasın gerek yoktu zaten. Veysel tanımıştı adamı. Buldu kıyıda köşede bir temiz dövdü dereye attı. Ölürse ölür kalırsa kalır dedi başta. Adamın seveni sayanı yoktu. Evlenmişti lakin ne mal olduğu anlaşılmış babası kızını geri almıştı. Yani peşine de kimse düşmezdi.
Aklına gelenle köyün kahvesine gitti.
“Ey ahali. Hele dinleyin beni. Namussuz Kalaycı İbrahim şuncacık kızıma yan gözle bakmış. Ahvalini soran olursa derede ecelini bekler. Yaptığına cüret edecek olan olursa da köy meydanında sallandırırım haberiniz ola!!”
Bunların hepsini köy halkına duyurmuş ayyaşlara bakarak önlerini kesmişti. Kalıplı iri yarı adamdı Veysel. Çoğu korkar, korkmayan da mertliğine şerefine saygı duyardı.
O gün kahvede bir de genç çocuk vardı. Nazlıya sevdalı, aşkından ölür idi. Veyselin konuşmasının hırsıyla aldı çay ocağından bıçağı gitti dereye. Ölmediysem öldürecekti o adamı besbelli.
Elini kana bulmaya az kalmıştı ki kurt sürüsünü adamın başında buldu. Parça pinçik etmişler bırakmamışlardı adamı.
Korktu delikanlı oğlan. O korkusu da felaketi önledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI)
Historical FictionValinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği ye...