29.Bölüm

62.9K 3.7K 370
                                    

"Oo banyo mu yapacakmış benim aslan oğlum. Annen seni temizleyecek mi? Sen suyla mı oynayacaksın bakayım." Ali Merdan yatakta yatan Yamanın karnına ağzını bastırıp gıdıkladı tekrar. Yaman da keyifli çığlıklar atarak babasına eşlik ediyor, elini kolunu sallıyordu kendinden habersizce.

Gülmekten yüzü kızarmıştı Yaman'ın, Ali Merdan'da bunu görüp daha çok güldürüyordu. Nazlı yanlarında olduğundan durmuyordu hiç, neyi fazla yapsa Nazlı uyarıyordu Yaman'a bir şey olur diye. Ali Merdan da bu sınjıra kadar uğraşıyordu Yamanla.


Ali Merdan oğlunun gülerken açılan ağzından dişsiz damağını görünce yine şefkat duyguları kabardı. Nazlıyı kontrol etti önce, kıyafetleri, havluları hazırlıyordu karısı. Parmağını kaldırıp oğlunun sert gibi görünen damağında dokundu. Nazlı bunu yapmasına kızıyordu ama kendini engelleyebileceği bir şey de değildi ki? Çok tatlı göründüğünden hem dokunası geliyordu.


"Alii!"


Eli öyle kaldı Ali Merdan'ın, aklına ilk geleni söyledi yırtmak için, "Nazlı, bu çocuğun gözleri niye mavi değil?"


Kocasının konu değiştirme çabasına gülmek istese de kendini tuttu. "Çünkü..." Elindeki kıyafetleri yaklaşıp yatağın üzerine bıraktı Nazlı, kocasının dibine kadar girdi. "Hamileyken en çok neye bakarsan bebeğin ona benzermiş. Sen yoktun belki ama sürekli seni hayal ettim." Gözlerini ayırmamak üzere dikti kocasının gözlerine, "Bak." diyerek yatakta yatan ve hala cıvıl cıvıl gülen Yaman'ın yüzünü gösterdi, "Gözleri senin gözlerin, çenesindeki çukur seninkinin aynısı, kaşlarına bak. Hepsi sen. Şimdiden bu kadar benziyorsa, ilerde aynı sen olur."


Ali Merdan bir an bu fark edişle şaşırdı. Hiç kendinden bişeyler aramadığını fark etti Yamanda. Sahiplenmiş, oğlum diyerek bağrına basmış, çok fazlaca sevmişti ama.. Aması vardı..



Hep beyaz tenini Nazlıya benzetirdi. Siyah saçlarını, dudak şeklini, küçük kulaklarını ve burnunu. Hep Nazlıya ait bişeyler arar, hep severdi. Sorgulamamıştı hiç, çünkü onu sevmesi için Nazlıdan bir parça olması yeterliydi. Kendisi önemli değildi Nazlıyı ve Yamanı severken. İkisi olsa yeterdi Ali Merdan'a.



Elini kaldırıp Nazlının salık olan saçlarını okşadı. Her yana dağılmışlar, Ali Merdan'a göz şöleni oluşturmuşlardı. Kömür karası saçlarda dolaşan gözlerini karısının ışıldayarak kendisine bakan mavi gözlerine sabitledi, "Bir bebemiz daha olsun mu?" Belki mavi gözlü olurdu bu kez. Baktıkça Nazlısını görürdü.

Nazlı kocasının yüzüne baktı kaldı biraz, Yamana doğru baktı, havaya kaldırdığı minik ayaklarını tutmaya çalıştığını görünce gülümsedi. Bir bebek daha isterdi. Kocasının genişçe oturmasından yararlanarak tek bacağına oturup kollarını boynuna sardı.


"İsterim tabii. Ama biraz vakit geçsin, Yaman sütten kesilsin."


Ali Merdan gözlerini karısının yanağında yeni çıkmış olan küçük bene dikti yüzünü düşürerek. "Daha çok var." Bu ben gerçekten de yeniydi, daha önce yoktu. Elini kaldırarak küçük bene dokundu 'Hoş geldin' der gibi. İstemsiz bir tebessüm oluştu yüzünde. Her yaşlarında birlikte olacaklardı.


"Ali'm, şimdi gebe kalırsam Yamanı senden mahrum ederim. İlgine çok muhtaç."


"Etmezsin, hepinize de yeterim. İlgim bitmez ki benim Nazlım."


"Yetersin." dedi Nazlı, ellerini kocasının yüzünden çekemiyor, sürekli dokunuyordu. Yanağına sabitledi sonunda, "Ama Yamanı biraz büyütelim, pamuklara saralım, sevelim. Anne baba nasıl olunur iyice öğrenelim."

VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin